Gündem
26 Kas 2021 00:03 Son Güncelleme: 26 Kas 2021 00:14

Kadın savcıdan metro saldırganı için çarpıcı yazı: Tüm kadınların özgürce yaşama hakkına saldırı

Kadıköy-Tavşantepe metrosunda bir kadını elinde bıçakla tehdit eden şüpheli Emrah Yılmaz'ı tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk eden Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük'ün sevk yazısındaki ifadeleri gündem oldu.

İstanbul'da, Kadıköy- Tavşantepe metrosunda akşam saatlerinde bir kadına elinde bıçakla tehditler savuran saldırgan Emrah Yılmaz, "silahla tehdit", "basit yaralamaya teşebbüs" ve "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük,  tutuklama sevk yazısında, "Tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma hakkına saldırı" değerlendirmesini yaptı. 

Yörük sevk yazısında, "Şüphelinin 24.11.2021 tarihinde saat 18.30 sıralarında Kadıköy Tavşantepe Metro Hattı’nın Bostancı durağına cebinde kesici aletle ulaştığı, yolcululuk esnasında maske takma meselesiyle ilgili kimliği tespit edilemeyen bir kadınla tartıştığı, araya giren müştekiler Senanur ve Nilgün’ü darp edip bıçakla yaralamaya çalıştığı, yine elindeki bıçakla metro içerisindeki yolculara tehdit ve hakarette bulunup olay yerinden ayrıldığı olayda, şüphelinin tarif olunan bu eylemlerinin 5237 sayıcı ceza kanunun TCK 106/2.a, 86/3.2, 35 ve 86/2 maddelerini mümas olduğu değerlendirilmiştir. Şüphelinin savunmasız gördüğü müşteki kadınlara saldırıda kullanıldığı takdirde öldürücü olacağı neredeyse muhakkak bir kesici aletle tehdit ve yaralamaya teşebbüs eylemi şüphelininin işlediği suçun vehamet derecesini artırmaktadır." ifadesini kullandı. 

"Tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır"

Yörük sevk yazısında şunları kaydetti:

Öte yandan şüphelinin yolcularla dolu vagon ve platformdan elindeki bıçağı teşhir ederek dolaşması eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 213 maddesinde tanımlı halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçuna vücut verdiği değerlendirilmiştir. Zira, kent yaşamında insanların topluca bir arada bulundukları etkinlik alanları, rekreasyon alanları, toplu taşıma araçları ve durakları ile buna benzer yerlerin kişilerin can, mal ve cinsel güvenlikleri açısında daha emin mahaller olduğu kabul edilir.  Bu yerleşik  sosyal kabul ile beraber şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır.

"Sokaklar, metrolar korku değil; güven dolu olmalıdır"
Sokaklar, metrolar korku değil; güven dolu olmalıdır. Şiddet ise önce dilde başlar sonrasında eyleme döner, olayda en çok dikkat çeken şeylerden biri de şüphelinin küfürleridir. Küfür, şiddettir. Şiddeti yasaları uygulayarak engelleyebiliriz; kadınların yalam hakkına sahip çıkmak ve kız çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak tüm toplumun asli görevidir.

Bireylerin toplum yaşamının akışına duydukları güvenin örselenmesi ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açacaktır. Bu değerlendirmeler ışığında şüphelinin eylemiyle 5237 sayılı TCK’nın 213/1 maddesini ihlal ettiği kanaatine ulaşılmıştır.

Bu değerlendirmeler ışığında suçun işlendiği yer, zaman dilimi, eylemin işleniş şekli ve suçta kullanılan alet bir bütün olarak değerlendirildiğinde kamera kayıtlarından anlaşılan şüphelinin kararlılığı da gözetilerek isnat olunan suçlardan ayrı ayrı tutuklanmasına karar verilmesi kamu adına talep olunur."