Medya
18 Eki 2017 09:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:11

Hıncal Uluç'u o haber çileden çıkarttı: Sabah'ın önüne gelin ve beni dövün!

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, kendi gazetesinde gördüğü bir haber nedeniyle adeta öfke krizi geçirdi.

Şarkıcı Banu Parlak'ın eşi Okan Öztürk'ün iki şehir magandası tarafından dövülmesi ve bu kişilerin
karakoldan serbest kalmasına kızan Hıncal Uluç "Yarın bir haberime kızarsanız Sabah'ın önüne gelin ve beni dövün, nasılsa bir cezası yok" dedi.

İşte Hıncal Uluç'un bugünkü yazısından "Bu ülke sokaklarında adam dövmek serbesttir!" başlıklı bölüm:

Yani, açıklıyorum.. Bir yazıma kızdıysanız, beni Sabah gazetesinin önünde birkaç kişi bir olup bekleyin. Çıkınca, ağzımı burnumu kırıncaya dek dövün. Sonra elinizi kolunuzu sallayarak çekip gidersiniz.
Ben hastaneye başvurup rapor alsam, o raporla şikâyetçi olsam, mahkemeye bile sevk edilmeden, yargıç önüne çıkmadan savcılık emri ile serbest kalırsınız..
Uydurmuyorum..
Dün sabah gazetemin birinci sayfasındaki haber aynen buydu.
Sanatçı Banu Parlak ve eşi Okan Öztürk, Ümraniye'de arabalarıyla gidiyorlarmış.
Modifiye edilmiş arabalarıyla hava atan iki magandadan selektör yapıp yol istemek gafletinde bulunmuşlar.. Sen misin bunu yapan?. İki maganda, bizim çifti o modifiye arabaları ile sıkıştırıp, polis gibi yolunu kesmiş ve durdurmuşlar. Sanatçının eşini, arabadan alıp, eşek sudan gelinceye kadar dövmüşler.. Döverken de ana avrat sövmüşler. Sonra çekip gitmişler. Genç adam önce hastaneye gidip parçalanan yüzüne dört dikiş attırmış. Sonra elindeki raporla, polise başvurmuş. Polis iki saldırganı bulmuş. İfadelerini almış ve savcılığa sevk etmiş. Savcının kararı..
"Serbest bırakın!."
Mahkemeye sevk bile yok.. Çünkü başta dedim ya..
Yol kesip arabadan adam almak ve dövmek serbest bu ülkede..
O iki maganda (Delikanlı demiyorum. İki kişi bir olup, bir adamı eşinin önünde dövmek delikanlılığa sığmaz çünkü..) ellerini kollarını sallayarak çıkarken "Biz bu mahallenin çocuklarıyız. Ne polis, ne savcı bize bir şey yapmaz" diye meydan okumuşlar bir de..
Ben de adlarına bakıp onları "Cumhuriyet" savcısı sanıyordum. Meğer Ümraniye Mahallesi Savcısı imişler..

***
Sayın Adalet Bakanı,
"Ceza, ödetmekten daha fazla, önlemek için vardır Ceza Hukuku'nda. Türk Ceza ve Usul yasaları, suçları önlemeye yeterli değil, A'dan Z'ye değişmeli" diye yazmıştım. Siz de hemen fevkalade nazik bir yanıtla "Hayır, yeterli" demiştiniz..
O günden beri, örnek topluyorum, cevabın cevabı için.. Tonla birikti.. Ama daha dünkü şu minik örnek bile yeterli değil mi?.
Şimdi kafası kızan bir okurun beni iki adam tutup dövmesi, ya da dövdürmesini nasıl önleyeceksiniz, hele bir anlatır mısınız?.
Yasalarımız adamları mahkemeye bile sevk etmeden serbest bırakırken, nasıl önleyeceksiniz, hele bir anlatın da içim rahat etsin, ne olur?.