Keskin Kalem
18 Eki 2016 11:44 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:36

Keskin Kalem'den "keskin" yazı: Medya batağının talihsiz ismi, Serdar Akinan ve Musul...

Medyaradar'ın usta yazarı Keskin Kalem, 13 yıl öncesine gitti. 2003 yılında Musul'da yaşanan ve SKY Türk kameramanı Kemal Batur'un ölümden dönmesiyle sonuçlanan olayı anlattı.

Sevgili Dostlar Merhaba

Herkesin gündemi biranda Musul oluverdi!

Irak’ın Musul kentini terör hareketi DAEŞ’ten kurtarıp özgürleştirmek hedefli harekât olanca hızıyla devam ederken, doğal olarak ekran karşısında haber kanallarıyla yatıp kalkıyoruz.

Barzani, Amerikalıların yönlendirmesiyle tüm gazetecileri Musul’a hâkim bir tepede toplamış.

2003 yılında ABD askerleri Irak’ı işgale başladıklarında da aynısını yapmışlardı.

Gazeteciler Musul’a egemen tepede toplanıyor, oradan gördükleriyle, Peşmerge’nin gelip kendilerine anlattıklarını kamuoylarına duyuruyordu!

NTV’den Göktan Bedük o tepeden bildiriyor. Bedük, bu mesleğin son 15 yılında hafızalara kazınan sayılı muhabirlerdendir. Takdirle izliyorum genç kardeşimizi.

Geçen gün çok güzel bir şey söyledi canlı yayında. Bulundukları yeri tarif edip, tüm gazetecilerin gelişmeleri oradan takibe çalıştığını anlatırken bazı meslektaşların Peşmergelerin sınırlarını çizdiği yeri zaman zaman ihlal ettiğini, riskli yerlere gittiğini söyledi.

Göktan Bedük, bir adım öteye geçenlere kızmış olacak, “Ben onlar kadar cesur değilim” dedi.

Vallahi çok güldüm. Benim gözümde en cesur sensin Göktan kardeşim.

Allah esirgesin hepinizi!

Başınıza bir şey gelirse bu nankör medya yöneticileri ve patronları size sahip çıkmazlar!

Alın size bir örnek; yıllardır Ankara’da hayata tutunmaya çalışan, adı sanı unutulmuş, çoğunuzun bilmediği bir dostum, sevgili Emre Aygen 1989 Aralık ayında Romanya’da çatışmalar sırasında gözünü kaybetti. Kameramanı öldürüldü.

Emre kardeşim ünlü gazeteci Güneri Civaoğlu’nun da akrabasıydı sanırım!

Tek gözüyle kısa süre gazetecilik yapmaya devam etti, sonra işsiz kaldı, hayatı karardı! Şimdi bir iki dostu var telefonlarına çıkan!


* * *
KEMAL BATUR’UN ÖYKÜSÜ VE SERDAR AKİNAN

Sevgili Dostlar, genç kardeşlerimizden duyan, bilen çok azdır.

Musul çok batak bir yerdir.
Kör kütük cesaret yerine akılla hareket etmek lazım.

Savaşta kimse masum değildir!

Kurşun, bomba yani ölümün nereden geleceğini kimse kolay kolay kestiremez.

Yıl 2003…

ABD askerleri, koalisyon güçleriyle Mart ortalarında işgale başladıkları Irak’ta Saddam’ı devirirken bir elin parmakları kadar sayılı Türk gazeteci de oradaydı.

11 Nisan 2003’te Musul’a doğru ilerlenirken şehre giren Türk gazetecilerden ikisi, bugün adı 360 TV olan SKY Türk televizyonunun kameramanı Kemal Batur ve SHOW TV kameramanı Mesut Gengeç açılan ateş sonucu yaralanmış, ölümden dönmüşlerdi.

Bir hastaneye, savaşta yaralananlarla ilgili haber için yol aldıkları sırada gazetecilere ateş açıldı.

Araçları delik deşik olurken, Sky Türk televizyonundan Kemal Batur elinden, kameraman Mesut Gengeç başından yaralandı. Aracın ön tarafında bulunan diğer gazeteciler Sky Türk muhabiri Serdar Akinan, Akşam gazetesi muhabiri Nevzat Bingöl, Radikal gazetesi muhabiri Ahmet Şık ile Vatan gazetesi muhabiri İlker Akgüngör yara almadan kurtuldu

Kemal’in eli parçalandı, iki parmağını kaybetti!



Kemal kardeşimiz medya batağının talihsiz isimlerden biriydi.

Bingöl’den İstanbul’a gelmişti.

Kürtçe bilmesi en önemli avantajıydı, işte bu yüzden de çıkarlarını düşünen bir gazetecinin peşinden ölüm hattına gitmişti.

