Gündem
08 Eki 2011 14:41 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:53

KÖŞE YAZARLARI HABERTÜRK'ÜN MANŞETİ İÇİN NE DEDİ?

Dün sosyal medyada başlayan eleştiri yağmuru bugün de köşelerde sürdü.İşte köşe yazarlarının Habertürk'ün şoke eden fotoğrafı için yorumları...

Dün, boşandığı kocası tarafından öldürülen Şefika Etik’in, sırtına saplanmış bir bıçakla yarı çıplak vaziyette sedyede yatarken çekilmiş fotoğrafını manşetten yayımlayan Habertürk gazetesine diğer gazete yazarları böyle tepki gösterdi:

HÜRRİYET

Ahmet Hakan: O fotoğrafa dair

HABERTÜRK’ün dün sürmanşetten yayınladığı sırtından bıçaklanmış kadının fotoğrafını ilk gördüğüm anda...
Ben de "Bu kadarı fazla ama" dedim.
Ben de "ölüm pornografisi" diye bir saptama yaptım.
Ben de bakamadım.
Ben de acayip sinirlendim.
Fakat bir süre sonra...
Bir parça yatıştım.
Neden mi?
Anlatayım: …

Melike Karakartal: İnsafınız kurusun!

Habertürk’ün sürmanşetten verdiği Şefika Etik’in katledilişinin fotoğrafı ile dün kanı donmayan var mıdır bilmem.

MİLLİYET

Mehveş Evin:  O bıçak vicdanınıza saplansın

...

Ölmüş bir kadının bedenini teşhir eden gazete, büyük tepki topladı. Hatırlarsanız HT, daha evvel de Münevver Karabulut’un bedenini parçalara ayıran kanlı testereyi afişe etmişti. Cinayet aletinin teşhirine “insaf” diyen üç beş kişiden biriydim.
Şimdi, koca kurbanı bir kadının ölüsünün böylesine pornografik bir şekilde “malzeme” edilmesi karşısında karışık duygular içindeyim.
Evet, kesinlikle yanlış, saygısız ve düşüncesiz buluyorum bu tip gazeteciliği.
Ancak, beni asıl rahatsız eden, koca şiddetini rutinleştiren, görmezden gelen ve kurbanın “presantabl” olmasına göre haberi büyüten gazetecilik...

VATAN

Reha Muhtar: Bıçağı sırtına saplanan kadının infial yaratan fotoğrafı...

Dün Habertürk gazetesinde “bıçağı sırtına saplanan kadının fotoğrafı bütün çıplaklığıyla” yayınlanınca, Türkiye birbirine girdi...
Habertürk’teki yazarlar bile duruma isyan etti, twitter yıkıldı...
Fatih Altaylı’nın eşi Hande twitter’daki tepkilerin artması üzerine “Ben Fatih’in velisi değilim” dedi...
Benim gördüğüm kadarıyla bir tek Uğur Dündar “gazetecilik açısından eleştirilecek bir durumda olmadığını” söyledi...

Mustafa Mutlu: Sorumsuz gazetecilik

Habertürk Gazetesi dün kocası tarafından sırtından bıçaklanmış bir kadının fotoğrafını sürmanşetine taşıdı.
Hem de dokuz sütuna!
Fotoğrafta, yarı çıplak bir kadın, kanlar içinde yerde yatıyordu ve sırtında kocaman bir ekmek bıçağı vardı!
Habertürk bu fotoğrafı, “Kadına şiddette son nokta” başlığıyla veriyordu ve sözüm ona şiddet karşıtı bir tavır almış gibi görünmeye çalışıyordu ama...
Hiç kimse; yazılanları okuyamadı!
Çünkü fotoğraf dayanılacak, bakılacak gibi değildi...
Kısacası; Habertürk dün o fotoğrafı, mozaiklemeye bile gerek duymadan yayınlayınca, en az o bıçağı saplayan koca kadar tepki gördü! Ve inanılmaz bir “gazetecilik cinayeti” işledi!

İclal Aydın: ’Kadına şiddette son nokta!’

Dün sabah kızımı okula gönderdikten sonra bir süre pencereden caddeyi, insanları, sabahı seyrettim. Güzel, güneşli bir gündü. Kapının önünden gazetelerimi aldım. Ve Aman Allahım!
Gazetelerden birinde sırtında bıçak, kanlar içinde, çıplak, bağırsakları dışarı fırlamış bir kadın cesedinin fotoğrafı var. Oldukça büyük bastıkları fotoğrafa attıkları manşet de çok çarpıcı: KADINA ŞİDDETTE SON NOKTA!
Tebrikler!!!
Hakikaten son noktayı koymuşlar!!

Can Ataklı: Ben olsam bugün şunu yapardım?

