Hangi haber kanalında akçeli işler patladı?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Ben gazeteciyim. Ben yazmazsam, o yazmazsa kim yazacak? (Çetin Emeç)

Ey cılız bir kalemden dile gelen hakikat. Sen devleri bile korkutacak kadar mı korkunçsun… (Sabahatin Ali)

Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma. (Sedat Simavi)

Sırdaşlarım… Yoldaşlarım… Candaşlarım…
Bugün sizleri edebiyatımızın- mesleğimizin üç büyük isminden, gazeteciliği anlatan sözlerle selamladım.
Biliyorum gazetecilerin çoğu yorulmuş, bıkmış durumda.
Maddi imkansızlıklar…
Giderek artan iş yükü…
Patronların gözünde değersizleşme…
Her şey son yıllarda daha da kötüye gidiyor değil mi?
Fakat çok değerli bir meslek yapıyoruz.
Bunu hiçbir zaman unutmamanızı temenni ediyorum.
Ediyorum da aslına bakarsanız bu mesleğe ihanet edenlere hepinizden çok kızıyorum.
Bir bakın eskinin gazetecilerine… Ettikleri laflara… Dünya vizyonlarına…
Bir de şimdinin gazetecilerine bir bakın.

Yandaş zaten yandaş.
Ona diyecek laf hem var hem yok.
Ancak şunu biliyorum, kendine muhalif medya diyenlerin hali içler acısı.

Benim asıl canımı sıkan yoldaşlar, muhalifim diye ortada gezen, milyonlarca insanı kandıran sahte muhalif gazeteci kitlesi.
Meslektaşları türlü bedeller öderken, bunlar muhalif pop star edasıyla ekranlarda boy gösteriyorlar, akçeli işlere bulaşıyorlar ve sonunda alkışı kapıyorlar.

Yıllardır yazıyorum maskesini düşürmek için, İsmail Küçükkaya bunların başında geliyor.
SBK’yla ilişkisi, beşli çeteden nemalanması…
Skandalları saymakla bitmiyor amma gelin görün ki medya patronları için çok kullanışlı aparat bunlar.
Kah geliyor patronu adına beşli çeteden reklam ayarlıyor.
Kah kritik zamanlarda bir bakıyorsunuz ekrandan iktidarı övüveriyor.
Keskin Kalem okumayanlarsa, Küçükkaya’nın bu ayak oyunlarına kanıyor!
Ben onun maskesini düşüreli biliyorsunuz çok oldu.

Diyeceksiniz ki bre deli Keskin şimdi yine durduk yere niye çatıyorsun.
Durduk yere değil!
Bir gazeteci dostum Küçükkaya’nın bir Instagram paylaşımını gösterdi bana.
Giymiş bornozu bir sağlık merkezinin reklamını yapıyor.
Övüyor da övüyor.
İsmini vermeyeceğim merkezin çünkü reklama alet olmak istemiyorum.

Üstelik bu ilk vakası da değil. Daha önce de sık sık bakıma gittiği Bodrum’da ünlü bir wellness merkezinin reklamını yapmıştı.
Düşünmeden edemiyorum: Her yediği içtiği beleş bir yaşam tarzı nedir?
Reklam yapıp bornozla poz vermek nedir?
Onca gazeteci açlıkla, baskıyla mücadele ederken, muhalifim diya ortalıkta gezen bu insanlar, mesleğe en büyük zararı veriyor.
Ahhhh ahhhhh…
Nerede Uğur Mumcu’lar… Abdi İpekçi’ler… Çetin Emeç’ler…
Nerede bunlar…
Ah ki ne ah.
Vah ki ne vah.

HANGİ HABER KANALI YOLSUZLUK SKANDALIYLA ÇALKALANIYOR?

Yoldaşlarım hazır girdik akçeli işlerden. çıktık skandallardan…
Yazımın bu kısmını, bir haber kanalında yaşanan ve patlak veren akçeli iş skandalına ayırmak istiyorum.
Keskin kulaklarıma öyle bilgiler çalındı ki, adeta Brezilya dizisi senaryosu…
Adeta 7 sezonluk Netflix dizisi…
Medyamız skandal denilince çok yaratıcı olabiliyor çünkü.
Neyse lafı çok uzattım, getirin kulağınızı fısıldamaya başlayayım…

Yer: Önemli bir haber kanalı
Baş aktör: Yandaşım diye geçinen bir gazeteci

İddia o ki bu gazeteci çalıştığı haber kanalında yönetime haber vermeden gizlice “bütçeli” haberler yayınlattı.
Bu ismin kimi AK Partili belediyeler ve şaşıracaksınız ama bazı MUHALİF siyasetçilerle özel anlaşmalar yaparak para aldığı ve haberlerini yayınlattığı kanal yönetimince belgelendiği öne sürülüyor.
Hani yandaş ya, normalde muhaliften para almaması gerek değil mi?

