Polemik & Kulis
25 Ağu 2021 08:27 Son Güncelleme: 25 Ağu 2021 08:31

Kulislerde bomba etkisi yaratan gelişme! ‘HDP eylüle kadar süre tanıdı...’

Bugünkü köşesinde HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın Şırnak'ta yaptığı konuşmayı değerlendiren Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, Ankara kulislerinden edindiği bilgileri de köşesinden okurlarına aktardı.

Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, bugünkü köşesinde HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın Şırnak'ta yaptığı konuşmayı değerlendirdi. Ankara kulislerinden edindiği bilgileri de köşesinden okurlarına aktaran Takan, “HDP’nin kendi taleplerini listelediğini ve bunları el altından taraflara gönderdiğini bilmek için de kahin olmak gerekmiyor. Ve o yüzden hem Millet İttifakı’nın hem de Cumhur İttifakı’na eylüle kadar süre tanıyorlar” dedi ve şu soruyu sordu: “Sarayın yeni anayasa vaadi ne oldu acaba?..”

Ahmet Takan’ın ‘HDP’nin deklarasyonuna hangi ittifak yatar?..’ başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

“Bizdeki medyada haberi geniş geniş okuyamayınca biraz zahmet çekmek zorunda kaldık… Neyse ki, dışarıdan içimize seslenenler var!..

Konu; HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın, geçtiğimiz hafta sonu Şırnak’ta yaptığı konuşmaydı. Mithat Sancar, eylül ayı içinde tüm Türkiye’yi ilgilendiren konularda çözüm deklarasyonu açıklayacaklarını söylüyor, iktidar, muhalefet ve PKK’ya çağrı yapacaklarını da belirtiyordu.

“Şeytan ayrıntıda gizlidir” derler ya… Haberin geniş metnine amerikaninsesi.com’dan ulaştım. (Tabii ki, hiç şaşırmadım). Haberden bazı ince (!) ayrıntılara bakalım;

-Yurt gezilerinde birçok kesimle bir araya geldiklerine dikkat çeken Sancar, tabanda dile getirilen önerilerle yeni bir yol haritası çizeceklerini söyledi. Eylül ayı içinde önemli kararlar alacaklarını ifade eden Sancar şöyle konuştu: “Bizim yolumuz bellidir, ama nasıl yürüyeceğiz sorusunun cevabını buradan aldıklarımızla karar altına alacağız. Buradan bize gelen fikirlerle, önerilerle, aldıklarımızla belirleyeceğiz; bize gelen seslerle, nefeslerle belirleyeceğiz. Yolumuz demokrasidir, yolumuz özgürlüktür, barıştır, adalettir. Ülkenin tamamına demokrasi, her kesime özgürlük, bütün halklara eşitlik, bütün inançlara özgürlük ve gençlere umutlu bir gelecek, kadınlara eşit bir yaşam bizim yolumuz budur. Ama bu yolda demokrasi ittifakı hedefine giderken neyi nasıl yürümemiz ya da hangi yolu nasıl yürümemiz gerekiyor sorusunun yanıtını işte sizlerden aldıklarımızla belirleyeceğiz.”

-Eylülde tüm Türkiye’yi ilgilendiren çözüm önerileri ve yöntemlerine ilişkin bir deklarasyon açıklayacaklarını ifade eden Sancar, “Alacağımız kararları halkımızla birlikte belirleyeceğiz demiştik yola başlarken, şimdi bu yolun ilk finalini gerçekleştiriyoruz. Şimdi oturup parti kurullarımızı toplayıp buradan aldıklarımızı enine boyuna, en ince ayrıntısına kadar ele alacağız, değerlendirip kararlarımızı vereceğiz. Bu kararları bir deklarasyon haline getireceğiz. Ülkenin temel sorunlarına, acil meselelerine ve özel gündemlerine dair çözüm önerilerimizi ve yöntemlerimizi bu deklarasyona koyacağız. Bu deklarasyon; ülkenin temel sorunlarına, acil meselelerine ve özel gündemlerine dair karar, öneri ve çözüm yöntemlerimizi içerecek” diye konuştu.

 -Sancar, deklarasyonda iktidar, muhalefet ve PKK’ya çağrı yapacaklarına dikkat çekerek, “Bu deklarasyonda önce topluma çağrılarımız olacak. Muhalefete, iktidara ve Kürt hareketine de çağrılarımız olacak. Bu çağrıları da sizden aldıklarımızla yapacağız. Yolumuz bellidir. Bu yol özgürlük yoludur, demokrasi ve barış yoludur. Bu ülkede HDP olmadan, HDP’nin temsil ettiği başta Kürtler olmak üzere halkların ortak iradesi olmadan değişim olmaz. HDP’yi hesaba katmadan bu bozuk düzeni değiştirmek mümkün olmaz” şeklinde konuştu.

