Gündem
19 Eki 2018 12:29 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:55

İstanbul Barosu’nda seçim heyecanı! Kaç aday başkanlık için yarışacak?

İstanbul Barosu’na kayıtlı 41 bin avukat, yeni baro başkanını seçmek için 21 Ekim’de sandık başına gidecek.

Baronun kuruluşunun 140’ıncı yılına denk gelen genel kurulda, 8 ayrı grubun adayları ile iki bağımsız aday yarışacak.

Seçimlere katılacak isimler şöyle:

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu: Mehmet Durakoğlu, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu: Hasan Kılıç, Avukat Hareketi: Başar Yaltı, Özgürlükçü Hukukçular Platformu: Eren Keskin, Avukat Hakları Grubu: Gökhan Ahi, Baroda Değişim ve Gelişim Hareketi: Talat Canbolat, Milliyetçi Avukatlar Grubu: Kaptan Yılmaz, Ortak Hedef Platformu: Cem Kaya Karatün, Bağımsız adaylar: Fikret İlkiz, Çiğdem Koç.

İstanbul Barosu’nun mevcut başkanı Mehmet Durakoğlu da ‘Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’ adına yeniden baro başkanlığına aday. Durakoğlu geride kalan iki yılı ve yeni dönem hedeflerini anlattı. Genel kurulun İstanbul Barosu'nun 140’ıncı yılında yapıldığına dikkat çeken Durakoğlu, "Bugün İstanbul Barosu, meslek örgütü olmanın çok ötesinde ağırlık taşıyan bir kurumsallıktır. İstanbul Barosu, sadece avukatların değil, bütün yurttaşların güvencesi konumuna gelmiştir" dedi.

İstanbul Barosu’nun, yaşanan bütün hukuksuzluklar karşısında tutumunu her zaman net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Durakoğlu, "Genel kurulumuzu 41 bini aşan meslektaşımızla yapacağız. Bu rakam İstanbul için ihtiyacı ifade eden bir yoğunluk değil. Geldiğimiz bu noktanın iki temel nedeni var; ilk neden kontrolsüzce açılan hukuk fakülteleri, ikinci neden de avukatlık sınavının getirilmemesi yönündeki bilinçli tercih. Bu iki temel sorun, mesleğimize dair pek çok sorunu da ardından sürükledi. Özellikle de ekonomik sorunları her kıdemden meslektaşlarımız için ağır bir sorun olmaya dönüştürdü. Yeni dönemde de bütün etkinliğimizi kullanarak mücadele etmeyi, geleceğin biçimlendirilmesi için koşul görmekteyiz." dedi.

"ADLİ YARDIMI YÜZDE 125 ORANINDA BÜYÜTTÜK"

Başkan Durakoğlu, iki yılda İstanbul Barosu’nda yapılan yenilikleri de şöyle sıraladı:

"İstiklal Caddesi’ndeki yeni hizmet binamız ve yeni staj eğitim binamız kapılarını açtı. Kanlıca’daki Baro Bahçe’ye ek olarak Ortaköy sırtlarındaki yeni sosyal tesisin de birkaç ay içinde hizmete sokulmasını hedefliyoruz. Baro web sitesi işlevsel özelliklerle yenilendi. iBaro Uygulaması ile avukatlara Baro Web'den alınan bilgi ve hizmetlerin tümü mobil ortamda sunulmaya başladı. Zorunlu müdafilik yapısı bağımsız ve demokratik bir yapıya kavuştu. Atamaları çabuklaştırılıp şeffaf hale getirdik. Puanlamada yeni esaslar getirerek eşitliği sağladık. Sadece 2017 yılı içinde 103 bin görevlendirme yapıp, meslektaşlarımıza 35 milyon 171 bin 410 lira kaynağın aktarılmasını sağladık. Adli Yardımı yüzde 125 oranında büyüttük."

"DAR BÖLGE SİSTEMİNE GEÇECEĞİZ"

Yeni dönem hedeflerine yönelik ise Durakoğlu, "Baroyu dijitalleştirme konusunda kararlı çalışmaları sürdürmek ve tüm yazışmalarda dijital imzaya geçmek. Ücretlerin angarya olmasının önüne geçen mücadeleye devam edeceğiz. Yeni bir eğitim politikası planlayacağız. Hizmet öncesi ve sonrasında iki ayrı eğitim öngörüyoruz. Sisteme dahil olmak için bekleyenlerin ihtiyacı için yeni eğitici ve sınıf olanakları oluşturacağız. Makbuz kesilmesi ile ilgili sistemi yenileyip, bir muhasebe birimini sadece bu işe odaklayarak randevu işlemlerini de kaldıran sistem kuracağız. Dar Bölge Sistemine geçeceğiz. İlçeler ile büyük kolluk birimlerinde oluşturulacak sicillerle, yeni bir yapı öngörüyoruz" dedi.

