Medya
25 Mar 2021 07:52 Son Güncelleme: 25 Mar 2021 09:18

Hürriyet'e ders vermek isterken hatayı o yaptı! Hıncal Uluç şimdi ne diyecek?

Sabah yazarı Hıncal Uluç, rakip gazete Hürriyet'in Kelebek ekindeki manşeti topa tutarak gazetecilik dersi vermek istedi. Ancak gazetecilikteki asıl büyük kuralı kendisi atladı. Nasıl mı?

Hıncal Uluç bugünkü köşesinde rakip gazete Hürriyet'in magazin eki Kelebek yöneticilerine gazetecilik dersi vermek isterken, kendisi büyük bir hata yaptı. 

Hıncal Uluç, Netflix'te ekrana gelen 'Kâğıttan Hayatlar' filmini köşesine taşıdı. Filmi çok beğendiğini anlattı. Ardından da 21 Mart 2021 tarihli Kelebek ekinde filmle ilgili çalıntı iddialarının yer aldığı o manşeti sert sözlerle eleştirdi. 

Hıncal Uluç'un köşesinden şöyle seslendi: "Ne çalması, desene.. Tam tersini yapmış, umutlandığım gençlerden Onur Erkin, köşesine 'E resmen çalmışsın Çağatay' başlığı atarak.." 

Hatayı da işte bu sözleriyle yaptı. Çünkü Kelebek ekinde Onur Erkin adında bir yazar bulunmuyor. Hıncal Uluç'un eleştirdiği o yazının sahibi ise Orkun Ün. 

İşte Hıncal Uluç'un o yazısı...

KÂĞITTAN HAYATLAR!..

Netflix'te izlediğim ve bayıldığım bir yerli film oldu, Kâğıttan Hayatlar.. Hayır, vakit geçirmek için değil, "Film" izlemek için birebir..
Başroldeki Çağatay Ulusoy, hayatını kâğıt toplayarak kazanmaya başlamış. Sonra metruk bir depoda işi büyütmüş. Kâğıt toplayanlar, tekerlekli arabalarını ona getiriyorlar. Malları alıyor ve sonra o kâğıtları ikinci el kullanıcılarına satıyor.
Aklıma hemen "İkizler Memo Can" geldi. Türker Ağabeyimin çok izlenen dizisi.. Mark Twain'in ünlü romanı "The Prince and the Pauper"den mülhem..
Orada başroldeki Nehir Erdoğan, gecekonduda yaşıyordu ve kâğıt toplayarak ailesini geçindiriyordu.

Bu defa Ercan Mehmet Erdem harika bir senaryo yazmış.
Can Ulkay harika çekmiş.. Ve de Çağatay Ulusoy, olağanüstü oynamış.. Devreye üvey baba zulmünden kaçan bir küçük çocuk giriyor. Emir Ali Doğrul.. O hele müthiş..
Film nasıl gelişiyor, nasıl bitiyor, inanmazsınız..
"Son" yazdı kalakaldım.. Elim kumandaya gidip Netflix'ten çıkamadım, öylesi..
Sinemaseverlere şiddetle tavsiye ederim..
Bu arada bir haber okudum magazin sayfalarında..
Ümit Evirgen nam zat, "Ben Bir Denizim" diye bir film yazıp yönetmiş. Duymadım bile. Orda da

Deniz kâğıt toplayıcısıymış.
Evirmiş, çevirmiş Evirgen "Senaryomu çaldılar" demiş.
Yahu dünyada milyonlarca kâğıt toplayıcısı, milyonlarca hikâye var.. Bu nasıl çalma..
O zaman izlediğimiz bütün doktor, hastane film ve dizileri ilkinden çalma.. Ya da bütün İkinci Dünya Savaşı filmleri yürütme..
Pes..

Hürriyet gibi bir gazete de bunu Kelebek ekine kapak yapmış iyi mi?.
Hadi yaptın, yanına "Ne çalması" desene.. Tam tersini yapmış, umutlandığım gençlerden Onur Erkin, köşesine "E resmen çalmışsın Çağatay" başlığı atarak..
Onur, sen bu ikisine benzemeyen bir kâğıt toplayıcı yaşamı yazıp, birbirine benzemeyen iki metruk ardiyede geçirsene görelim bir..
Aman ha, "Hıncal Ağbi benim yazımı çalmış" deme.. Ben çalmadım.. Eleştirdim!.