CineRadar
26 Eki 2012 11:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:18

İYİ BİR YÖNETMENDEN KÖTÜ BİR FİLM: GERGEDAN MEVSİMİ

Bayram haftasında gösterilen tüm filmlerin değerlendirmelerini Sinema yazarımız Murat Tolga Şen'in hazırladığı Cineradar'da okuyun.

Sakin bir bayram vizyonuyla karşınızdayız ancak gösterime giren üç filmin tamamı önemsenecek yapımlar... Hepinize iyi ve huzurlu bayramlar dileyip mümkün olduğu kadar çok sinemaya gitmenizi tavsiye ediyorum.

40’lı yaşlardakilerin çocukluk kahramanları olan Asteriks ve Oburiks yeni maceralarında İngilizleri hem alaya alıyor hem de onları Roma işgalinden kurtarıyor. Çocuğunuzu ya da yeğeninizi alıp sinemaya gitmek için harika bir seçenek.

Matrix’le efsane yönetmenler mertebesine yükseltilen Wachowski kardeşlerin yeni filmi Bulut Atlası ise zamana yayılan derin bir aşk öyküsünü bilim kurgusal bir fonda anlatıyor. Son film ise önemli bir İranlı yönetmen olan Bahman Ghobadi’nin ülkemizde çektiği ve Türk oyuncuları oynattığı Gergedan Mevsimi... Yönetmenin diğer işleriyle karşılaştırıldığında beklentilerin çok altında kalan bu film de İran İslam devrimi öncesi ve sonrasında, sadakat, kıskançlık ve ihanetle oluşan bir aşk üçgenine odaklanıyor.

Gergedan Mevsimi  / Dram / 93 dk



Yönetmen: Bahman Ghobadi

Oyuncular: Behrouz Vossoughi, Monica Bellucci, Yilmaz Erdogan, Caner Cindoruk, Belçim Bilgin, Arash Labaf, Ali Pourtash, Beren Saat

Filmin gösterildiği sinemalar...

Özetİranlı şair Sahel Farzan, 30 yıllık mahkumiyet hayatından sonra serbest bırakılır. Fakat ailesini yaşadığı halde onun öldüğü haberini almış, sonrasında da ülkeyi terk ederek Türkiye’ye İstanbul’a yerleşmişlerdir. Bunun haberi alan Farzan, ne yapıp edip ailesini bulmak için İstanbul’un yolunu tutar. İkisi de hayatı allak bullak olmuş Sahel ve eşini bir araya getirmeye aşk yetecek midir?

İran’da şahın devrilmesiyle başlayan İslami rejim devriminin hemen öncesinde başlayan hikaye, bu politik değişimler ekseninde sancılı bir aşk öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Başroldeki Monica Belluci’nin yanı sıra Türk oyunculardan Beren Saat, Belçim Bilgin, Yılmaz Erdoğan, Caner Cindoruk’un rol aldığı film, İranlı ve Türk oyuncuları bir araya getiriyor. Caner Cindoruk, Behrouz Vossoughi’nin canlandırdığı Farzan karakterinin gençliğini oynarken Beren Saat’i ise Bellucci’nin kızı rolünde beyazperdede...

Bahman Ghobadi’nin filmografisinin en zayıf işi olarak hatırlanacak olan Gergedan Mevsimi, imgelere boğulmuş bir dram… Sinema dili çok eski yönetmenin diğer işlerinden farklı bir yerde duruyor. İzlerken aklıma sürekli eski “Old Spice “ reklamları geldi.  Yılmaz Erdoğan filmin en iyi oynayanı, Beren saat’in kendini gösterebileceği bir rolü yok.

Filme en büyük zarar veren şey ise korkunç renk düzenlemesi… Her şey sepya, kontrast abartılmış, hevesli bir sinema okulu öğrencisinin bitirme işi gibi… İstanbul’u bu filmdeki kadar “kirli” görmemiştim hiç… Önemli bir yönetmenden izlemezseniz hiçbir şey kaybetmeyeceğiniz sıradan bir film; Gergedan Mevsimi…

Bulut Atlası / Cloud Atlas / Epik, Drama / 164 dk



Yönetmen: Andy Wachowski, Lana Wachowski, Tom Tykwer

Oyuncular: Tom Haks, Halle Berry, Hugh Grant, Susan Sarandon, Jim Broadbent, Hugo Weaving, Jim Sturgess, Doona Bae, Ben Whishaw, James D’Arcy, Zhou Xun, Keith David, David Gyasi

Filmin gösterildiği sinemalar...

Özet:  1850′de Pasifik’i geçen bir gezgin, Belçika’daki savaşlar sırasında maddi açıdan istikrarsız bir hayat süren suskun bir besteci, Reagan döneminin California’sında asil ruhlu bir gazeteci, alacaklılarından kaçan bir yayınevi sahibi, ölüm sırasını bekleyen genetiği değiştirilmiş bir garson, bilim ve medeniyetin karanlık yüzüne tanık olan genç Pasifik adalı, tarihsel zaman dilimi içinde her birinin yankılarını anlatıyor.   David Mitchell’in romanından uyarlanan film, geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe farklı hayatların nasıl birbirini etkilediğini anlatıyor.