★ ★ ★

Eh!.. Mithat Sancar, öyle gizli kapaklı konuşmamış. Her şeyi açık etmiş. Ucube rejimin çıkarttığı seçim sisteminin ellerine verdiği kozun gücünü iyi biliyorlar. Ve bunu sonuna kadar da kullanmaya niyetli gözüküyorlar. Yoksa, o demokrasi vs. gibi lafların alayı palavra!..

Hem iktidara hem de muhalefete deklarasyon… Öyle mi?.. O zaman işin arka planını biraz kurcalayalım;

Geçtiğimiz temmuz ayında, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Serok Erdoğan” sloganları ile karşılandığı Diyarbakır ziyaretinde, konuşmasından ve görünür/görünmez faaliyetlerinden yola çıkarak, sarayın kişiye özel kamuoyu yoklamaları ve bölgedeki sivil toplum önderleri ile nabız turları yaptığını kaleme almıştım.  Zaten, HDP içinden yeni bir parti çıkarma çalışmaları da elde var bir…

Şunun şurasında eylül ayına ne kadar kaldı ki?.. HDP, iktidara da muhalefete de dayatıyor… Saray kaynaklarından ulaştığım bilgilere göre, yapılan temaslar ve özel anketlerden çıkan sonuçlar pek de iç açıcı değil. Yapılan değerlendirmeler,” MHP’den kopuş ile birlikte yapılacak yeni açılımların getirisi pek de bir şey kazandırmıyor” yönünde. Yani, saray şu andaki verilere göre, Cumhur İttifakı’nı dağıtıp içinde HDP veya HDP’den koparılıp kurdurulacak yeni bir parti ile kurulacak ittifaktan istenilen faydanın sağlanacağını görmüyor.

★ ★ ★

HDP’nin kendi taleplerini listelediğini ve bunları el altından taraflara gönderdiğini bilmek için de kahin olmak gerekmiyor. Ve o yüzden hem Millet İttifakı’nın hem de Cumhur İttifakı’na eylüle kadar süre tanıyorlar.

Olup bitenlere, madalyonun diğer tarafından da bakmak gerekir ;

Sarayın yeni anayasa vaadi ne oldu acaba?..

“Hedef 2023” boş bir ifade değil. ATATÜRK Cumhuriyeti’ni yıkıp yeni devlet kurma hedefi!.. Yıllardır tekrar tekrar söylemekten dilimizde tüy bitti. Ama bu yeni açılım Suriye kuzeyini de kapsayacak… HDP, terör örgütü PKK’ya çağrı yapıp “silahlı mücadeleye son ver” derse Türkiye’de Suriye kuzeyinde SDG’yi aynı Barzani gibi muhabbete başlar.

Biraz abartılı bir öngörü gibi gözüküyor. Böyle peş peşe yazınca biri olup diğeri henüz gerçekleşmeyince sanılıyor ki boş konuşuldu. Araya başka şeyler giriyor, aksıyor ,gecikiyor proje. Ama sonunda oluyor. Son 20 yılda neler olmadı bu ülkede? Sözde hepsi imkansızdı!..

Bu arada okuduğum başka bir habere göre, ABD, Suriye kuzeyinde, Kürt grupları tek çatı altında toplamak için ara verilen müzakereleri yeniden başlatmış. Asıl ilginç olan, ABD, Fırat doğusunda Arap-Kürt ortaklığını yaratmakta sorun gördü ki, Fırat doğusundaki Arap aşiretlerden YPG’den ayrı bir güvenlik gücü oluşturma işine girişmiş. Muhtemelen, Arapların yoğun yaşadığı yerlerde Arap kantonları da kurabilirler. Bu durum, yarın bir gün bizim ülkemize de emsal oluşturur mu acaba? Suriyeli sığınmacılar üzerinden Suriyelilerin yoğun yaşadığı Kilis, Hatay, Gaziantep gibi yerlerde de Arap özerk bölgeleri gelir mi? Biz bunları bu göç başladığından bu yana söylüyoruz. Gittikçe artıyor bu olasılık…

HDP’nin “deklarasyon” bağırtısını hafife almayın derim!..”

Yazının tamamı için tıklayın!