Medya
31 Mar 2021 07:08 Son Güncelleme: 31 Mar 2021 10:54

Hıncal Uluç'un Hürriyet yazarlarına hayranlığı! Bugün hangisini övdü?

Sabah yazarı Hıncal Uluç, rakip gazete Hürriyet'in yazarlarına olan hayranlığını okurlarıyla paylaştı. Daha önce Orkun Ün'ü köşesine taşımıştı şimdi ise bir başka ismi...

Hıncal Uluç Sabah gazetesindeki köşesine rakip gazete Hürriyet'ten beğendiği yazarları konuk  etmeye devam ediyor. Hıncal Uluç, daha önce Hürriyet Kelebek yazarı Orkun Ün için methiyeler düzmüştü. Bugün ise Savaş Özbey'e köşesinden teşekkür etti.

Hıncal Uluç, Hürriyet'te Savaş Özbey'in Bedri Baykam ile yaptığı röportajı köşesine taşıdı. Uluç Savaş Özbey'i "Ayşe Arman'dan bu yana söyleşi susuzluğumu gideren, henüz tanışamadığım başarılı yazar.." olarak değerlendirdi. 

İşte Hıncal Uluç'un o yazısı...

BEDRİ İLE SAVAŞ!..

Bedri Baykam en sevdiğim insanlardan.. Savaş Özbey de, "O mu, Bu mu" başlıklı söyleşileriyle Ayşe Arman'dan bu yana söyleşi susuzluğumu gideren, henüz tanışamadığım başarılı yazar..
Pazartesi Kelebek'te bu ikisini baş başa görünce nasıl mutlu oldum, bilemezsiniz..

Önce uzandığım divanda, gazeteyi göğsüme yaslayıp anılara daldım.. Gözlerimin önüne Bedri'nin annesinin kurduğu sofralar geldi.. Babası Suphi Baykam, gazeteciliğimin ilk 25 yılını yaşadığım Ankara'dan tanıdığım ve sevdiğim, başarılı politikacıydı. Bedri'yi "Harika Çocuk" diye duyuran da oydu.

Yıllar sonra Bedri beni, Yıldız Parkı'nın ardındaki teras dairesindeki evlerine yemeğe davet edince koştum.

Orada, yüksek mimar mühendis anne, Mutahhar Hanım'la tanıştım. Muhteşem bir insandı.. Çok ama çok özel Anadolu yemekleri yapıyordu..
Parmaklarımızı yerdik.. Nasıl mutlu bir aileydiler..
Gıpta ederdim.. Bir gün "Ne mutlu size Mutahhar Hanım" dedim.. "Böyle sanatçı bir oğlunuz var"..

"Öyle mi sanıyorsunuz" dedi.. "Gelin benimle.." Elimden tuttu. O geniş yemek odasından çıktık, evin asıl salonuna girdik.. Yani en kıymetli yerine..
Gördüğüm bir cehennemdi.. Yere nerdeyse yarım tenis sahası büyüklüğündeki yere, boydan boya muşamba serilmiş.. Üzerinde nasıl sanki fıçılarla dökülmüş boyalar..
Bedri o evin en güzel, en geniş salonunu atölye yapmış.. Tuvalindeki boyanın on misli yerlerde.
Basacak yer yok..
"Şu halime bakın, Hıncal Bey" dedi..

O muhteşem hanımefendinin çektiklerine değsin diye uzun yıllar Bedri'nin en büyük destekçisi oldum. O da benim Erkekçe'min destekçisi oldu. Ne kapaklar çekti bize.. Çok iyi de fotoğrafçıydı çünkü..
Teşekkürler Savaş.. Beni ne günlere götürdün..