Medya
06 Oca 2013 17:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:36

LÜTFEN BİRAZ UFAK ATINDA CİVCİVLER YESİN SAYIN BABAOĞLU!..

Yurt yazarı Atilla Akar'dan, Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu'na bu kez “Komplolar” konusunda sert tepki. İşte o yazı

Komplocular asıl kimi sever?..

Oldum olası “Kişisel polemik” kulvarına girmeyi hiç sevmem. Ne var ki son zamanda şansıma bana hep böyleleri denk geldi. Bu kez de “Görüş alanı”ma SABAH’tan Haşmet Babaoğlu dahil oldu. Bir de baktım ki Babaoğlu, 04.01.2013. tarihli ve “Komplocular komplo teorisyenlerini neden sever?” başlıklı bir yazı döşenivermiş. Bu “Saçma sapan” isnatlarla dolu yazı benim de tepemin tasını attırdı haliyle!

Maalesef medyada böylesi imzalar var. Herhalde yazacak konu bulamadıkları zaman hemen bir “Anti-komplo teorisi” yazı attırıveriyorlar. Zerre kadar anlamadıkları bir konuda önyargılarını insanlara dayatıyorlar. Kimse de çıkıp bunlara “Sen ne saçmalıyorsun kardeşim?” demediği için klişelerini “Genel kabul gören” önermelermiş gibi pazarlamayı iyi beceriyorlar. Sanırım mecburen patladım artık!

Bunlar kendi kafalarından uydurdukları “Yakıştırmalar”ı olur olmadık her vesile ile zihinlerindeki “Komplo teorisyenleri”ne yamayıveriyorlar. Nitekim Haşmet Babaoğlu’nun da yazısı tam da o türden. Neyse hiç değilse “Komplocu” ile “Komplo teorisyeni”ni ayırmayı bilmiş. Onu bile yapamayanlar var!

Neymiş efendim? Babaoğlu, Beyoğlu’nda turluyormuş. Bir de bakmış ki gençler “Emperyalist tezgâhlara son!” diye bağırarak gazete satıyorlarmış. Sonra iki genç diğer gençlere “Bırakın bu işleri. Esas tezgâh sizsiniz!” demiş. (Burası bana Babaoğlu’nun uydurması gibi geldi ya neyse!) Ne diyeyim onda o gazete satan gençlerdeki bilincin gramı yok!

Sonra birden kendi gençliğine “Işınlanıvermiş” ve “Her şeyin bir tezgâhın parçası olduğuna inandığımız 70’li yıllara” dönüvermiş. Bende o kuşaktanım ve o “Halet-i Ruhiye”yi iyi bilirim. Herhalde Babaoğlu dışında buna inanan yoktu. Herkes bir mücadele verdiğini düşünürdü. Asıl tezgâhın “Darbe süreci” olduğunu insanlar çok sonra kavradı. Yani belli ki burası da Babaoğlu’nun kurgusu.

Babaoğlu “Yanlış anlaşılmasın! Ortada hiçbir tezgâhın olmadığını söylemiyorum” diyerek “Tedbir”ini de alıvermiş. (“Bu memlekete komplo teorisi gerekiyorsa onu da biz yaparız” tavrı yani! Nitekim Muhsin Yazıcıoğlu “Kazası”yla ilgili aslında doğru yazısına bakın!) Zaten aklı başında hangi insan bu çıplak gerçeği tümden reddedebilir ki? Dünya ve Türkiye özellikle son 12 yıldır adeta komplolarla yönetiliyor!

Ve dahi gelelim en “Harika” (!) yaklaşımına. “Bilinen şeydir!...Komplocular komplo teorisyenlerini çok sever ve kendi elleriyle beslerler” demiş. Bu vecizeyi kendinden başka “Bilen” yok herhalde. Ayrıca bu “Besleme” lafları da nereden çıktı? Bende “Sizi kim besliyor” diye mi sorayım şimdi? “Ayıp” diye bir şey var!

Peki komplo tertipleyen komplocular asıl kimi sever? “Komplo yok”, “Bunlar paranoyak fantezilerdir” diyenleri ve suyuna tirit “Analiz”lerle komplo tezgâhını örtbas edenleri elbette! Komplolarını deşifre eden “Komplo teorisyenleri”ni niye sevsinler ki? Onlar sevseler sevseler bu türden “İtirazcılar”ı severler!

Hep diyorum ”Takıntılı” derecede “Komplo teorisi düşmanlığı” liberallerin “Demokratik berraklık” fantezilerinden kaynaklanır. Komploların varlığı liberallerin “Şeffaf devlet miti”ni sarsar. Babaoğlu’da ilkokul yurttaşlık bilgileri seviyesindeki o klişeye sarılmış; “Komplo teorisi demokrasiye inancı kaybettirmek”miş de falan filân!

Hangi “Demokrasi”ye inanç? Komplolar sarmalında çırpınan “Demokrasi”ye mi?

Lütfen biraz ufak atında civcivler yesin Sayın Babaoğlu!..

Atilla Akar – YURT