Medya
16 Oca 2014 00:04 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:53

Kızılelma yeni Deli Yürek mi olacak?

Efsane dizilerin yapımcısı Osman Sınav ve Süleyman Çobanoğlu'nun imzasını taşıyan Kızılelma'yı Medyaradar tv yazarı Murat Tolga Şen izledi ve yazdı.

Askerliğimi, tam da Tansu Çiller ve Doğan Güreş’in kafa kafaya verip PKK’yı bitirmek istediği dönemde, OHAL bölgesinde yaptım. Bir sürü acı tatlı anım var ama askerlik denince en çok hatırımda kalan; 7 gün/24 saatimi birlikte geçirdiğim dostlarımdır.

Mesela Rizeli bir arkadaşımız vardı, çok severdik, kendisi tabur terzisiydi, göreve çıkmazdı ama hayallerinde John Rambo’yu bile kıskandıracak bir askerlik yapardı. Annesine yazdığı bir mektubu görmüştük. Tek başına onlarca PKK’lıyı püskürtmüş ve havadaki bir helikopterden diğerine geçerek tabura geri dönmüştü!

Osman Sınav’ın yeni dizisi Kızılelma tam da bu arkadaşın hayallerine denk düşecek bir başlangıç yaptı. Delibozuk Murad (D ile) ile komik arkadaşı Kastamonulu Şeker Ahmet Suriye sınırında nöbet tutarken, Türkiye’ye geçip fenalık yapmak isteyen 200 kişilik bir bozguncu grubuna denk geliyor ve iki başlarına haklarından geliyorlar! 

Seyirci bu başlangıcı abartılı mı bulur yoksa yüreğinin yağları mı erir bilemem ama Osman Sınav'ın "kahraman yaratma" şablonu Deli Yürek’ten bu yana değişmemiş. Çatışmada kendini gösteren, bileği sağlam bir halk kahramanı yaratıp sonra onu memleketin sosyal ve siyasi yapısına göre konumlandırdığı bir devlet ajanına çevirmeyi seviyor. Şapkadan çıkan tavşan aynı...

Aslında Kızılelma, Deli Yürek 2014 olarak da izlenebilir. Kahraman ve onun çevresine serpiştirilen yan karakterler bakımından da çok benziyor. Ancak bu kez Miroğlu gibi bir "ağır abi" yerine Mustang (kırmızı olacak) hayranı, ODTÜ terk ukala bir "kahraman" var. Teşkilattaki paltolu amcalar da gitmiş onların yerine James Bond filmlerindeki 'M' ayarında bir patroniçe, kulağı küpeli bilgi işlemciler, manken kıvamında ajanlar gelmiş.

Dizinin teknik işçiliği epey başarılı… After Effects mamülü ateş etme efektleri sırıtsa da tek bölümde iki arabanın ki biri Mustang, havaya uçurulduğu bir yerli dizi seyretmemiştim. 90 dakikalık bölüm kurgusu bir sürü "gereğinden fazla uzamış an" izlememize neden olsa da dizi sanat-görüntü yönetmenliği ve özellikle takdir edilmesi gereken ışık işçiliği ile bu tür aksiyon dizilerinin ucuz görünme derdinden kurtuluyor. Tabi izlediğimiz pilot bölüm için geçerli bir durum bu, birkaç bölüm sonra her şey değişebilir.

Kızılelma masum bir dizi değil. Halkımız kendi içinden çıkan “kahraman” maceralarını seviyor. Seyirci macera kısmıyla oyalanırken senaristlerin asıl söylemek istedikleri de bünyeye zerkediliyor. TV dizileri uzun zamandır kuvvetli bir manipülasyon aracı olmakta. Amerikalının Homeland’ı varsa bizim de Şefkat Tepe’miz var.

İşte Kızılelma tam da Şefkat Tepe’nin karşısına hedeflenmiş bir yapım olarak karşımıza çıktı. Yayın onayı 5 ay önceden verilmiş olmasına rağmen zamanlaması manidar.

İlk bölümün en ilginç anı; dizinin başındakı "sınırdaki çatışma" sekansında karşıdan gelenlerin kaçakçı olduğunu sanan ve "çok üzülüyorum ben bunlara" diyen Şeker Ahmet'e, Murad'ın cevabı, "bunların niyeti başka" oluyor. "Devlet kaçakçıya ateş etmez" demeye getiriliyor. Bu kısım ilginç...

Bu tür analizlere ilerleyen bölümlerde gireriz. Artık hangi dizinin kaç bölüm süreceği belli olmadığı için ilk bölümden uzun uzadıya bir şeyler yazmak, dibe dalıp kum çıkarmak gereksiz.

Beni şaşırtan bir şeyi yazarak bu ahkamı sonlandırayım. Bir Osman Sınav dizisinden bu kadar mizah çıkacağını hiç tahmin etmiyordum! Bazı anlarda kahkaha attım diyebilirim. Şeker Ahmet’i oynayan Mesut Yılmaz’ın harika bir komedi zamanlaması var. Zagor’un yanına iliştirilmiş bir Çiko olarak çok başarılı hatta epey rol çalıyor. Ancak, komedi anları için yazdığım olumlu cümleleri dizinin genelindeki diyaloglar için kuramam. Zamanında Ali Recan (Alfa Yayınları) yabancı çizgi romanlardan aşırdığı çizimlerle Yüzbaşı Volkan yapıp yayınlardı. Bu dizinin diyaloglarında da o “özentilik” seziliyor, sezilmekle de kalmıyor apaçık ortada...

Son tahlilde, Kızılelma yeni ve orijinal bir fikir olmamasına rağmen oyalayıcı bir TV işi gibi görünüyor ancak kahramanın masumiyetinin korunması şart. Osman Sınav “vatansever” bir yönetmen, ilk bölümden “Tatlısu balığı” olarak nitelendirilen liberaller iç mihrak olarak ilan edildi bile… Devam bölümlerinde daha ağır ithamlar izleriz gibi geliyor bana…

Umarım TV dizileri yeni bir kapışma alanına dönmez, siyasetin zehri buralara da akmaz. Gerçi, bu son cümleyi yazarken kendim de inanmadım bu temenniye onu bilmiş olun sevgili okur.

MURAT TOLGA ŞEN / murattolga@gmail.com