Gündem
17 Kas 2011 21:47
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:00
İSLAM ÜLKELERİ YAYINCILIK BİRLİĞİ KURULUYOR!
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) girişimiyle İslam Ülkeleri Yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu İstanbul'da ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Programda konuşan RTÜK Başkanı Davut Dursun, amaçlarının, İslam ülkeleri arasında ‘Düzenleyici Otoriteler Diyaloğu ve İşbirliği’nin gelişmesi olduğunu belirtti. Eminönü Ottoman Legacy Hotel’de düzenlenen foruma İslam Birliği Teşkilatı (İİT) Medya İşleri Direktörü Isam Shanti, RTüK Başkanı Davut Dursun, Azerbaycan, Endonezya, Katar, KKTC, Pakistan, Fas, Bangladeş, İran ve Suudi Arabistan’ın temsilcileri katıldı.
Foruma başkanlık yapan RTÜK Başkanı Dursun, ilk toplantının İstanbul’da ilk gerçekleştiğini ve amaçlarının İslam Birliği Teşkilatları’na (İİT) üye ülkeler arasında yayıncılık alanında ortak otoritelerin oluşmasını sağlamak olduğunu ifade etti. İslam ülkeleri arasında işbirliğinin uzun bir geçmişi olduğunu belirten Dursun, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) 1969’dan bu yana ülkeler arasında işbirliğine yönelik faaliyetlerde bulunduğuna işaret etti. Dursun, kendilerinin de “Yayıncılık ve görsel medya alanında, İslam ülkelerindeki düzenleyici kurumlar arasında tecrübelerin paylaştırılması, işbirliğinin geliştirilmesinde acaba bir adım atabilir miyiz.” sorusundan yola çıktıklarını dile getirerek şöyle devam etti- “Elbette İslam ülkelerinin hepsinde düzenleyici bağımsız otoriteler yok. Ama olanlar var. Ve olmak için çalışanlar var. Bu bakımdan tecrübelerimizin paylaşılmasıyla bu imkanın sağlanması gündeme gelmiş olacak.”
Platformun öncelikli amacının düzenleyici otoriteler arasında diyaloğun ve iş birliğinin gelişmesi olduğunu aktaran Dursun, yayıcılığın ortak konuları ve sorunları hakkında bilgi, görüş ve tecrübe alış-verişi, ilgili meselelere daha etraflıca değerlendirilmesine yardımcı olunması gerektiğini vurguladı. 1969 yılında kuruluşundan itibaren İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde birçok alanda verimli işbirlikleri yapıldığını hatırlatan Dursun, yayıncılık alanındaki düzenleyici otoriteler çerçevesinde de işbirliği ve diyaloğun geliştirilmesi noktasında önemli bir adım atıklarını işaret etti. Dursun sözlerin şöyle sürdürdü- “Belirmek gerekir ki, sınırı aşan ve özellik kazanmış olan radyo televizyonculuk yayınında ortak düzenleme ihtiyacı çok önceden beri bilinen bir husustur. Bu sebeple de özellikle Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi bağlamında bir dizi düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır. Avrupa Konseyi’nin sınırı aşan televizyon sözleşmesi Avrupa Birliği’nin görsel işitsel medya hizmetleri yönelgesi sınırı aşan televizyon ve radyo yayınlarına ilişkin ortak düzenlemeleri içermektedir. Oysaki İslam ülkeleri arasında henüz böyle bir ortak düzenlemeye gidilmiş değildir. Belki bu faaliyetimiz ortak bazı düzenlemelere gitmek için atılmış bir adım da olabilir.”
RTÜK olarak böyle bir formun kurulması bütün üye devletlerin düzenleyici otoriteleri veya aynı işlevi gören kurumlar için büyük bir kazanç olacağını da sözlerine ekleyen Dursun, “IRAF’ın faaliyete geçmesi, öncelikli olarak mevcut düzenleyici otoriteler arasında diyaloğu ve işbirliğini tesis edecek. Beklide yayıncılık alanında düzenleyici otoritesi olmayan ülkelerde böyle yapıların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Yayıncılık alanında, aynı zamanda, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) belirli kuruluş amaçları doğrultusunda ilgili konuların tartışılmasında hizmet edecek bir platformun oluşmasına imkan sağlayacaktır.” dedi.
Foruma başkanlık yapan RTÜK Başkanı Dursun, ilk toplantının İstanbul’da ilk gerçekleştiğini ve amaçlarının İslam Birliği Teşkilatları’na (İİT) üye ülkeler arasında yayıncılık alanında ortak otoritelerin oluşmasını sağlamak olduğunu ifade etti. İslam ülkeleri arasında işbirliğinin uzun bir geçmişi olduğunu belirten Dursun, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) 1969’dan bu yana ülkeler arasında işbirliğine yönelik faaliyetlerde bulunduğuna işaret etti. Dursun, kendilerinin de “Yayıncılık ve görsel medya alanında, İslam ülkelerindeki düzenleyici kurumlar arasında tecrübelerin paylaştırılması, işbirliğinin geliştirilmesinde acaba bir adım atabilir miyiz.” sorusundan yola çıktıklarını dile getirerek şöyle devam etti- “Elbette İslam ülkelerinin hepsinde düzenleyici bağımsız otoriteler yok. Ama olanlar var. Ve olmak için çalışanlar var. Bu bakımdan tecrübelerimizin paylaşılmasıyla bu imkanın sağlanması gündeme gelmiş olacak.”
Platformun öncelikli amacının düzenleyici otoriteler arasında diyaloğun ve iş birliğinin gelişmesi olduğunu aktaran Dursun, yayıcılığın ortak konuları ve sorunları hakkında bilgi, görüş ve tecrübe alış-verişi, ilgili meselelere daha etraflıca değerlendirilmesine yardımcı olunması gerektiğini vurguladı. 1969 yılında kuruluşundan itibaren İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde birçok alanda verimli işbirlikleri yapıldığını hatırlatan Dursun, yayıncılık alanındaki düzenleyici otoriteler çerçevesinde de işbirliği ve diyaloğun geliştirilmesi noktasında önemli bir adım atıklarını işaret etti. Dursun sözlerin şöyle sürdürdü- “Belirmek gerekir ki, sınırı aşan ve özellik kazanmış olan radyo televizyonculuk yayınında ortak düzenleme ihtiyacı çok önceden beri bilinen bir husustur. Bu sebeple de özellikle Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi bağlamında bir dizi düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır. Avrupa Konseyi’nin sınırı aşan televizyon sözleşmesi Avrupa Birliği’nin görsel işitsel medya hizmetleri yönelgesi sınırı aşan televizyon ve radyo yayınlarına ilişkin ortak düzenlemeleri içermektedir. Oysaki İslam ülkeleri arasında henüz böyle bir ortak düzenlemeye gidilmiş değildir. Belki bu faaliyetimiz ortak bazı düzenlemelere gitmek için atılmış bir adım da olabilir.”
RTÜK olarak böyle bir formun kurulması bütün üye devletlerin düzenleyici otoriteleri veya aynı işlevi gören kurumlar için büyük bir kazanç olacağını da sözlerine ekleyen Dursun, “IRAF’ın faaliyete geçmesi, öncelikli olarak mevcut düzenleyici otoriteler arasında diyaloğu ve işbirliğini tesis edecek. Beklide yayıncılık alanında düzenleyici otoritesi olmayan ülkelerde böyle yapıların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Yayıncılık alanında, aynı zamanda, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) belirli kuruluş amaçları doğrultusunda ilgili konuların tartışılmasında hizmet edecek bir platformun oluşmasına imkan sağlayacaktır.” dedi.
