Gündem
07 Eki 2020 11:12 Son Güncelleme: 07 Eki 2020 11:24

İkinci Susurluk Skandalında kan donduran gerçekler

‘İlhan Ünğan cinayeti’ adeta ikinci Susurluk Skandalı. Zindaşti’nin avukatı, cinayetten önce defalarca savcılara şikâyet dilekçeleri vermiş. Ancak İlhan Ünğan ısrarla yakalanmamış, cinayet bağıra bağıra gelmiş.

İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti hakkında hazırlanan iddianamede dikkat çeken detaylara yer veriliyor.

Birgün gazetesi yazarı Timur Soykan, bugünkü köşesinde konuyla ilgili olarak, "Cinayetteki skandallar" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Zindaşti hakkında hazırlanan iddianamede, Zindaşti’nin kızının öldürülmesine ilişkin firari olarak aranan İlhan Ünğan’ın 7 Nisan 2019’da Bağdat Caddesi’nde öldürülmesinin ardında büyük skandallar olduğunu söyleyen Soykan, "İddianamede anlatılan 'İlhan Ünğan cinayeti' adeta ikinci Susurluk Skandalı" dedi.

Soykan ayrıca, cinayetin bağıra bağıra geldiğini belirtti.

Timur Soykan'ın yazısı şu şekilde:

"Uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen İranlı Naji Sharifi Zindaşti hakkındaki iddianamede anlatılan "İlhan Ünğan cinayeti" adeta ikinci Susurluk Skandalı. İlhan Ünğan’ı öldürtmekle suçlanan Zindaşti’nin avukatı, cinayetten önce defalarca Çağlayan Adliyesi’nde savcılara şikâyet dilekçeleri vermiş. İki cinayeti azmettirmekten hakkında yakalama kararı olan İlhan Ünğan’ın gittiği yerleri tek tek söylemiş. Bu adresler arasında öldürüldüğü kafe bile var. Ancak İlhan Ünğan ısrarla yakalanmamış, cinayet bağıra bağıra gelmiş. İddianamede; polislerin, uyuşturucu baronlarına cinayetler için telefon baz sinyal, adres ve plaka tanıma sistemi bilgilerini verdiği de anlatılıyor.

2.1 TON UYUŞTURUCU

Haziran 2014’te Noor 1 isimli gemiyle Yunanistan’a getirilen 2.1 ton eroin, 10 gün arayla yapılan iki operasyonda yakalanmıştı. Bu uyuşturucunun Zindaşti, İran asıllı Çetin Koç, İranlı Esfandiar Gigi ile Orhan ve İlhan Ünğan kardeşlere ait olduğu iddia edilmişti. Tabii ki hepsi, bu iddiaları yalanladı. Ancak uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen bu isimler arasında 2.1 tonluk eroinin yakalanmasından sonra büyük bir savaş başladı.

26 Eylül 2014’te İstanbul Büyükçekmece’de Zindaşti’nin aracına pusu kuruldu. Hedef Zindaşti’ydi ancak araçtaki 19 yaşındaki kızı ve şoförü öldürüldü. Zindaşti, kızı ve şoförünü Orhan Ünğan ve Çetin Koç’un öldürttüğünü iddia etti. “Yunanistan’daki uyuşturucuyu benim ihbar ettiğimi düşünerek beni öldürmek istemişlerdi” dedi. Orhan Ünğan, 2015’te Belçika’da yakalanarak, Türkiye’ye iade edildi. Zindaşti’nin polislere rüşvet vererek hakkında kumpas bir dava açtırdığını savundu. 4 yıl tutuklu yargılandı. Kardeşi İlhan Ünğan’a da ‘iki cinayeti azmettirmek’ten müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı. Bu suçlamanın yanı sıra pek çok suçtan aranan İlhan Ünğan hiç yakalanmadı.

CİNAYETLER ZİNCİRİ

Bu sırada baronlar savaşında oluk oluk kan akıyor, dünyanın dört bir yanında cinayetler işleniyordu. Yunanistan’da yakalanan uyuşturucu sevkiyatının organizatörü Esfandiar Gigi, İstanbul’a kaçtıktan sonra kayboldu. Öldürülüp cesedine demir bağlanarak Marmara Denizi’ne atıldığı iddia edildi.

22 Aralık 2014’te Orhan Ünğan’ın adamı oldukları iddia edilen Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar, Küçükçekmece’deki bir balık lokantasında kafasından vurularak öldürülmüştü. Tetikçiler kaçmıştı.

