Keskin Kalem patron katından bildiriyor: Habertürk'te neler oluyor?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

ÇEKİRGE BU KEZ NEDEN SIÇRAYAMADI?

MEDYANIN KAHİNİ KESKİN KALEM OLACAKLARI NASIL BİLDİ?

KESKİN KALEM PATRON KATINDAN BİLDİRİYOR: HABERTÜRK’TE NE OLUYOR?

Çekirge bir sıçradı…
İki sıçradı…
Üç sıçradı…
Dört…
Beş…
Altı…

Bir çekirge var ki sıçraya sıçraya bir hal oldu.
Ve hep aynen böyle sıçramaya devam edeceğini düşündü…
Amma Keskin’iniz Kalem’iniz defalarca yazdı.
Bu kadar sinsi operasyon yaparsanız, sonunda sıçrayamaz hale gelirsiniz diye…

Bahsettiğim çekirge, Habertürk yoldaşlar.
Medyamızın belki de alttan alta muhaliflik yapan tek yeri olan Habertürk, seçimlerin Erdoğan’ın zaferiyle sonuçlanmasının ardından, kışın yediği hurmalarla uğraşıyor bu aralar…

Ben muhalifin ya da yandaşın açık seçik, cesaretle duruşunu gösterenine yine saygı duyuyorum sırdaşlar.
Fakat, Habertürk’ün duruşuna saygı duyamadığımı bir süredir siz sırdaşlarımla paylaşıyordum.
Özellikle moderatör Kübra Par’ın altılı masanın dağıldığı dönemde, Meral Akşener yanlısı yayın yaparken zikrettiği ’siyaseti dizayn ediyoruz’ sözlerinin, başlarına büyük bela açacağını tahmin etmek zor değildi.
Nitekim öyle de oldu. Gazeteciliği maske yapıp siyaset ve toplum mühendisliği ile iktidar dizaynına girişmenin sonuçları netleşmeye başladı.

Önce kulislere Habertürk’ün Cengiz Holding’e satılacağı haberleri düştü.
Daha sonra Habertürk iddiaları yalanladı, ‘satış yok’ dedi.
Ancak altını çizmek isterim ki Cengiz Holding’den hala bir yalanlama gelmedi.

Tabii tüm dikkatler Habertürk’e çevrilince, birden bire aslında günlerdir Haberturk.com sitesinde köşe yazarlarının yazmadığı fark edildi.
Medyamızın güzide sitesi Medyaradar, duyurdu, Habertürk yönetimi köşe yazarlarına bir mesaj göndererek, ‘sitemizin köşe yazarı bölümü güncellenmektedir o nedenle de köşeleriniz bir süre yayınlanmayacaktır’ anlamına gelen bir gerekçe sundu.
Tabii bence kimse inanmadı, çünkü çok belliydi, perde arkasında büyük krizler yaşanıyor, derin pazarlıklar dönüyordu.

Bu arada size son dakika bilgisi geçeyim. Güncelleniyor dedikleri köşe yazarları bölümü siteden tamamen kaldırıldı. Geri gelir mi?

Sanmam...

Neyse bu faslı geçiyorum...

İşteeeee Keskin Kalem, radarını açtı ve sizler için Habertürk’ün patron katından bilgiler topladı.
Ve işte o kulisleri sizlerle paylaşıyorum:

Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Habertürk yönetimi satış meselesine direniyormuş.
Satışa engel olmak için ve Ankara’yı uslu duracaklarına dair ikna etmek için de, bir dizi sert karar almaya karar vermişler. 

İşte o kararlardan bazıları:

-Habertürk siyasi haberlerden çekiliyor.NTV gibi oluyor.
-Web sitesindeki yazarlar artık siyasi yazı yazmayacak.
- Siyaseti dizayna girişen Kübra Par’ın köşe yazarlığı sona erdi. Sadece program sunucusu olarak devam edecek.
- Unutulmaz tokat skandalına imza atan Muharrem Sarıkaya da köşesinden olmuş. Yeni görevi il il gezip, siyasi izlenim yazmak.
- Köşesine kilit vurulan bir diğer isim de Oray Eğin. O da artık sadece ABD’den light konular içeren bir program yapacak.
- Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Nihal Bengisu Karaca da artık köşe yazarı değil. Artık Habertürk’ün web sitesi için kültür-sanat dosyaları hazırlayacak.
- Ankara, Habertürk yönetiminden, birkaç hafta önce kovulan Fatih Altaylı’nın uzantılarını da temizlemesini istiyor. Bu nedenle Haberturk.com yönetiminde de bir değişim bekleniyor. Değişimin beklendiği tek yer web sitesi değil. Habertürk TV ve Show Haber’e de yeni yayın yönetmenleri atanacak.
- Habertürk TV’de rahatsızlık yaratan birkaç ekran yüzüyle de yolların ayrılması bekleniyor.

