Medyada sessiz tenkisat mı?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Yahya Kemal’in bu ölümsüz dizelerini, bir gün, medyamızın halini anlatmak için kullanacağım hiç aklıma gelmezdi.
Canlarım, emekçilerim, sırdaşlarım, yoldaşlarım…
Biliyorum, hepiniz mutsuzsunuz, umutsuzsunuz.
Geçim derdi bir yanda, diğer yanda artan iş yükü, medyada adeta kökü kuruyan insan kaynağı…
Diğer yanda can çekişen bir meslek…

Maalesef iyi şeyler söylemek isterdim ama dert paylaşmak biraz da kötüyü dile getirmektir ya,
olanların üzerini örtmemektir…
Ben bugün medya denilen koca limandan, her gün kalkan sessiz gemileri anlatmak istedim.
Sessizce kalkıyor bu gemi…
Ne bir mendil sallanıyor, ne bir kol…
Kimse konuşmuyor bile.
Sadece medyamızın nabzını en iyi tutan kişi olan editörümüzün haberleri sayesinde, işinden ayrılmak zorunda kalanları, sektör değiştirenleri, başka kapıları çalanları duyuyoruz…
Her bir gemi kalktığında, biraz daha eksiliyoruz.

Evet, gazeteci gazeteciyi sevmez, bugünlere gelmemizde bunun çok etkisi oldu.
Kimse mesleği korumadı birbirini yemekten.
Ama emin olun yoldaşlar, ben medyada hiç bu kadar umutsuz bir dönem görmedim.
Bu dönemin adını sessiz tensikat koyuyorum.

Kulaklarıma geliyor, özellikle Demirören medyadan onlarca kişi son birkaç ay içerisinde istifa etmiş!
Arka arkaya istifa edenlere, hayırdır derdin ne diye sormak yerine, üzerine para verip gönderiyorlarmış!
Bir değil, iki değil, 5’ten fazla emekçiden dinledim.
Belli ki maaşları düşük tutup, artık kim çalışmak isterse bu koşullarda onlarla devam ederiz diyorlar!
Tenkisat da yapmıyor olmak için, böyle bir yol bellemişler!

Sadece Demirören mi?
Halk TV’de, Ciner’de ve daha nice yerde emekçiler çoktan tazminat pazarlıklarına tutuşmuş bile.
EYT’li olup gidecek çok!
Bir de bunlara yeni açıklanan zam oranlarıyla birlikte, zammı beğenmeyip ayrılacak çalışanlar eklenecek.

Eyyyy patronlar, eyyy medya yöneticileri.
Geminiz yürüyor zannediyorsunuz amma, yanılıyorsunuz.
Geminiz yürümüyor, emekçiyi sessiz sessiz başka limanlara götürüyor!
Kalifiye gazeteciye muhtaç kalacağınız günleri iple çekiyor olacağım.
İşte o zaman kocaman başlıkla bir,
BEN DEMİŞTİM yazısı yazacağım.

KİM, NE KADAR ZAM YAPTI?

Sırdaşlarım biliyorum ki kulisler kaynıyor…
Herkes birbirine telefon açıyor, ‘yahu birader hele söyle sizin patron ne kadar zam yaptı?’ diyor.
Ortalık toz duman.
Kimi rakamlardan mutsuz.
Kimi daha mutsuz.
Mutlu olan yok!

Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, resmen paraya fazladan 1 sıfır eklenmişken, maaşlara yapılan zamların esamesi okunmaz!
Bu maaşlara zam yapmak, yama yapmaktan farksızdır!
Kocaman delik orada duruyor…
Maaşların teker teker, kalem kalem, yeniden hesaplanması gerekiyor!

Neyse lafı daha fazla uzatmayayım işte patronların yüzde 120’lik enflasyon karşısında emekçiye layık gördüğü zamlar:

ATV-Sabah: Yüzde 30-50 arası bir skalada
NTV: Yüzde 50
Demirören: Yüzde 50
Haber Global: Yüzde 30
Ciner: Henüz belli değil.

Bu arada zam oranlarının hala belli olmamasının Ciner Medya’da büyük rahatsızlığa yol açtığının da bilgisi keskin kulaklarıma geldi.

Bu arada konuyla alakalı diye, emekçilerden gelen bir e-maili de yine dikkatinize sunuyorum.
Banka promosyonlarıyla ilgili verdiğim bir bilginin hatalı olduğunu, bunun da ceremesini çektiklerini belirtmişler.
Emekçi ve onun emeği benim kutsalım.
Kendilerine selam ediyorum, bir rahatsızlığa da mahal verdiysem, kusuruma bakmasınlar.
Özellikle maili, emekçinin düştüğü ekonomik kriz girdabını anlamak açısından da, çok önemli buldum.
Dikkatinize sunuyorum:

Merhaba Keskin Kalem,

Bu maili aylar önce göndermemiz gerekiyordu. Büyük bir yanlışı düzeltmek için.

Bazı medya kurumları çalışanlarına 3-5 neyse maaş promosyonu verdi. Geçen aylarda da Anka Haber Ajansı, KRT ve birkaç kurumun daha çalışanlarına promosyon verdiğini yazmıştın.

Ama Anka Haber Ajansı promosyon vermedi. Ve bildiğim kadarıyla KRT'de vermedi. Promosyonu geçtim ne maaşlar zamanında yatıyor, ne fazla mesai ücreti veriliyor. Maaşlar zamanında yatmadığı için her ay hem kredi kartı borçlarımıza hem faturalarımıza fazladan faiz ödemek zorunda kalıyoruz. Bir çoğumuzun maaş kartına kadar banlalarca bloke konmuş durumda.

Senin aylar önceki yazından dolayı sektörde tüm meslektaşlarımız promosyon aldığımızı sanıyor. 'Almadık' dediğimizde de bize inanmıyorlar. Tüm kurum çalışanları olarak bizler yalancı durumuna düşüyoruz. Senden ricamız bu yanlış bilginin düzeltilmesi.