Gündem
10 Kas 2010 20:34 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:47

İZMİRLİ GAZETECİLERDEN 10 KASIM'DA ANLAMLI EYLEM!

İzmirli gazeteciler, 10 Kasım'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü çok farklı bir eylemle andı.

İZMİRLİ gazeteciler, Denizcilik Müsteşarlığı tarafından gözetleme kulesi yapılacağı gerekçesiyle 91 ağacın kesildiği Atatürk Ormanı'nda saat 09.05'de saygı duruşunda bulunup, ardından 120 fidan dikti.

Denizcilik Müsteşarlığı tarafından gözetleme kulesi yapılacağı gerekçesiyle İzmir'in Bayraklı İlçesi sırtlarında bulunan Atatürk Ormanı içindeki İzmir Gazeteciler Cemiyeti Hatıra Ormanı'nda, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 91 ağacın kesilmesinin ardından İzmirli gazetecilerin tepkileri dinmedi. Ağaçların kesildiği alana sabahın erken saatlerinden itibaren gelen İzmirli gazeteciler ve semt sakinleri Atatürk'ün hayata gözlerini yumduğu saat olan 09.05'te sirenlerin çalmasıyla birlikte Ulu Önder Atatürk'ün anısına iki dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Saygı duruşunun ardından açıklama yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, 29 Ekim 2010 günü Cumhuriyet'in kuruluşunun 87'nci yılında kimseye haber verilmeden kesilen ağaçların yerine 10 Kasım 2010 günü Ulu Önder Atatürk'ün ölümünün 72'nci yılında 120 yeni fidanı diktiklerini söyledi. Sertel, "Burası Atatürk Ormanı'dır, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin hatıra ormanıdır. Eğer biz buraya ağaç dikmeyip gecekondu yapsaydık en az üç kez imar affından yararlanırdık. Gecekondumuz da hala pırıl pırıl duruyor olurdu. Bizim ağaçlarımızı kestiler. Biz bugün dikeceğimiz ağaçların yaşayacağına olan inancımızı koruyoruz. Çünkü İGC burayı 14 yıl önce ağaçlandırdı. Ancak burada daha önce dikilen 30 yıllık ağaçlar da vardı. Bırakın belediye başkanlarını kentin idari amiri Vali'ye bile haber verilmeden Orman Bölge Müdürlüğü'nce burada bir katliam gerçekleştirildi. İzin kağıtlarında kesilecek ağaçların türü olarak okaliptüs yazıyordu. Fakat buradaki çam ağaçlarını doğradılar, ormanımızı yok ettiler" dedi.

Ağaç kesimi yapılan alanda imarla ilgili herhangi bir izin olmadığını anlatan Sertel şöyle devam etti:

"Biz burada hiç kimsenin imar izni olmaksızın tek tuğla koyamayacağını bilen insanlarız. Burada imar izni yoktur, inşaat izni yoktur, yapı ruhsatı yoktur. Yapılaşmaya yönelik Bayraklı Belediyesi'nin herhangi bir izni yoktur. Belediyeye rağmen burada bir yapı kaçak bir sosyal tesis, gözetleme kulesi yapılamaz. Burası İzmir'in göz bebeği bir alandır. Manzarası güzel denizi gören bir alandır. Ben şuna inanıyorum ki birileri buraya göz dikti. Buraya sosyal tesis yapacaklardı. Burada değişik amaçlarla bir yerleşme planı söz konusuydu. Bu plan bizim ortaya çıkmamızla değişti. Sadece gözetleme kulesi yapılacağı söylenip geçirilmektedir. Ancak şunu herkes bilmektedir ki bir gözetleme kulesinin yapılması için 150 metrekare bir alan yeterlidir ancak burada kesilen alan miktarı 5 dönümdür. Burası İGC'nin hatıra ormanıdır. Burada bizim bir çok hayatını kaybetmiş büyüğümüzün ruhları yaşamaktadır. Onların anısına kimsenin saygısızlık yapmaya hakkı yoktur."

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinin görevlerini yapmadığını ileri süren Sertel, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ile birlikte kente yeni bir orman alanı kazandırmak için çalışma yaptığını ancak bu olay meydana geldikten sonra bu kararı ertelediklerini dile getirerek, "Kararımızı ağaç dikmeden, ağaca kıyan Orman Bölge Müdürü yüzünden erteledik. Bu müdür İzmir'de kaldığı sürece hiçbir ağacın güvencesi yoktur. Ağaç kesen orman bölge müdürü olamaz. Ağaca ortasından kıyan orman bölge müdürü olamaz. Onun görevi ağaçlandırmaktır, kesilecek ağaçların hamisidir" diye konuştu.

Sertel, "Eğer ağacı 'yasadışı dikiyor' diyorlarsa, evet biz yasadışı ağaç dikiyoruz. Bu suçsa, bu suçu seve seve işliyoruz. Buradan bu ağaçları bundan sonra sökmeyeceklerdir" dedi.

Törene katılan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ise sürecin olması gereken şekilde değil, tepeden inme bir şekilde işletildiğini dile getirerek, "Askeri tesislerin bile planlarıyla başvurup ruhsat almaları gerekirken burada böyle bir süreç işletilmemiştir. Anıtlar Kurulu'ndan tahsisle ilgili izin alınmış ancak inşaat ruhsatı alınmamıştır. İnşaat ruhsatı alındıktan sonra konunun yeniden Anıtlar Kurulu'na götürülmesi gerekirken burada tepeden inme bir şekilde re'sen inşaat yapmaya karar verilmiştir. Bundan sonra süreç bizim kontrolümüzdedir. Olabilecek süreç inşaat ruhsatı sürecidir ancak yargıya gidilmiştir. Bundan sonraki süreçte bu bölgeyi yine ağaç alanı olarak görmeye devam edeceğiz" dedi.

Konuşmaların ardından İzmirli gazeteciler ve semt sakinleri ellerinde hayatını kaybeden İzmirli gazetecilerin isimlerinin yazılı olduğu pankartlarla kesilen ağaçların yakınlarına yeni fidanları diktiler.