6 Mayıs 2016’da Çetin Koç, Dubai’de evinin bulunduğu yüksek güvenlikli gökdelenin otoparkında susturucu takılmış silahlarla öldürüldü. Onu öldüren iki Kanadalı tetikçi bir ay içinde Kanada’da profesyonel cinayetlerin kurbanı oldu.

1 Kasım 2017’de Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbedin Kaya, Yeşilköy’deki balık lokantasında kafasından iki kurşunla vurularak öldürüldü. Tetikçi kaçtı.

SKANDAL TAHLİYE

Zindaşti, 6 Nisan 2018’de bir operasyonla gözaltına alındı ve tutuklandı. Ancak 6 ay sonra 11 Ekim 2018’de skandal bir kararla tahliye edildi. Hâkimin 3.5 milyon dolar rüşvet aldığı, AKP kurucusu, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Burhan Kuzu’nun Zindaşti’nin tahliyesi için siyasi baskı yaptığı iddia edildi.

Kuzu, “Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı, çok emeğim olan bir öğrencimdir. Dosyayı anlattı. Hukuki mütalaamı mahkemeye bildirmemi istedi. Bu nedenle hakimi aradım” demişti. Zindaşti’nin ‘Öğrencim’ dediği Dağlı, sadece 6 ay sonra bir cinayetten suçlanacaktı.

Zindaşti’nin tahliyesinden 6 ay sonra, 7 Nisan 2019 günü İlhan Ünğan, İstanbul’un en işlek noktalarından Kadıköy Bağdat Caddesi’ndeki Happy Moon’s isimli kafeden çıktıktan sonra kafasından iki kurşunla vurularak öldürüldü. Hakkında iki cinayeti azmettirmek ve daha pek çok suçlamadan arama kararı olan, uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen İlhan Ünğan’ın Bağdat Caddesi’ndeki kafelerde vakit geçirecek kadar rahat olması büyük soru işaretleri yaratmıştı. Daha sonra uçakla yurt dışına tatillere gittiği bile ortaya çıkacaktı. Orhan Ünğan, cinayetten 10 gün önce yargılandığı davanın duruşmasında kardeşinin öldürüleceğini söylemişti. İfadelerinden kardeşinin İstanbul’da olduğu anlaşılıyordu.

TETİKÇİ İÇİN 2 MİLYON TL

Zindaşti hakkında hazırlanan iddianamede İlhan Ünğan’ın cinayetinin ardındaki büyük skandallar var. İddiaya göre; İlhan Ünğan, Avukat Kudbedin Kaya’nın intikamını almak ve Zindaşti’nin Türkiye’deki işlerini yürütmesine engel olmak için avukatı İlker Dağlı’yı öldürtmeye karar verdi. Tetikçi bulması ve cinayeti organize etmesi için uzun zamandır yanında çalışan Tolga Hakan Ceyhan’a 2 milyon TL teklif etti. Ceyhan bunu kabul ettiğini söyledi ancak geçmişte kendisinin avukatlığını da yapan İlker Dağlı’ya giderek cinayet planını anlattı. Cinayet organizasyonu içinde kalmasına ve sürekli bilgileri İlker Dağlı’ya aktarmasına karar verdiler.

POLİSLERDEN CİNAYETE YARDIM

İddianameye göre; bu sırada İlhan Ünğan, polis memuru Erkan Kocabaş ve İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan yeni emekli olan polis Güven Güzel ile sürekli görüşüyordu. Güven Güzel, İlhan Ünğan’a, İlker Dağlı ile avukat eşinin telefonlarının hangi bazlardan sinyal verdiğini aktarıyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kapalı sorgulama sisteminden İlker Dağlı’nın adres, plaka bilgilerini alıp İlhan Ünğan’a veriyordu. İlhan Ünğan bu bilgileri, tetikçileri ayarladığını zannettiği Tolga Hakan Ceyhan’a gönderiyordu. Ancak içlerindeki köstebek, tüm mesajları İlker Dağlı ile paylaşıyordu. Ev ve işyerlerinin çevresinde keşif yaparlarken de bulundukları yerleri avukat İlker Dağlı’ya bildiriyordu.

