Medya
29 Kas 2013 10:08 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:47

Hizmet camiasına bunu yapmayacaktınız! Hüseyin Gülerce'den istifa çağrısı!

Dershane kapatma teşebbüsünün sarpa sardığını yazan Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Bakan Nabi Avcı'yı istifaya çağırdı.

Meselenin dershane olmadığını iddia eden Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Allah rızasına kilitlenmiş hasbilere çelme takıldığını savundu.

Dershane savaşı tüm şiddetiyle sürüyor. Zaman yazarları tepkilerinin dozunda vites yükseltmeye başladı. Bugünkü köşesinde tartışmayı kaleme alan Hüseyin Gülerce, "Boğazımı sıkan eli tutmayayım mı?" diye sordu.

PİŞMANLIK SİZİ ÖMÜR BOYU RAHATSIZ EDECEKTİR

Yazarın hedefinde Zaman'ın ik kuruluşunda olduğunu söyleyen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı vardı. "Laflarım Sayın Bakan’a ağır gelmesin, dostça söylüyorum" diyen Gülerce, Avcı'ya sert sözlerle sitem etti:

"Ben de size sitem edeyim; madem daha en başta bir yürek beraberliği vardı, Hizmet camiasına bunu yapmayacaktınız. Sizin gibi bir insana mı düştü, gönül köprülerini dinamitlemek? Eğitimi hallaç pamuğu gibi atmak size mi düştü? Tarihe böyle mi geçmek istiyorsunuz? İster samimiyetimi kabul edin ister etmeyin, sizi tekrar Nabi Avcı yapacak tek hareket, istifa etmenizdir. Şayet etmezseniz, yıllar sonra duyacağınız pişmanlık, sizi ömür boyu rahatsız edecektir."

BOĞAZI SIKAN EL İLE ONU TUTAN EL BİR Mİ?

AK Parti'ye yakın isimlerin cemaate yüklenmesine de tepki gösteren yazar, sorularıyla sitem etti:

"Hizmet kervanı eğitim üzerinden insanımıza ulaşıyor, gönüllere giriyor. Kendimiz kalarak dünyalara açılmak istiyoruz. Bir el, hem de dost bildiğiniz bir el gelmiş, boğazınızı sıkıyor. Yapma boğuluyorum, boğacaksın beni diye ikaz ediyorum, anlamıyor… Feryat ediyorum durmuyor, elini tutuyorum. Siz, onun elini tutmama itiraz ediyorsunuz. Boğazı sıkan el ile onu tutan el bir mi? Elini tutarken, bazı arkadaşlar üslup ayarını tutturamamış, tasvip edemem. Onlar adına özür dilerim. Pire ısırığı gibi görün. Kendiliklerinden birkaç tanesi sıçramışlar, ısırmışlar. Şimdi bütün kabahatimiz bu mu? Allah aşkına, pire için yorgan yakılır mı? Memleket yakılır mı? Demokratikleşmeye, istikrara, huzura kastedilir mi?

YARIN DAHA NELERLE KARŞILAŞACAĞINIZI BİLMEZ MİSİNİZ?

Mesele dershaneleri kapatmama gayreti değil. Allah rızasına kilitlenmiş hasbilere çelme takılıyor. “Benim insanlık adına bir davam var” diyenlerin hukukuna tecavüz ediliyor. Hakkı savunmayalım mı? Muhabbet fedailiğini benimseyen, başkaları için yaşamayı seçen insanlar, zoru görünce Hakk’ın çizgisinden sapar mı? Geri döner mi? Bugün höt denilince şaşarsanız, yarın daha nelerle karşılaşacağınızı bilmez misiniz?

Mütedeyyin kitlenin birbirine düşürülmesinden vazgeçilmelidir. Sahi, hem de bir seçim öncesinde neden acele ediliyor?