Gündem
02 Mayıs 2023 17:45 Son Güncelleme: 02 Mayıs 2023 17:51

Kılıçdaroğlu'nun 'darkweb' çıkışına Altun'dan cevap

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkındaki "darkweb" iddialarına, "Yalan siyasetinin sınır tanımazlığına bir kere daha şahitlik ettik" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Güvenlik Forumu (İGF) başladı. Beşiktaş'taki bir otelde düzenlenen forumun açılışını Altun yaptı. Foruma, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da canlı bağlantı ile katıldı. İki gün sürecek ve 14 ayrı etkinliğin yapılacağı forumda, bölgesel ve küresel seviyedeki güvenlik tehditleri ve çözüm önerilerinin ele alınması hedefleniyor.  

Forumun açılış konuşmasını yapan Altun, Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkında paylaşımına yanıt verdi. Altun, dün gece CHP Genel Başkanı'nın, "yalan siyasetinin sınır tanımazlığına" bir kez daha şahitlik ettiklerini söyledi.  

"Dezenformasyon demokrasiler için de bir tehdittir"

Altun, şu ifadeleri kullandı:

"Devletler, toplumlar ve bireyler mutlaka bilinçlenmeli ve karşı karşıya kaldığı güvenlik risk ve tedbirlerine karşı tedbirler almalıdır. Dezenformasyon hiç kuşkusuz demokrasiler için de bir tehdittir. Dünyanın neresinde olursa olsun dezenformasyon süreçleri sistematik bir şekilde yürütülen yalan süreçleridir ve demokrasiler için büyük bir risktir, büyük bir tehdittir. Bu nedenle demokratik ortamın dezenformasyondan arındırılması, hakkaniyetli, güvenli ve temiz bir iletişim ortamının test edilmesi için hep birlikte güçlü bir şekilde mücadele etmeliyiz.

"Yalan siyasetinin sınır tanımazlığına bir kez daha şahitlik ettik"
Yalanı alışkanlık haline getirmiş, yalan siyasetini kurumsallaştırmış olanlar bu alışkanlıklarından, huy haline gelmiş bu alışkanlıklarından kolay vazgeçmeyeceklerdir. Dün gece CHP Genel Başkanının yalan siyasetinin sınır tanımazlığına bir kere daha şahitlik ettik. CHP Genel Başkanının benimle birlikte Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndaki çalışma arkadaşlarıma iftiralar içeren paylaşımı, kendisinin siyasi çaresizliğinin olduğu kadar çevresindeki sözüm ona profesyonellerin de strateji yoksunluğunun somut bir göstergesi olmuştur. Ülke dışından hizmet aldığı ajans tarafından yazılan tezvirat dolu bir tweet'le kamu görevlilerinin hedef gösterilmesini, tehdit edilmesini asla kabul etmiyoruz. Asla yılmıyoruz, asla geri adım atmıyoruz. Dedikoduya, iftiraya, yalana bu derece teşne bir muhalefet anlayışını, demokrasimiz için büyük bir kayıp olarak telakki ediyoruz. Şunu çok açık ve net bir şekilde biliyoruz. Demokrasinin en büyük düşmanı dezenformasyonla mücadeleyi kurumsal önceliklerinden biri haline getiren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan ancak ve ancak dezenformasyonu alışkanlık haline getirenler, dezenformasyonu ana siyaset malzemesi haline getirenler rahatsız olabilir. Hakikat ve temiz iletişim için yürüttüğümüz çalışmalardan sadece ve sadece trol ağları ve köleleştirilmiş hesaplarla sosyal medyayı manipüle etmeye çalışanlar rahatsız olurlar. Bu tür kirli stratejileri uygulayanlar rahatsız olurlar, onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Biz işimize bakıyoruz. Milletimize hizmet etmeye devam ediyoruz"

"Milli güvenlik meselesi"  

Biz bu karalamalara, iftiralara, yalanlara aldırış etmeden Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılının aynı zamanda iletişimin yüzyılı olması için gayret göstermeyi sürdüreceğiz. Sistematik yalanla, dezenformasyonla mücadele, bizim Türkiye olarak yürüttüğümüz hakikat mücadelemizin bir parçasıdır. Biz dezenformasyonun bir milli güvenlik tehdidi, dezenformasyonla mücadeleyi de bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda tüm kurum ve kuruluşlarımızın katkı verdiği bir dezenformasyonla mücadele kapasitesi oluşturduk. Ülkemizin 6 Şubat'ta yaşadığı depremler sonrasında afet yönetim sürecinin bir boyutunu da ortaya atılan dezenformasyonla mücadelenin oluşturduğunu da ifade etmek isterim. Dijital çağ, iletişim kanallarında yarattığı dönüşüme benzer şekilde savunma ve saldırılarda kullanılan araçların niteliğini de dönüştürmüş durumdadır. Otonom silahlar gibi muharebe sahasının yeni aktörleri geleceğin güvenlik ortamının belirleyici unsurları haline gelmiştir."