HASAN KILIÇ:GENÇ AVUKATLARIN SORUNLARI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu'nun adayı Hasan Kılıç da, " Biz baro ve avukatın güçlü olmasının hukuk devleti için olmazsa olmaz olduğunu düşünüyoruz. İnsan hakları ve katılımcılığın çok önemli olduğu görüşündeyiz, bunlar bizim temel ilkelerimiz. Genç avukatların ciddi sorunları söz konusu bu sorunları çözmek için mücadele edeceğiz. Örneğin genç avukatların baroda etkin görev almalarını önemsiyoruz. Bu anlamda katılımcılığı sağlayacağız. Diğer haklarının düzenlenmesi için de girişimlerde bulunacağız. Aidatlarla ilgili kolaylık sağlanması yönünde de projemiz var. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) avukatlarıyla 'CMK çözüm kurulunu' kuruyoruz. Uzun süren davalarda ek ücret ödenmesi, ödemelerin asgari ücret seviyesine çekilmesi ve KDV yükünün kaldırılması gibi taleplerimiz var çözüm kurulu bu konular üzerine çalışmalar yapacak" diye konuştu.

EREN KESKİN:BAROYA MOR RENK VERMEK İSTİYORUZ

Özgürlükçü Hukukçular Platformu'nun adayı Eren Keskin ise, "Demokratikleşmenin kurumlarımızdan başlaması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle baroyu demokratikleştirmek adına yola çıktık. Sistemin tartışılamayan noktalarını tartışmaya açmak istiyoruz. Uluslararası hukukun Türkiye'de egemen olmasını,Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşmeleri acilen uygulamaya başlamasını talep ediyoruz. 10 kişilik yönetim kurulumuzun 7'si kadın yani baroya mor renk vermek istiyoruz. Kadın bakış açısının baroya hakim olmasını hedefliyoruz. Kadına yönelik şiddet alanında baronun daha aktif çalışmasını özellikle kreş ve sığınma evleri projelerini hayata geçirmek istiyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılması için mücadele etmeyi amaçlıyoruz. Avukatların özlük haklarından, otopark sorunlarına kadar her konuyla ilgili projelerimiz var" dedi.

CEM KAYA KARATÜN: AVUKATLARIN ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIM

Ortak Hedef Platformu'nun adayı Cem Kaya Karatün de, "Türkiye hukuk devleti, bazen yolunda gitmeyen şeyler oluyor; bunları düzeltecek olan kurum yargıdır, yargının da olmazsa olmazı avukat. Ben avukatların baro başkanına daha çok müdahalede bulunmasını, baro başkanının da avukatların arkasında durmasını istiyorum. Bu konuda kendimi hem hükümetle görüşebilecek hem de avukatları yeterince Adalet Bakanlığı'nda temsil edebilecek konumda görüyorum. Avukatlar ne istiyor, neler yapabiliriz? Bu konuda büyük bir tecrübeye sahibim. Avukatların özgürlükleri çin daha çok çalışacağım" ifadelerini kullandı.

"SAVCILAR ADLİYEDEN AYRILSIN DİYE YASA ÇIKMASI İÇİN UĞRAŞACAĞIM"

Baro meclisinde sadece 'Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun temsil edildiğini belirten Karatün, "Herkes gelsin, şu andaki başkan adaylarının hepsinin kadrolarıyla beraber çalışabilirim. Baronun olmazsa olmazı hukuk, demokrasi ve özgürlüktür. Savcılar adliyelerden ayrılsınlar diye yasa çıkması için uğraşacağım. Biz avukatların nasıl dışarıda büromuz var duruşma olduğunda adliyeye gidiyoruz, onlar da dışarıdan gelsinler. Çünkü savcılar iyi idare edemiyor, taraflar, iddianame yazıyorlar. Mahkemelerin bağımsızlığını sağlayalım,ortam daha demokratik olsun diye çalışacağım" dedi.

‘GAYRET VE DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ’

İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu’nun (İMAG) Başkan adayı Av. Kaptan Yılmaz da, seçim öncesi önemli değerlendirmeler yaptı.

Yılmaz, " İMAG, kurulduğu 2012 yılından bu yana milliyetçi hukukçuların öncülüğünde, bağımsız, demokratik, güçlü ve şeffaf bir Baro için fikir, öneri, irade ortaya koyuyor. Mesleki sorunların çözümü için gayret ve dayanışma gösteriyor" ifadelerini kullandı.

‘BOYUNLAR ARTIK BÜKÜK DEĞİL’

İMAG’tan önce milliyetçi avukatların seçimlerde hep boynu bükük kaldığını belirten Av.Uğur Tarhan da, “İMAG’ın katıldığı ilk baro seçimlerinden önce adliyelerde milliyetçi avukatlar yazılı afiş göremezdik. Seçim günleri milliyetçi avukatların standını göremezdik. Boynumuz bükük gider, kerhen oy verir, tesadüfen birkaç arkadaşımıza rastlarsak ayaküstü sohbet eder, evimize dönerdik. İşte İMAG, bizden sonra hiçbir milliyetçi meslektaşımızın baro seçimlerinde boynu bükük kalmasın diye kuruldu. İnancımız, sevincimiz, sahip çıkışımız ve her şeye rağmen mücadelemiz bu yüzdendir. Yarınlarda belki çok az kimse bizleri hatırlayacaktır ama İMAG var oldukça milliyetçi avukatlar var olacaktır” dedi.