Bakalım bu adımlar Ankara’yı ikna edecek mi?
İkna mümkün olmazsa satış gerçekleşecek mi?
Ya da daha fazla kelle alınacak mı?
Hep beraber, önümüzdeki günlerde göreceğiz.

SABAH ÇALIŞANLARINDAN GEÇİNEMİYORUZ MEKTUBU

Ben bir garip Keskin Kalem’im…
Eşeğimin yok palanı.
Varım yoğum doğruluktur.
Hiç de sevmem ben yalanı…

Yoldaşlarım, biliyorsunuz, sizin geçim derdinizi duyurabilmek için, aylardır tüm gücümle çalışıyorum.
Bu garip köşemi sizlere açıyorum.
Haftaya, gazetecilerin geçim derdiyle ilgili çok çarpıcı bilgiler içeren bir yazı kaleme alacağım.
Amma ondan önce, yine çok çok çarpıcı bir e-postayla karşınızdayım.
Bu kez bir grup Turkuvaz Medya emekçisi derdini bana emanet etmiş.
Ben de emanetlerine hıyanet etmeden, mektuplarını takdirinize sunuyorum.
Elçiye zeval olmaz:

"Dr. Serhat ALBAYRAK’a Açık Mektup

Serhat bey merhaba,
Bu açık mektubu seçimden önce gönderecektik fakat yanlış anlaşılacağını düşünerek seçimin geçmesini bekledik. Sorunlarımızı anlattığımız müdürlerimiz maalesef bu sorunları size iletmiyor, tek çare bu yöntem kaldı. SABAH Gazetesinde yaptığımız gibi haberde “manşet ,alt başlık, spot, kutu” yaparak sorunlarımızı ya da bir tek sorunumuz anlatalım.

ALDIĞIMIZ MAAŞLA GEÇİNEMİYORUZ

25 Yıllık bir Muhabir 14 Bin TL Maaş alırken Aynı Binadaki Bir yıllık İdari İşler Elemanı (Güvenlik, İdari Personel Vb.) 22 Bin TL Maaş alıyor.

Serhat Bey siz de bir babasınız bizim de çocuklarımız var 14 Bin Liranın 8 bini kira geriye 6 bin TL kalıyor. Çay simit hesabı yapsak bile hiçbir matematik bilgisiyle bu maaş ay sonuna yetmiyor. Bırakın eti makarna yesek yine yetmiyor.

İYİLEŞTİRME

Serhat bey, bizim maaşlara zam değil önce iyileştirme sonra zam yapılmalı yani biz 25 yıllık bir editör muhabir 13-14 Bin TL maaş alırken bina girişinde bizim üzerimizi arayan güvenlikteki arkadaşlarımız 22 bin TL ve üzeri maaş alıyor. Haklarıdır alırlar ama biz onlardan daha değersiz bir iş yapmıyoruz.

BEKÇİ – ÖĞRETMEN- POLİS- DOKTOR MAAŞI

Bizler de yukarıda saydığımız meslek gruplarına göre bir maaş skalası istiyoruz.

MÜDÜRLERE GÜVENMEYİN

Şimdi siz bu mektubu okuduktan sonra SABAH Gazetesi’nden bir müdüre durumu sorarsanız size kabaca şöyle diyecektir. “ Sktredin bu mektubu yazan muhalif” ya da “hepsinin evi var arabası var. çağıralım soralım” inanın sadece ailemizi geçindirmeye çalışan kişileriz ve bu binada yani Turkuvaz Medya Binasında “İNSANI ÇILDIRTAN BİR DENGESİZLİK” Hakim. Siz bu durumu öğrenmek için İnsan Kaynaklarına SABAH Gazetesi’nin personel ve maaşları azdan çoğa doğru sırlamasını isteyin sadece bu eğer bir aile babası olarak gördüğünüz rakamlar sizin için uygunsa hiçbir şey yapmayın ama eminiz ki bundan sizin de haberiniz yok ve ilk defa göreceksiniz. Bir de sakın ola ki SABAH Gazetesi’nden kimseye “Memnun musunuz” diye sormayın sorarsanız meşhur hikaye yani Timur’un filleri ve Nasrettin Hoca hikayesi gerçek olacaktır.

Serhat bey bizi SABAH çalışanları hepimiz mutsuzuz. Bu son derece modern ve pahalıya yapılan binada oturduğumuz koltuk nerdeyse bizden daha değerli “ÇILDIRTAN DENGESİZLİK “ Dediğimiz budur. Bizler şunu anlayabiliriz gazete satmıyordur ve kapanır bizim iş akdimiz fesh edilebilir ki gayet normaldir. Ama herkese makul maaşlar verip bize asgari ücrete yakın maaşlar verilmesi vicdana sığmayack bir uygulamadır. Bu dengesizliğin bir an önce giderilmesi tek temennimizdir.

SABAH Gazetesi Çalışanları"