Gündem
24 Tem 2020 23:07 Son Güncelleme: 25 Tem 2020 00:04

Koç Holding'den Erdoğan'a flaş İstanbul Sözleşmesi çağrısı

Kadın haklarını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına Koç Holding de dahil oldu. Koç Holding’den yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi'nin tarafı olmak, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığın göstergesidir” denildi.

Pınar Gültekin'in cinayeti sonrası kadına karşı şiddeti engellemek için imzalanan İstanbul Sözleşmesi tekrar gündeme geldi.

AKP içindeki bazı kesimlerin kadına şiddete karşı güvence anlamına gelen İstanbul Sözleşmesi'nden rahatsız olduğu biliniyordu.

Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu yobaz kesimlerin çağrısına karşılık, kurmaylarına, “Çalışıp, gözden geçirin. Halk istiyorsa kaldırın. Halkın talebi kaldırılması yönündeyse, buna göre bir karar verilsin. Halk ne derse o olur” talimatı verdiği iddia edilmişti.

Kadın örgütleri ise, kadına şiddetin son bulması için İstanbul Sözleşmesi'nin gerektiği gibi etkin bir şekilde uygulanmasını istiyor.

Koç Holding, yaptığı açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nin korunması ve bağlı kalınması konusunda hükümete çağrıda bulundu.

Koç Holding’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlalidir. İstanbul Sözleşmesi'nin tarafı olmak, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığın göstergesidir. Bu vesileyle ülkemizdeki herkesi ve tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi'ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz.

Kadınların şiddete maruz kalmadığı, öldürülmediği bir ülke için dayanışma içinde mücadele etmek gerektiğine inanıyoruz.

Koç Topluluğu olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına yönelik şiddetle mücadele başta olmak üzere kadınların erkeklerle eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.

Saygılarımızla, Koç Holding A.Ş"

 

Koç Holding’in açıklamasının ardından sosyal medya kullanıcıları, çok sayıda destek paylaşımında bulundu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?
İstanbul Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011'de kabul edildi. Sözleşmenin ilk imzacısı ise Türkiye olmuştu. 2014 yılında yürürlüğe giren ve 2019'un mart ayında 33 devlet ve Avrupa Birliği tarafından kabul edilmiş ve onaylanmıştır.