Kimileri bu olayı hatırladığında “Kemal saf ve cesur bir yürekti. Herkesi kendisi gibi bilirdi. Irak topraklarına İstanbul medyasının önde gelen çakallarından biri tarafından götürülmüş, orada sömürülebildiği kadar sömürülmüştü.” deyip iç çeker.



Kemal Batur’un karın tokluğuna çalıştırıldığını duymuştum.

O dönem SKY Türk’te kameraman ve montajcı olarak çalıştırılıyordu.

Kemal Batur muhteşem bir göze sahip, harika fotoğraflar da çekiyor. Tabi o yıllarda Facebook, İnstagram falan yok.

Kemal kardeşimiz, medya mahallesinin ne olduğunu bugün onca yıllara rağmen nasıl bir karakter olduğunu hala bilemediğim, her dönemin ruhuna göre hareket eden Serdar Akinan adında biri için koşturuyordu.

Irak’ta ABD işgalini onun programı için kaydediyordu kamerasına yani.

* * *

Serdar Akinan’ı polis muhabiri olarak Cağaloğlu’na adım attığı günden beri tanırım.

Sanırım 1980’lerin sonuydu.

Ben Güneş gazetesinde şeflik yapıyordum, bizim çocuklar Milliyet gazetesinin çıraklarından cevval birini bana anlatıyordu sürekli.

Serdar, polis muhabiri olarak oraya buraya koşturan, küçücük cüssesiyle büyük işlere hevesli bir çocuktu.

Yıllardır yaptıklarını şaşkınlıkla izledim.

Özel televizyonların kurulduğu 1990’ların başında Star televizyonuna geçiş yaptı.

Bizim Özden Akbal, Namık Koçak, Yunus Şen, Deniz Arman pek bi bahsettiler ondan.

Bayağı övüyorlardı Serdar’ı.

Sonra ortadan kayboldu. ABD’ye gittiğini duydum.

Sanırım ne olduysa orada oldu!

Serdar Akinan kardeşimiz televizyon piyasasında hızla yükseldi.

Yönetici falan da oldu!

Tabii paralandıkça paralandı!

‘Kan Uykusu’ adlı Mehmetçik’e övgü yağdıran bir belgeseliyle yıldızı parladı.

Enteresan bir yükseliş grafiği vardı. Amerika yaramıştı kardeşimize!

Bu kardeşimiz biranda ‘her şey para’ ve bunun için de ‘her yol mübah’ diyen birine dönüşüverdi!

Bir aralar namaz falan da kılan gencimiz sonrasında rakı-balık, özellikle de şarap sofralarında dolaşmaya başladı.

Rahmetli Ufuk Güldemir’in kanatları altında yükselirken, tıpkı onun gibi yaşamak için kullan at kültürüyle önüne geleni harcadı.

Çok severdi bir dönem Ufuk Abisini. Onun kızına verdiği Su adını, Akinan da kendi kızına vermişti!

Hayrandı ona!

Birara bizim Namık Koçak’tan dinlemiştim Serdar’ı; zeki ve çalışkan olduğunu söylemişti!

Kimilerine göre de titiz bir avcı zekâsına sahipti ve pusuyu iyi bilirdi!

Gel zaman git zaman o utangaç, iki büklüm Serdar Akinan, eli kanlı piyonlara, vatan hainlerine, bölücü terör örgütü PKK’ya karşı milli hassasiyetlerimize seslendiği ‘Kan Uykusu’ndan PKK’yı öven bir çizgiye savruldu.

Her şeyi ‘sözde gazetecilik’ adına yapıyordu!

Zar zor hayata tutunduğunu izlediğim Milliyet yıllarından, polis muhabirliğinden, kısa sürede banka hesabı şiştikçe şişen, paraya para demeyen, zenginleştikçe de arkadaşlarını, eşini ve çevresini değiştiren enteresan biri haline dönüşmüştü!

90’larda PKK ile mücadele görev almış paşaların ve askerlerin yer aldığı ‘Kan Uykusu’ belgeseli uzun süre konuşulan Serdar Akinan, sonra birden Akşam gazetesinin köşe yazarı olarak karşımıza çıktı! Değerli yorum ve tespitleriyle ahkâm kesiyordu.

Rahmetli Erhan Akyıldız’ı hatırladım. Kulakları çınlasın, bizim Tufan Türenç’le rahmetli Abdi İpekçi efsanesinin kitabını yazmışlardı. Erhan ve Tufan ‘Gazeteci’ adlı kitabı yazmak için nerdeyse iki yıl çalıştıklarını anlatmıştı bir Sirkeci Meyhanesinde.

