Gündem
29 Kas 2010 17:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:50

KESK'TE TACİZ DEPREMİ! KESK BAŞKANI SAMİ EVREN İSTİFA ETTİ!

Kamu Emekçileri Sendikası'nda (KESK) taciz depremi yaşanıyor.Genel Sekreter'e taciz iddiaları üzerine KESK Başkanı Sami Evren istifa etti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren ve KESK Hukuk, TİS ve Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Abdullah Gölpunar görevlerinden istifa etti.

Kamu Emekçileri Sendikası’nda (KESK) taciz depremi yaşanıyor. Sendikanın Genel Sekreteri Emirali Şimşek sendikada çalışan genç bir kadına tacizle suçlanmıştı. İddialar üzerine Genel Sekreter'in istifasını isteyen yönetim, bu konuda bir sonuç alamayınca Sami Evren ve Abdullah Gölunar istifa kararı aldı.

İstifa eden isimler şu açıklamayla istifa kararlarını kamuoyuyla paylaştı:

Türkiyeli kamu emekçilerinin onurlu mücadelelerinin sonucu olan KESK, toplumsal mücadeleler tarihinin birikiminden gelen tüm değerlerin savunucusudur. Bu değerler KESK'in mücadelesinin bütününü oluşturur. Örgütlü mücadelemizin güç aldığı temel değerlerden biri de erkek egemenliği karşıtı duruşumuzda ifadesini bulur. Örgütsel yapısı içinde kadın sekreterliği oluşturarak bu konudaki hassasiyetinin kurumsal karşılığını yaratmış olan KESK'in, uğrunda mücadele ettiği değerleri kendi içinde de yaşatma gerekliliği tartışma götürmez bir gerçektir.

KESK'TE TACİZ İDDİALARI
Bir süredir kamuoyunda "KESK'te taciz" başlığı altında dile getirilen iddialar, bu değerlerle asla bağdaşmayacak bir durum yaratmaktadır. KESK'in yarattığı ve sahiplendiği değerler bütünü içinde, bu tip iddialar karşısında kadının beyanını esas alan çözümler üretilmesi hem kadın mücadelelerinin birikiminin hem de KESK'in kongre kararlarının gereğidir.

GENEL SEKRETER'İN İSTİFASI İSTENDİ AMA
Bu iddialar KESK MYK'sına ulaştığı günden bu yana, sorunun, kadın mücadelesinin birikimleri ve KESK'in kararları doğrultusunda çözülmesi için çaba sarfettik. Taciz iddiasının muhatabı olan KESK Genel Sekreteri'nin istifasını da içeren önerimiz KESK MYK'sında karşılık bulmadı ve MYK'nın geri kalan kısmı tarafından reddedildi. MYK içinde karşılaştığımız bu direnç nedeniyle KESK'e ve mücadele değerlerimize yakışan bir çözüm üretemedik. Bu çözümsüzlük KESK'in, yani Türkiye'de toplumsal muhalefetin en önemli bileşenlerinden birinin, Türkiye'nin geçtiği bu kritik aşamada hareketsiz kalmasına neden oldu.

Burada özetlediğimiz süreç nedeniyle, KESK'teki görevlerimizden istifa ettiğimizi kamuoyuna duyururuz. Bu tutumumuz, bedellerle yarattığımız KESK değerlerinin yaşam bulması için, örgütsel ve ahlaki sorumluluğumuzun zorunlu sonucudur