Kültür Sanat
13 Haz 2021 17:15 Son Güncelleme: 13 Haz 2021 17:36

Halibya Güneşin Maden Ocağı yeniden okurlarla buluştu! Unutulmuş gizemli bir Anadolu medeniyeti…

Gazeteci Mehmet Ali Demir, polisiye türündeki ilk romanı Halibya Güneşin Maden Ocağı isimli kitabını yeniden okurların beğenisine sundu.

Gazeteci Mehmet Ali Demir, polisiye türündeki ilk romanı Halibya Güneşin Maden Ocağı isimli kitabını yeniden okurların beğenisine sundu.

Yazar kitabında Anadolu’nun yok olup gitmiş eski bir medeniyetini konu ediniyor kendine. Kitap aslında 2020 yazında ilk kez rafa çıkmış olsa da baskı hatası nedeniyle toplatılmıştı.

TRUVA’DAN GÜNÜMÜZE MİRAS KALAN BİR DEMİRCİ EFSANESİ

Homeros’un İlyada Destanı’nda büyük Truva Savaşı’nı anlatırken “Kuzey’de gümüşün özelleştirdiği güneşin maden ocaklarından gelen Halizonyalı birlikler” olarak adından bahsettiği bir halkın adı Halibya. Yunan komutan ve filozof Ksenefon da Perslerin savaşına katılmasının ardından ordusunu Anadolu’nun kuzeyinden geçirerek ülkesine döner. Ülkesine döndüğünde ise seferini Anabasis adında on iki ciltlik kitabında toplar.  Karşılaştığı bu halktan bahsederken demiri işlemedeki ustalıklarını anlatır.

 

Yazar, yok olup gitmiş Anadolu medeniyeti olan Halibya’dan ilham aldığı hikayesini ustaca kurguladığı polisiye bir olay örgüsünün içinde sunuyor okuyucusuna. Pera’da kol gezen ajanlar Sultan II. Abdülhamit’e sunulmak için Tophane-i Amire’de üretilen özel seri silahlardan haberdar olurlar. Çeliğini efsane Halibyalı ustalarının döktüğü bu silahların Almanların Osmanlı’ya yeni Mavzer sevkıyatını da tehlikeye atacak kadar iddialı olması ajanları harekete geçirir. Silahlar çalınır.

 

Ancak teslimatın yapılacağı gece Beyoğlu’nda çatışma çıkar. Cinayetlerin üzerine örtülen sır perdesi, yüz yıl sonra Kadıköy’de raylarda cesedi bulunan eski bir kaçakçının cinayete kurban gittiğinin anlaşılmasıyla yeniden aralanır.

Ardı ardına işlenen cinayetler ve kirli ilişkiler ağı buz dağının üzerindeki bir kar tanesi kadar kıymetsizdir oysa. Çünkü Halibya’nın sırları insanoğluna evrenin de sınırlarını keşfetmeyi vaat ediyordur.