Habertürk Gazetesi’nin dünkü sürmanşetinde “aile içi şiddet kurbanı” bir kadının fotoğrafı vardı. Korkunçtu. Kadının çıplak vücudu ve koca bir ekmek bıçağı görülüyordu.
Böyle bir fotoğraf basılır mı? Hayır basılmaz.
Ama geçmişte bunun örnekleri yok değil. Yıllar önce Günaydın’ın bastığı “Liseli Handan” fotoğrafı da benzer tartışmalara neden olmuştu. Star Gazetesi’nde olduğum sırada HSBC binasının önündeki patlamada parçalanmış ceset fotoğrafı koymuştuk. Sonra çok pişman olmuştum.

AKŞAM

Ali Saydam: Gazetecilik adına her şey mübah mıdır?

Her sabah olduğu gibi biz de eşimle kahvaltıya oturduk. Sabah kahvaltısı ’altın öğün’ ya, hem iştah açacak hem de aile bir araya gelecek. Günlük gazeteler masada duruyor. Tabii ki önce kendi gazeteme bakıyorum ve ardından diğerlerine... Birden Habertürk çıkıyor karşıma. En ağır korku filminden beter... Midem kalkıyor. İçimde garip bir duygu.

Nagehan Alçı: Fatih Altaylı ne zaman istifa edecek

Sabahtan beri karşımda, gazete demeye dilim varmayan Habertürk duruyor. Sürmanşetinde insanlık ayıbı, vahşet pornosu, dev bir fotoğraf! Fotoğrafta  bir kadın. Ölen  bir kadın. Sırtında dev bir bıçakla, kan revan içinde yatan, çıplak bir kadın. Gözler kapanmış, dudaklar morarmış, her tarafı kesik içinde... Böyle bir şiddet, böyle bir gözü dönmüşlük, böyle bir canilik yok, diye haykırıyorum ama nafile! Var! Öylece karşımda duruyor! Sadece bu kadının insan görünümlü canavar kocasının caniliği değil üstelik.  O caniliği bizim hepimizin üzerine fırlatıp atan bir kağıt parçası olan Habertürk ve hala kendine gazeteci diyebilen bir Fatih Altaylı duruyor karşımda! İnsanlığımdan utanıyorum!

Sevim Gözay: Diriler arkaya, ölüler en ön sayfaya!

...

Sosyal medya yıkıldı gün boyu. Söz konusu gazeteyi (HT) boykot çağrıları, 140 karakterlik protestolar vs. Herkes klavye çürüttü akşama kadar. Medyanın rutini bu değilmiş gibi bir hiddet sardı hatta ortamı. Sarsın tabii. Sarmalıdır... Ama bunun tek bir fotoğrafın sansürüyle, tek bir haberin özrüyle iyileşmeyecek denli ağır bir ’hastalık’ olduğu da iyi bellensin. Sadece o gazeteye has bir konu gibi de arşivlenmesin sakın kafalara. Bu öyle yaygın bir hastalık ki; giyinik, çıplak, başörtülü, genç ve güzel, yaşlı ve çirkin, diri ve de maalesef ölü etiketleriyle her gün, her türlü cinsiyetçi ve ötekileştirici ifadelerle anılıyor ’kadın’ medyada.

...

TAKVİM

Arda Uskan: Habertürk’ün maktule fotoğrafı...

Belli ki önümüzdeki günlerde bu ’görüntü’ çok tartışılacak; Habertürk’ün, manşetten verdiği ’sırtından bıçaklanan kadın cesedi’ resmi.
İnsanları irite etmesi, örnek teşkil etme olasılığı, ölenin yakınlarının tazelenen duyguları, toplum şuuru vs. gibi gerekçelerle, ’bu vahşet fotoğraflarının gazetelerde yer alması’ biliyorsunuz yıllar yılı konuşulan bir konu.
Ama esas üzerinde durulması gereken; Böyle bir haber görüntüsüne neden ihtiyaç duyulduğu? Çok satması veya reyting için mi? Sanmıyorum, Habertürk az satan bir gazete değil. Peki Fatih Altaylı’nın bu resme bu kadar devasa boyutlarda yer vermesinin nedeni başka ne olabilir? Kuşkusuz en açıklayıcı cevap yine kendisinden gelecektir ama bana sorarsanız bu tamamen, ’insanoğlunun kafasına bu gerçeği balyoz gibi vurma’ arzusu.

Bekir Hazar: Poster

Habertürk Gazetesi bir fotoğraf yayınlamış 1.sayfada.
Kadın yarı çıplak yatmış, sırtında dana gibi bir bıçak.
Ölmüş o kadın.
Kocaman bir fotoğraf...
Bakınca dehşete düştüm.
Televizyonda yayınlasak 2000 yıl kapatma cezası alırız.
Futbol takımı posteri verir gibi yayınlamış gazete.
Belki de takım posteri vereceklerdi, sayfayı hazırlayan kişi fotoğrafları karıştırdı.
Çünkü bu fotoğrafı yayınlamak sadizme giriyor.