Dünya
30 Oca 2022 10:34 Son Güncelleme: 30 Oca 2022 10:58

Katar medyasından 'Libya' analizi! "Avrupa Türkiye'nin varlığından rahatsız!"

Katar merkezli yayın kuruluşu Al Jazeera, Türkiye'nin Libya'daki askeri varlığını ve bunun uluslararası diplomaside yarattığı sonuçları ele alan bir analiz yazısı yayımladı. Yazıda, Türkiye'nin Libya'daki varlığının ABD'yi rahatlatırken, AB ülkeleri arasında huzursuzluğa neden olduğu vurgulandı.

Katar merkezli Al Jazeera, iç savaşın etkisini sürdürdüğü Libya’da Türk ve Rus askeri varlığının mercek altına alındığı bir analiz yayımladı. Analizde, Türk ve Rus birliklerinin Libya’daki varlığının Avrupa için “rahatsız edici” olduğu ancak ABD'nin olası bir Rus genişlemesi karşısında Türkiye'nin Libya'daki varlığına olumlu baktığı belirtildi. 

Al Jazeera’da yayımlanan analizde, Fransa’nın Libya’nın doğusundan yabancı savaşçıların çekilmesinin ilk aşamasının tamamlandığı açıklaması hatırlatıldı. Diplomatlar, çekilen ilk grubun Çad’dan paralı askerler olduğunu söyledi.

Libya’da 24 Aralık’ta planlanan seçimin ertelenmesinde ülkedeki yabancı savaşçıların ayrılmamasının da etkili bir faktör olduğu belirtilen analizde “Sahel bölgesinden bazı yabancı savaşçılar Libya’dan ayrılsa da Türkiye’nin askeri varlığı ya da Rusya’nın Wagner Grubu’nun öngörülen bir gelecekte ülkeden ayrılacağına dair bir işaret yok” denildi.

Analizde, Türkiye ve Rusya’nın Libya’daki varlığının sonlanmamasının “iki temel nedeni” olduğu belirtildi ve şöyle sıralandı:

“Birincisi, Türkiye’nin de Rusya’nın da Libya’da kalmakta çıkarları var. İkincisi, şu an Libya’dan çekilmek için teşvik edecek çok az gerekçe var çünkü Türk ve Rus güçlerine Libya’dan ayrılmak için baskı yapacak tek güç, şu an ABD. ABD’nin bu kartı oynama olasılığı düşük görünüyor.”

Analiz için değerlendirmede bulunan Brookings Enstitüsü’nden Dış Politikada Güvenlik, Strateji ve Teknoloji Merkezi’nden Federica Saini Fasanotti, “Washington, özellikle Donbass’tan Kuzey Kore’ye, Çin’e ve her şeyden öte ülke içinde daha ağır basan sorunların olduğu dönemde Libya’yla ilgilenmiyor. Bu nedenle şu ana kadar kimsenin beklediği bir bağlılık olmadı ve Brüksel için üzgünüm, yarın da olmayacak” dedi.

Cenevre merkezli Ulusötesi Organize Suçlara Karşı Küresel Girişim’den Jalel Harchaoui de “Biden’ın Libya için bir stratejisi yok. Biden yönetimi, bu konuda bir strateji belirleyecek kadar ciddiye almıyor” dedi.

Al Jazeera analizi, bu bağlamda Türkiye ve Rusya’nın Libya’daki askeri varlığının devam edeceği ifadeleriyle devam ederken Washington’ın perspektifinde bu durumun, “Wagner grubunun varlığı genişlemediği sürece” sorun teşkil etmediği belirtildi. Rus güçlerinin Libya’daki varlığına ilişkin endişeler karşısında ABD’nin Türkiye ordusunun bölgedeki varlığını “Washington’ın gerçekçi bir şekilde bekleyebileceği en iyi sonuç” olduğu belirtildi.

Harchaoui durumu şöyle açıkladı:

“ABD’nin sahip olduğu tek mekanizma Türkiye’nin varlığı. ABD, Türkiye’ye baktığında bir NATO üyesi görüyor. Amerikan perspektifinde bu varlık, istenen bir durum. Aynı zamanda ABD’nin Rusya’nın varlığını genişletmesini önlemek için bir araca ihtiyacı var. Sonuç olarak, Washington, Türkiye’nin Libya’daki varlığına olumlu bakmış oluyor”

"AVRUPA'NIN HOŞUNA GİTMİYOR"

Al Jazeera, ABD Türkiye’nin Libya’daki varlığını desteklerken Avrupa için bu durumun “rahatsız edici” olduğunu aktardı. Haberde, özellikle Fransa’nın ABD’nin perspektifiyle ters düştüğü belirtildi.

NATO Savunma Koleji Vakfı’ndan Maghreb analisti Umberto Profazio, Türkiye’nin Libya’daki varlığının Fransa’nın çıkarlarına ters olduğunu belirtti ve İtalya’nın da bu durumdan rahatsız olmaya başladığını söyledi.  Profazio “Özellikle İtalya’da Libya’yı arka bahçe olarak gören aşırı sağcı siyasi hareketler tarafından” dedi.

Ekonomik anlaşmaların da rol oynadığını söyleyen Fasanotti, “Rusya ya da Türkiye’nin Libya’da imzaladığı her anlaşma, Avrupalı ortaklar için azalan bir ekonomik anlaşma anlamına geliyor.” dedi.

AB üyelerinin Libya’daki Türk ve Rus gücünü Avrupalı güçlerin ulusal çıkarlarını tehdit edici olarak algılamalarına neden olan güvenlik sorunları da olduğu vurgulandı. Fasanotti, “Son olarak, Libya kıyılarını kim kontrol ediyorsa, göç akımlarını da kontrol ediyor ve bu, Brüksel’in hafife almaması gereken stratejik bir konu” dedi.

Libya'da iç savaşın tarafları, yabancı savaşçı ve paralı askerlerin ülkeden çekilmesi için anlaşmaya varmıştı. Birleşmiş Milletler liderliğinde yapılan 5+5 Ortak Askeri Komite görüşmelerinde 3 günlük zirvenin sonunda "kademeli ve dengeli" bir çekilme planı konusunda anlaşma imzalandığı ifade edilmişi.