Neyseee keskin radarıma takılan bilgilere göre, skandallar zinciri tesadüfen ortaya saçılmış.
Yönetmen - kurgucu - bülten editörü arasındaki tartışma yayın yönetmenine yansımış.
Yılların gazetecisi olan bu GYY kısa bir araştırma yaptığında gözlerine inanamamış.
Çünkü sabah saat 06.00 - 06.30 arasında daha sonra hiç yayınlanmayan, görünmeyen “tuhaf” haberler kanalın ekranına yansıyomuş!
Savunmalar alınmış…
Gece ve sabah kuşağı çalışanlarının ifadelerine başvurulmuş.
Ve bu ifadeler sayesinde tablo netleşmiş.
CHP’li bir milletvekilinin, bir parti genel başkanının ve AK Partili bir belediyenin 1 dakikalık haberleri önce yazılıyor, seslendirilip montajlanıyor ve sabahın alacakaranlık saatlerinde bu kanalın ekranlarında yayınlanıyordu.
İşin sonunda iz bırakmamak için de haberlerin metinleri ve kayıtları hemen haber otomasyon sisteminden siliniyordu.
Yönetici olan kimsenin de bu durumdan haberi olmuyordu.
İddialara göre yayınlanan haberlerin kayıtları da o parti ve belediye tarafından kendi internet sitelerine konuyordu.
Vay be sisteme bakın değil mi?

Ben burada üzüldüm üzüldüm…
Savunma vermek zorunda kalan ve olanlardan bihaber emekçilere üzüldüm.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre gazeteciler şu sözlerle kendini savunmuş: “Biz bu haberlerin hep yaptıkları gibi, reklam haberi olduğunu ve kanalın reklam servisinin bilgisi dahilinde yayınlandığını düşündük.”

Tüm bu zincirin sonunda işin “akçe” ödemesinde aslan payını kanal içinde kim, bahşiş kısmını kim ya da kimler alıyordu?
Şimdilik miktarlar ve para paylaşımının akıbeti bilinmiyor.

Pekiiiiiiiiiii tüm bu tespitlerin ardından ne oldu?
Durum kayıtları ile GYY tarafından Medya Grup Başkanı olan ismin eşine iletilmiş.
Ne çıkar bilinmez amma adı akçeli işle geçen gazeteci ve patron eşinin duruma çok sinirli olduğu ve patronajın şirketin adına leke gelmemesi için olayı örtbas etmek istediği iddia ediliyor.
Artık bu yazıdan sonra, o iş biraz zor.

DEMİRÖREN ZAM YAPARKEN YEMEK ÖDEMESİNİ UNUTTU

Malum sırdaşlarım, medya aleminin en zalim patronlarının başında Demirören ailesi geliyor.
Koca medya grubunu özellikle son bir yıl içinde resmen sefalete mahkum ettiler.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre özellikle gazetelerde maaşlar çok düşükmüş.
Son yapılan zamlar da iyiden iyiye sabrı taşırmış.
Pek çok çalışan da tazminatını almak için istifa sırasında bekliyormuş.
Bunları zaten daha önce anlatmıştım ancak patron belli ki kör sağır!
Bu arada yine emekçiler sağ olsunlar dertlerini bana emanet etmişler.
Bana da kelimesine dolunmadan yayımlamak düşer:

"Sevgili Keskin Kalem. Sizin takipçiniim, emekçilerin haklarını savunduğunuz için çok teşekkür ederim. Demirören medya grubunda çalışmaktayım. Maaşlarımıza zam yapıldı ama yemek bedelleri 2023'de kaldı. 2024 günlük yemek bedeli istisnası 187 TL (170 TL + %10 KDV) olacağı Resmi Gazete'de açıklandı. 2024 boyunca günlük yemek bedeli istisnası geçerli olacak.
30 Aralık 2023 tarihli, 32415 sayılı 2. Mükerrer Resmi Gazete’de tebliğ edilen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle birlikte 2024 günlük yemek bedeli, Ocak 2024 - 31 Aralık 2024 arasında geçerli olacak. Ocak 2024'den itibaren geçerli ama şirket bize 2023'deki bedeli ödedi. Dile getirirseniz çok teşekkür ederim."