Medya
01 Eki 2016 15:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:34

Kıdemli gazeteci iki örnekle anlattı: Atlatma haberciliğin 'güzel'i ve 'çirkin'i...

Türk basınında atlatma haberciliğin her zaman olduğunu belirten Burhan Ayeri, bunun hoş olanını ve olmayanını iki örnekle anlattı.

Mesleğin kıdemlilerinden Yeniçağ yazarı Burhan Ayeri, Türk basınında atlatma haberciliğin ilk örneklerinden iki nostaljik olayı köşesine taşıdı bugün.

"Türk basını İkitelli'ye taşındıktan sonra dengeler değişti" diyen Burhan Ayeri, muhabirinin binbir emekle ve tüm meslektaşlarını atlatarak yaptığı haberi manşete koyup kendi imzasını atan haber şefini ve Cumhuriyet muhaberi'nin diğer meslektaşlarının elinden haberi alıp hepsini 'uzun' atlatışını köşesine taşıdı.

İşte Burhan Ayeri'nin köşesindeki eski gazeteci hikayeleri;

HOŞ OLMAYAN ÖRNEK!

"Tokatköy'deki cinayeti takibe gidecekler için asma köprü bile yoktu. Araba vapuru, otobüs ya da minibüsle üç aktarma yapardınız. Böylesi bir olayı Bekir Aydın'ın yaşadığına bire bir tanık oldum. Bu arkadaşımız 10 saat süren çabayla karısını baltayla öldüren adamın hikayesini toparladı.

Düşünün dönemin karakollarında manyetolu telefon dahi yoktu. İmkansızlıklar içerisinde Bekir'in başarısı takdir edilecek cinstendi. Haberi resimleriyle birlikte toparlayıp şefinin masasına bıraktı.

Haber ertesi gün Tercüman'a manşet olmuştu. Sadece tek değişiklik vardı. Vesikalık resimli imza şefine -biri çok ünlü iki aktristimizin babası- aitti. Düşünebiliyor musunuz Aydın'ın halini?

HOŞ BİR ÖRNEK

Yıllar öncesinden bir anı daha aktaracağım. Bayrampaşa Cezaevi'nde tiyatro gösterisi var. Beş ayrı gazeteden muhabirler birlikte gittiler. Çıkışta saat geç olmuştu.

Cumhuriyet'ten Fatma Karaali arkadaşlarına "Siz beni atlatırsınız. Verin bakalım filmleri. Yarın birlikte kullanırız" deyip makaraları topladı.

Herkes buna uydu. Ertesi sabah sadece Cumhuriyet'te cezaevindeki tiyatro gösterisi vardı!