Gündem
26 Eki 2012 11:54 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:18

MEDYAYA SANSÜR İDDİASI ALMANYA'YI KARIŞTIRDI!

Almanya'da, koalisyon hükümetinin küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU), medyaya sansür girişiminde bulunduğu iddiaları gündeme bomba gibi düştü.

Devlet kanalları ARD, ZDF, Deutsche Welle başta olmak üzere televizyon kanalları CSU’dan gelen sansür telefonuna geniş yer verdi. ZDF kanalını  pazar günü telefonla arayarak, rakip Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Bavyera’daki eyalet kongresiyle ilgili haberi yayınlamaması telkininde bulunduğu ortaya çıkan CSU sözcüsü Hans Michael Strepp, istifa etmek zorunda kaldı. CSU Genel Başkanı Horst Seehofer, bunu kaçınılmaz bir adım olarak nitelendirdi. Sadece Bavyera eyaletinde teşkilatı bulunan CSU’nun, Başbakan Angela Merkel’in Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi’nin kardeş partisi konumunda olduğu belirtildi.

ZDF: YAYINA MÜDAHALE GİRİŞİMİ

CSU sözcüsü Hans Michael Strepp’in geçen hafta sonu Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF’i telefonla aradığı CSU, hem de ZDF tarafından doğrulanırken, konuşmanın içeriğiyle ilgili iki taraf farklı görüşler ileri sürdü. ZDF, Strepp’in çok net bir şekilde yayına müdahale girişiminde bulunduğunu belirtirken, Strepp bunu kabul etmemiş, ancak çarşamba günü ZDF Genel Yayın Yönetimine yazdığı mektupta, bu tür bir izlenim doğduğu için özür dilemişti.

ZDF Genel Müdürü Thomas Bellut, Strepp’in telefondaki niyetinin çok açık olduğunu belirterek, görüşmenin içeriğiyle ilgili ayrıntıları açıkladı. Strepp’in telefon görüşmesini yaptığı editör, konuşma içeriğini şöyle özetledi:

“Strepp, SPD’nin eyalet kongresi ile ilgili diğer yayın kuruluşlarından ne ARD’nin ne de Phoenix’in haber geçeceğini belirterek, bundan haberimiz olup olmadığını sordu. Bu konuda bir haber yayınlamayı planladığımıza dair bilgi edindiğini söyledi. Ve programa karışma niyeti olmadığını, ancak, tek yayınlayan kanalın ZDF olması durumunda sonradan tartışmalar çıkabileceği konusunda endişesini zamanında iletmiş olmak istediğini kaydetti.”

Bellut, Strepp’in pazar günü boyunca başka ZDF birimleriyle de temasa geçmeye çalıştığını, sabah erken saatlerde Münih kentindeki ZDF stüdyosu yöneticisine telefonla kısa mesaj göndererek, haberle ilgili bilgi istediğini açıkladı. Bellut’un daha sonra Münih’teki başka bir ZDF yetkilisini telefonla aradığı, ardından ZDF haber merkezi yöneticisine kısa mesaj gönderdiği, girişimleri sonuç vermeyince doğrudan haberi yayınlayacak programın yazı işlerini telefonla arayarak isteğini ilettiği ifade edildi.  ZDF Genel Yayın Yönetmeni Peter Frey, “CSU sözcüsü pazar günü ZDF’in başka bir partiyle ilgili haberine çeşitli yollardan müdahale etmeye çalışmıştır” diye konuştu.

Sosyal Demokrat Parti Bavyera Eyalet Teşkilatı, pazar günkü kongresinde, 2013 sonbaharında yapılacak eyalet meclis seçimlerinde CSU’lu Başbakan Seehofer karşısında yarışacak adayını belirlemişti. SPD’nin adayı Münih Belediye Başkanı Christian Ude’nin Seehofer karşısında zorlu bir rakip olacağı değerlendirmeleri yapılıyor.

Bavyera Eyaleti Başbakanı ve CSU Genel Başkanı Horst Seehofer,  ZDF’in yayınına müdahalenin kabul edilemez olduğunu bildirdikten sonra  sözcüsünün istifasını kabul etti, “Bunun kaçınılmaz bir adım. İstifa doğru ve gerekliydi” dedi.

GAZETELERDEKİ YORUMLAR

Almanya'da koalisyonun küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi sözcüsünün haber akışına müdahale girişimi, Alman gazetelerinde de geniş yer buldu. Yorumlardan bir bölümü şöyle:

Süddeuschte Zeitung:  Olanlar, Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi’ne medya ile ilişkilerin bir süre bozulacak olmasının da ötesinde ciddi bir zarar verdi. Önemli bir seçim yılı olan 2013 yaklaşırken CSU çirkin bir yüzünü göstermiş oldu.

Der Tagesspiegel; Politikacıların bu tarz aptallıkları, gazetecilere göğsü kabarmış bir şekilde 'bağımsızlığımı kanıtladım' diyebilme zevki veren bir fırsattan başka birşey değil. Gazetecilik anlayışının direğinden dönen kırmızı kartlık bir faul, hem de bir kamu yayın kuruluşunda bedava cesarete dayalı bir şova dönüşüyor.

Berliner Zeitung: Bundan onlarca yıl önce siyasi partiler, kamu yayıncılığı yapan kurumların denetim kurullarını ele geçirdi. Hıristiyan Sosyal Birlik Partili sözcünün anlamadığı bu: Etkileme içeriden yapılıyor, dışarıdan değil.

Allgemeine Zeitung: CSU sözcüsü telefonu açtığında gerçekte ne oldu? Eski bir savcı, yargıç ve parti sözcüsü olarak bu kişi, ne yaptığının farkında değil mi? Yoksa politikada kariyer yapmaktan vazgeçti de mesleki anlamda bir intihara mı kalkıştı? Sanırım cevabı artık herkes biliyor: CSU, Sosyal Demokrat Partili rakibi Christian Ude’yi çok ciddiye alıyor. Hem de gazetecilere baskı yapmaya kalkışacak kadar.

DHA