Wachowski kardeşlerin merakla beklenen yeni filmi Bulut Atlası nihayet gösterime girdi. Filmi izleyenlerden çok sevenler de, nefret edenler de mevcut. Bana göre yönetmenlerin isminin yarattığı “Matrix” beklentisinin dışına çıkılarak izlendiği vakit epey keyif alınacak bir iş var ortada…

Hareketli bir Bilim kurgu macerası izlemek isteyenler işin buy kısmının hikayeye fon olmak dışında pek bir amaç yüklenmediğinin farkında olsun. Daha insana ait bir hikaye anlatmak için yola çıkmış sinemacı kardeşler ve bana göre başarmışlar. Haftanın mutlaka görülmesi gereken filmlerinden biri… 

Asteriks & Oburiks Gizli Görevde / Astérix & Obélix On Her Majesty’s Secret Service / Macera / 112 dk



Yönetmen: Laurent Tirard

Oyuncular: Gérard Depardieu, Catherine Deneuve, Gérard Jugnot, Jean Rochefort, Edouard Baer, François Damiens, Götz Otto, Valérie Lemercier, Fabrice Luchini, Bouli Lanners, Michel Duchaussoy, Dany Boon, Charlotte Lebon, Vincent Lacoste, Guillaume Gallienne

Filmin gösterildiği sinemalar...

Özet:  İÖ 50 yılı Sezar dünyanın sınırlarındaki adayı Britanya’yı fethetmeye karar verir. Fakat küçük bir Britanya köyü onlara direnir. Britanya’nın kraliçesi Cordelia en sadık çalışanı Jolitorax’ı Romalılara karşı direnişleriyle ünlü başka bir küçük köyün yakınlarına Gaule’den yardım istemeye gönderir.   Jolitorax yardım istemeye geldiğinde, ona büyülü iksirden bir ton emanet etmeye karar verirler ve yanında da Asterix ve Obelix’i gönderirler tabii eğitimini tamamlaması için iyi bir fırsat yakalayan Goudurix de onlarla gidecektir. Ama hiçbir şey planlandığı gibi gitmez...

Asteriks benim gibi yaşı kemale erenlerin pek bir sevdiği çocukluk kahramanlarındandır. Frankofon çizgi romanın önemli bir temsilcisi olan bu sevimli ve hınzır Galyalılarla çok uzun yıllardır birlikteyiz. Tüm Asteriks filmlerinin asıl amacı, çizgi romanın karikatüre varan abartısını gerçek oyuncularla perdeye taşıyabilmek. Gerard Depardieu’nun canlandırdığı Oburiks (çizgi romanda Hopdediks olarak bilinir) karakterinin başarısı, verilen çabanın boşa gitmediğini ispatlıyor.

Bu kez Fransızların pek sevmediği İngilizlere, alayla karışık bir zeytin dalı uzattıkları Asteriks ve Oburiks Gizli Görevde filmiyle bir kez daha Galyalılarla birlikteyiz. Asteriks ve Oburiks’in, yanlarına şefin yeğeni olan aklı bir karış havada Kuduriks’i alarak İngiltere topraklarında giriştikleri bu macera, özellikle sinema tarihine yapılan keyifli göndermelerle dikkati çekiyor. Buradan bakarsak filmde bir sinefil için paha biçilemez anlar var. Yıldız Savaşları: İmparator (Star Wars : Episode V - The Empire Strikes Back), Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) ve 300 Spartalı (300) gibi popüler örnekler zekice ti’ye alınmış.

Ekibimiz İngiliz topraklarına girdikten sonra iki kültürün çarpışmasıyla ortaya çıkan komik durumlar ve İngiliz yaşam tarzının abartılı bir komedi malzemesine çevrilmesi keyifli bir seyire yol açıyor. Asteriks, Oburiks ve Kuduriks’den oluşan üç Galya komandosu, İngilizleri Roma ve Norman işgalinden korurken seyirci de dahil herkesi kafaya alıyor ancak bunu öyle naif bir şekilde yapıyorlar ki ister istemez çocukluğunuzda, ekmek arası domates-peynir eşliğinde okuduğunuz çizgi romanların tadı geliyor damağınıza…

Film, efekt başarımı anlamında yine Fransız sinemasının yüzakı işleri arasında yer almayı hakediyor. Fransızların rahat beden dilinden beslenen oyunculukları, izlemek de eğlenceli. Altyazıdaki yerelleştirme unsurları ise komediyi yükseltmiş ancak finale doğru ölçünün kaçırıldığını düşünüyorum. Dublajlı halinde de böyle olacaktır sanırım. Türkiyeli sinema seyircisi bu numaralardan hoşlanıyor, aslında ben de severim. Bayram tatilinde her yaştan insanın birlikte izleyebileceği, doğru mesajlar veren sevimli bir komedi Asteriks ve Oburiks Gizli Görevde... Gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.

twitter.com/murattolga