SUİKASTIN ADLİYEDEKİ İZLERİ

İlker Dağlı, İlhan Ünğan’ın öldürülmesinden 21 gün önce, 18 Mart 2019’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne giderek ‘Şahsıma yönelik silahlı saldırı planı hakkında’ başlıklı şikâyet dilekçesi verdi. Dilekçede kendisini öldürme planı yapan İlhan Ünğan’ın adamları içinde kendisine bilgi veren biri olduğunu söyledi. ‘Hayatı tehlikeye girer’ diyerek bu kişinin ismini vermedi. Polislerin cinayet için telefonunun baz sinyallerini, kendisi ve eşine ait araçların plaka tanıma sistemlerindeki bilgilerini temin ettiğini anlattı.

Cinayetten 10 gün önce 28 Mart 2019’da savcılığa tekrar dilekçe veren İlker Dağlı, “Bu kişilerin Bağdat Caddesi’nde Suadiye Semti’nde Happy Moon’s isimli işyerinde toplantı yaptıklarını öğrenmiş bulunmaktayım” diyordu. Ayrıca İlhan Ünğan’ın gittiği bazı adresleri söylemişti.

İddiaya göre; cinayetten 5 gün önce 2 Nisan 2019 günü İlker Dağlı, İlhan Ünğan’ın ekibi içinde bulunan kişiden evinin çevresinde suikast için keşif yapılacağını öğrendi. 155’i aradı ancak bu kişiler burada değildi. Gittikleri yerleri ve Tolga Hakan Ceyhan’dan aldığı mesajların ekran görüntülerini eklediği dilekçeyle savcılığa başvurdu.

Cinayetten üç gün önce ise İlker Dağlı, Tolga Hakan Ceyhan ile İstanbul Adliyesi’ne geldi. Ceyhan verdiği ifadede “İlker Dağlı’nın öldürülmesini engellemek için bu cinayet işini kabul etmiş gibi davrandım” dedi. Keşifler yaptıklarını, İlker Dağlı’nın evinin çevresinde videolar çektiklerini söyleyip gittikleri yerleri sıraladı. Happy Moon’s isimli kafede buluştuklarını anlattı. İlhan Ünğan’ın kullandığı cep telefonu numarasını da veren Ceyhan, polislerin büyük rüşvetler aldığını iddia etti.

KATİL VE KURBAN AYNI MASADA

Tüm bilgilere karşın İlhan Ünğan ısrarla yakalanmadı ve İstanbul’da çok rahat bir şekilde hareket edebiliyordu. 7 Nisan 2019 günü saat 16.00 sıralarında dilekçe ve ifadelerde adı çok sık geçen Happy Moon’s isimli kafede İlhan Ünğan ve Tolga Hakan Ceyhan yan yana oturuyordu. İlhan Ünğan’ın 8 yaşındaki oğlu da oradaydı. Ayrıca İlhan Ünğan’ın şoförü ve bazı arkadaşları da aynı masadaydı. Dışarıdaki bankta ise Ceyhan’ın ayarladığı tetikçi Efkan Öveç, belinde silahla bekliyordu. Ceyhan sigara içme bahanesiyle kafenin önüne çıkıp tetikçiyi kontrol etmişti. Masadan hep birlikte kalktıklarında İlhan Ünğan’ın lüks aracı kafenin önüne park etmişti. Çocuğunu arka koltuğa oturtup ön sağ kapıyı açtığı sırada tetikçi koşarak geldi. İlhan Ünğan’ı kafasından iki kurşunla vurup öldürdü. Katil ile birlikte Ceyhan da kaçmıştı. Savcılık bu cinayete hiç şaşırmamış olmalı, olay yerine kadar tüm detaylar adliyede söylenmişti. Birkaç gün önce adliyede şikayetçi olan avukat İlker Dağlı ve Tolga Hakan Ceyhan artık cinayet şüphelisi olarak aranıyordu.

Cinayetten sonra yurt dışına çıkan ve aranan İlker Dağlı ise suçlamaları kabul etmiyor. “Suç işletecek olsam sessiz sedasız yapardım. Niye İlhan Ünğan’ın yakalanması için dilekçeler verip, 155’e ihbarlarda bulunayım” diyor. İddianamede yer alan savcıya gönderdiği mailde, “Bu cinayetle hiçbir suretle ilişkim yoktur. Bu asılsız beyanların; ortak bir aklın ürünü olduğu ortadadır. Bana kumpas kuruluyor. Canımın derdine düşmüşken şimdi bir de masumiyetimin ispatıyla uğraşmak durumunda bırakıldım” yazıyor.