Serdar beyimiz bir gün karşımıza terör örgütünün uşaklarını, her türlü rezilliğe sürüklenen, hatta tecavüz bile edilen PKK’nın kızlarını övdüğü bir kitapla gündeme geldi.



O dönem milliyetçi yükselişin rantını yemek için “PKK’lıları nasıl öldürdüğünü, fırsat verilirse daha da öldürebileceğini” anlatan komutanları kitaplaştıran Serdar Akinan için sıra PKK’lılara gelmişti.
Aynı Akinan, PKK ile yaşanan çatışmaların sona erdiği yıllarda, çözüm sürecinin en hassas dönemleri yaşanırken 2013’te PKK’lıların sözde kahramanlık hikayelerinin’ yer aldığı bir kitap yazdı. ‘İştar’ın Kızları’ adını taşıyan kitapta akıllara ziyan ifadeler vardı; “Silahların gölgesinde bir kadın hareketi” tanımlaması tüylerimi diken diken etmişti!

Serdar Akinan, 1993-95 yıllarındaki “Kan Uykusu” kitabında öldürülmesi vacip “terörist” dediği PKK militanlarını, 2014 yılında “kahraman” yapmıştı!

O artık hakkında, dünün “kan uykucusu”, dünün “ulusalcısı”, dünün “Ergenekon muhibbi”, dünün “PKK sevicisi”, “Kandil sevdalısı”, “terör örgütü yandaşı” diye yazılan biri oluvermişti!

Sonra 2012’de İsmail Küçükkaya’nın genel yayın yönetmeni olduğu Akşam gazetesinden AK Parti hükümetinin işaret etmesiyle kovuldu, kapıya kondu.

* * *



ABD’DEN GELEN PARA!

Serdar Akinan öyküsü bitmez!

2013 Kasım başında İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü öğrencilerinin hazırladığı HaberVs sitesinin medya, gazetecilik ve habercilik üzerine gerçekleştirdiği haber merkezi sohbetlerine katılan Akinan bey, kurduğu internet macerası Vagus TV’ye sermaye akışından söz ediyordu!

Türkiye ve Amerika’dan çok önemli üst düzey yöneticilerin bir araya gelip sermaye koyduğunu açıklayan Akinan, sitesine 1 milyon dolarlık değer biçildiğini, yüzde 18’lik payını ismini vermediği Türk-Amerikan sermayeye 180 bin dolar karşılığında sattığını söylüyordu. Hatta bir yıllık maaşlar ve masrafların garanti altına alındığından da söz ediyordu.

Sonra o sitesi kapandı!

2014’te, arkasında Gülen örgütünün olduğu belirtilen ‘Karşı’ adlı kısa ömürlü bir gazetenin yazar kadrosuna katıldı.

O macerada kısa ömürlü oldu.

* * *

Gündemden hiç düşmedi Serdar kardeşimiz!

Geçen yıllarda maaşlı bir gazetecinin kolay kolay sahip olamayacağı organik çiftliğiyle ilgili haberini okudum.

Çatalca’nın Örencik köyündeki devasa çiftlikte “mangal ve şarap keyfi”ne çağırıyordu cüzdanı dolu olanları!

Ancak o işi de kesat gitti!

Haydan gelen huya gider misali çiftliğini satmak zorunda kaldığını söylediler. Şimdilerde Sıraselviler’de bir lokanta çalıştırdığını duydum. 



* * *

Tüm bunları niye yazdığımı merak ettiniz değil mi?

Uzattıkça uzatılacak bir öyküdür Serdar Akinan beyefendinin öyküsü.

Hemen diyeyim, çektiği fotoğraflarına da hayran olduğum Anadolu’nun yiğit insanı Kemal Batur, 2003’te Musul kentinde Serdar Akinan’ın kameramanlığını yaparken Arap milliyetçisi silahlı grupların açtığı ateş sonucu parmağını kaybetti, ölümden döndü.

Arabada Diyarbakırlı gazeteci Nevzat Bingöl de vardı. Onun cesareti ve soğukkanlılığı sayesinde kurtulduklarını hatırlıyorum.

Serdar Akinan SKY Türk’ün başındaydı ve Kemal Batur’a kol kanat gerecek durumdaydı.

Kısa süre sonra Kemal ekmek derdine düştü.

Ne Serdar Akinan, ne de o dönem SKY Türk’te düşük profilli bir yönetici olan Barış Tünay sahip çıktı Kemal kardeşimize.

Batur çok cesur ve yüreği gibi pırıl pırıl bir meslektaşımız olarak anılıyor. Serdar Akinan ise…

Neyse, demeyeyim!

Yarına birikmiş çok şey var sevgili dostlar.

Görüşelim lütfen!

KESKİN KALEM

E-Mail: medyaradar@gmail.com