Gündem
11 Nis 2012 11:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:31

METİN GÖKTEPE GAZETECİLİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

1996 yılında gözaltındayken öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe anısına dağıtılan ödüller Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde sahiplerini buldu.

Çok sayıda gazetecinin katıldığı ödül törenine Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe de katıldı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde düzenlenen ödül töreninde gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener’in konuşmacı olarak katıldığı "Türkiye’de gazeteci olmak" başlıklı panel düzenlendi.

Moderatörlüğünü gazeteci yazar Celal Başlangıç’ın yaptığı panelde konuşan Şık, gazeteciliğin ahlaksızca ve vicdansızca yapılmaması gerektiğini belirtti.

Demokratikleşme ve sivilleşmeden en çok bahsedildiği bu dönemde bu gazeteci tutuklamalarının acıklı olduğunu belirten Şık, "Kürtler için KCK diğer sol guruplar içinse farklı isimlerde operasyonlar yapılıyor. Bu işlerin hepsinin altında emniyet içindeki cemaate mensup ve çete gibi çalışan bir grup polis, kendi siyasal ikballeri uğruna her kurum ve kişiyi bu torbaların içerisine dolduruyorlar. Elbette kamu vicdanının kabul etmeyeceği suçlu olanlar da var ama sürece karşı çıkan muhalifleri ortadan kaldırıyorlar" dedi. "Gazeteciler, polisler, milletvekilleri, bakanlar, şakşaklar ve en çok da cemaatçi yapı da bunu kendine sormalıdır" diyen Şık, "Babam beş vakit namaz kılar, ’inancımı kaybetmek üzereyim. Onlar dindar olduğunu söylüyorlar, ben mi dindarım onlar mı’ dedi. 73 yaşında babama kimsenin inancını sorgulatma hakkı yok" diye konuştu.

’HEM HAKİMLER HEM CELLAT’

Şık’ın ardından konuşan gazeteci Şener ise, gazeteciliği sürekli akan, ama kendini temizleyen bir suya benzeteterek, "1990’lı yıllarda gazetecilerin infazcı, tetikçileri vardı. İçimdeki umudun varlığından değil işin realitesi budur. Gazetecilerin polis ve savcıyla iş tutması, mahkemelerle iş tutması kötüdür. Eskiden bunlar ayrıydı, mahkeme denklemde olmayan ayağıydı o tamamlandı. Hakkınızda çıkan dedikoduyla bir anda mahkemenin huzurunda kendinizi bulabiliyorsunuz. Bu gazeteciler, gerçekten çakal ve infazcılar. Hem hakimler hem cellatlar" diye belirtti.



Konuşmaların ardından ödül alanlara ödülleri verildi. Jüri Onur Ödülü, "KCK" adı altında düzenlenen operasyonlarda tutuklanan Birgün Gazetesi muhabiri Zeynep Kuray’a verildi. Kuray’ın adına ödülü Birgün Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın aldı.

Jüri Özel Ödülünü Sabah Gazetesin’nden "Silahı çevirip tetiğe bastı" isimli haberiyle Bilge Eser, Radikal Gazetesi’nden "Aklından bile geçirme" haberiyle Mesut Hasan Benli, Evrensel Gazetesi’nden "Bir bardak su" haberiyle Elif Görgü aldı.

Televizyon dalında Jüri Özel Ödülü, Mete Çubukçu’nun, "İkinci Tahrir ayaklanması" haberine verildi. Çubukçu’ya ödülü Ertuğrul Mavioğlu verdi. Çubukçu, "Nedim ben haberi yaparım, politik duruşum yok dedi. Haberin kendisi politiktir, haber sizi bir yere götürür. Metin Göktepe de politik duruşuyla, haberiyle bir yere varmaya çalışan arkadaşımızdı. Hepimiz yaşlandık. 15 yıl boyunca bir oksijen çadırı oldu bu süreç. Buradayız, çabamız yettiğince burada olmaya devam edeceğiz" dedi.

Yerel Basın Ödülü Nabız Gazetesi’nden Gençağa Karafazlı’ya verildi. Karafazlı ödülünü alırken, "Bu ödüller bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bu kadar meslektaşımın tutuklandığı bir dönemde bu ödülü aldığıma sevinemiyorum. Göktepe ödülünü aldığıma çok memnun oldum. DİHA’da, Evrensel’de birlikte çalıştığım çok arkadaşım tutuklu. Ben de 14 ay cezaevinde yattım. Merkez medya bizi görmedi. Bu yüzden bu ödülü tutsak gazeteci arkadaşlarıma, DİHA’lı arkadaşlarıma atfediyorum" dedi.

Fotoğraf Ödülü Hürriyet Daily News’ten Selahattin Sönmez’in "Sakın Konuşma" adlı fotoğrafına verildi.

Yazılı Haber Ödülü ise, "Pozantı cezaevinde cinsel istismar iddiası" haberiyle DİHA Mersin Muhabiri Zeynep Kuriş aldı. Ödülünü TGC Başkanvekili Turgay Olcayto’dan alan Kuriş, "Bu ödüle layık görüldüğüm için teşekkürler. Ödülü, gece gündüz can pahasına gerçekleri açığa çıkarmak için çalışan ve tutuklanan onlarca gazeteci yoldaşıma atfediyorum. Ödülü almamı sağlayan Pozantı haberini besleyen, büyüten Özlem Ağuş’a da atfetmek istiyorum. Özlem cezaevine gönderildi" dedi.

Ödül töreninin ardından topluca fotoğraf çekildi. Daha sonra kokteyl verildi.

Kaynak: Evrensel.net