Gündem
19 Mar 2023 21:34 Son Güncelleme: 19 Mar 2023 21:38

Kılıçdaroğlu 4 ayaklı sistemin detaylarını anlattı!

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'ne Millet ittifakları genel başkanları katıldı. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada iktidara geldikten sonra yapacaklarını ve 4 ayaklı sistemi anlattı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, beşinci gününde sürüyor. “Geleceğin Türkiye’sini inşa ediyoruz” sloganı ve “Millet İttifakı Genel Başkanlar Buluşması” başlıklı oturumunda Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun yanı sıra İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale katıldı.

Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları, genel başkan yardımcıları milletvekilleri, siyasi partilerin temsilcilerinin de katıldığı oturumun açılış konuşmasını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı.

Soyer'in ardından CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın 13'üncü Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu konuşma yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:

"İkinci yüzyılı birlikte inşa edeceğiz. İşimizin kimse kolay olduğunu düşünmesin. Dört ayaklı bir sistemden bahsedeceğim. Birinci ayak demokrasi. Altılı lideri bir araya getiren demokrasidir.

6 lider bir karar aldık. Plan ve Bütçe komisyonu haricinde kesin hesap komisyonu kuracağız. Kesin hesap komisyonunun başında ana muhalefet partisi olacak. Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizi, medyanın özgür olduğu, harcanın her kuruşunun hesabının verildiği bir Türkiye.

İkinci ayak üreten Türkiye. Güzel çalışan insanlarınız var üretimden koparılıyor. Herkesin ürettiği bir Türkiye dışarıya el avuç açmayan bir Türkiye'dir.

Üniversiteler bilgi üretecek. Bilgi üreten, teknoloji üreten teknolojiye yabancılaşmaya Türkiye.

Üçüncü ayağımız güçlü bir sosyal devlet inşa edeceğiz. Hakça bölüşmezsiniz orada huzur ve bereket olmaz. Huzurun olması yaratılan kaynağın hakça bölüşülmesine bağlıdır.

Dördüncü ayağımız sürdürülebilirlik. Dünya hızla değişiyor. Siz bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. Sürdürebilirliğin en önemli anahtarı devlette liyakattir. Biz değişime ayak uydurmak istemiyoruz, değişime, dönüşüme öncülük yapan bir Türkiye'yi inşa etmek istiyoruz.

Eğitimin yeniliğe açık olması lazım. Eğitimin merak duygusunu büyütmesini lazım. Biz eğitim sisteminde de köklü değişiklikler yapacağız.

BABACAN: BU ÜLKEDEKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ GERÇEK ANLAMDA DEMOKRASİDEN GEÇİYOR

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın ise açıklamalarından satır başları şöyle:

Konu iktisat olunca bazen anlaşılması zor kelimeler havada uçuşuyor. Endojen, eksojen faktörler, ortodoks heteredoks yaklaşımlar, epistemojik kopuşlar. Kelimeler alıyor başını gidiyor.

Enflasyonu düşük ve öngörülebilir hale indirdiğinizde ekonomi büyüyor. Şeffaflık ne kadar yükselirse, ekonomi o kadar büyüyor. Şeffaflık azaldığında ülke fakirleşiyor.”

Hukuk ve eğitim olmazsa olmaz. 2013'te en son benim katıldığım İzmir İktisat Kongresinde bir konuşma yaptım dedim ki, eğitim ve hukukta gerekenleri yapmazsak orta gelir tuzağına düşeceğiz. Ve şu an Türkiye orta gelir tuzağında. Endişeye mahal yok. Bu tuzaktan nasıl çıkacağımızı biliyoruz. Ne kadar çok demokrasi o kadar ekonomi, ne kadar eğitim o kadar ekonomi, ne kadar adalet o kadar ekonomi.

Bu ülkedeki sorunların çözümü gerçek anlamda güçlü bir demokrasiden geçiyor.

Dünyada bütün enerji denklemi değişmiş durumda. Türkiye gibi büyüyen enerjiye ihtiyacı olan bir ülkenin dünyayı iyi takip etmesi gerekiyor.

Dünyada da gelir dağılımı bozuldu. Dünyada da zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu. Liberal bir demokrasi mücadelesi devam ederken devletin rolünün ne olması gerektiği de tartışmalı.

Güzel ülkemiz için ne yapmalıyız. DEVA Partisini kurduğumuzda yarınlarla ilgili hazırlığımızdı. 6 altı parti olarak bir araya gelerek Ortak Mutabakat Metni'ni imzaladık tarihte başka örneği yok. Bu tam bir Türkiye mutabakatı. Tam bir hazine var burada.

Bu enkazı kaldıracağız. O grafikte gördüğünüz iyi yıllar gençlerin Avrupa turları yaptığı yıllar, son model telefonları almak zor olmadığı onların çok daha iyisini hep beraber yapacağız.

14 Mayıs'ta kazanacağımız zafer Avrupa'da, Asya'da ve Afrika'da demokrasi mücadelesi verenler için örnek olacak. Türkiye yaptıysa biz de yaparız diyecekler. Gerçekten bir demokrasi tarihi yazıyoruz.