ADLİYEDEKİ CİNAYET HAZIRLIĞI

İddianamede ise Ceyhan’ın cinayetten sonra bıraktığı otomobildeki bir torbada İlker Dağlı’nın parmak izinin bulunduğu iddia edildi. Adliyedeki kamera görüntülerinde bu torbanın izi bulundu. Ceyhan’ın ifade için adliyeye geldiği gün İlker Dağlı yanındaydı. Adliye önüne gelen bir motokuryeden parmak izinin bulunduğu siyah torbayı teslim aldı ve bunu Ceyhan’a teslim etti. Dağlı, Ceyhan ve tetikçinin şifreli telefonlar kullandığı ve bu telefonların bu torba içinde olduğu iddia ediliyor.

İddianamede Dağlı ve Ceyhan’ın cinayetten cezalandırılması ve haksız tahrik koşullarının uygulanmaması istendi. Dağlı’nın sadece kendisine yönelik saldırıyı bertaraf etmek için değil, üyesi olduğu Zindaşti örgütünün en önemli hedeflerinden birini ortadan kaldırmak için cinayeti azmettirdiği savunuldu.

CİNAYETE ZEMİN HAZIRLANDI

Orhan Ünğan ise kardeşi öldürüldüğü sırada Zindaşti’nin kızı ve yeğenini öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanıyordu. 4 yıl tutuklu kaldıktan sonra tüm sanıklarla birlikte beraat eden Orhan Ünğan, kardeşinin göz göre göre öldürüldüğünü savundu: “…Tolga Hakan Ceyhan, İlker Dağlı’ya ilişkin kardeşim hakkında asılsız ithamlarda bulunmuştur. Bu şahıs kardeşim İlhan Ünğan’ın Bağdat Caddesi’ndeki Happy Moon’s isimli kafeye sürekli gelip gittiğini söylemiştir. Bunun üzerine yapılması gereken aranması olan kardeşimin tutuklanması adına işlemlerin başlatılması ve kolluk birimlerine haber verilmesiyken adeta göz göre göre kardeşimin öldürülmesine zemin hazırlanmasına izin verilmiştir. Tolga Hakan Ceyhan, İlker Dağlı ile işbirliği yaparak önce savcılık dosyasına giderek asılsız ifadeler vermiş, daha sonrasında da kardeşimin öldürülmesi olayına iştirak etmiştir.”

‘KİRLİ POLİSLER’

Zindaşti hakkındaki iddianamede, uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen kişilerin sadece polis soruşturmalarına rüşvet dağıtarak müdahale etmediği, adeta hasımları aleyhinde soruşturmalar yaptıracak kadar güce ulaştıkları iddiaları yer alıyor. Zindaşti’nin kızının öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten polisler Ergül Kapukaya, Fatih Yılmaz, Gönen Karakaya iddianamede şüpheli. Bu polislerin Zindaşti’den rüşvet alarak Orhan Ünğan hakkında fezleke düzenledikleri iddiası bulunuyor. Bu konuda Zindaşti’nin telefonunda bulunan Whatsapp yazışmaları delil olarak sunuluyor. Ergül Kapukaya’ya şifreli telefon verildiğine dair yazışmalar iddianamede yer alıyor. Ünğan öldürüldükten sonra telefonunda bulunan Whatsapp yazışmalarında ise ona çalışan polislerin delilleri bulundu. Polis Erkan Kocabaş, İlhan Ünğan’ın talebi üzerine evinin etrafında park etmiş araçların plaka sorgulamalarını yapıyor. Aranan uyuşturucu baronundan borç istiyor. Emekli istihbarat polisi Güven Güzel ise görevdeki polislerden emniyetin kapalı sorgulama sistemi bilgilerini temin ediyor. İlker Dağlı’nın tüm bilgilerini İlhan Ünğan’a Whatsapp mesajlarıyla gönderiyor. ‘1.5’ar gönder abi’ diye mesajlar gönderiyor. İlhan Ünğan da adamlarıyla yazışmalarında polislere para verilmesi talimatları var. Zindaşti de Ünğanlar’dan rüşvet alan bu polislerin hakkında kumpas soruşturmalar yaptığını öne sürüyor. Suçlanan polislerin hepsi bilgi almak için uyuşturucu baronları ile temas kurduklarını savunuyor."