Medya
14 Haz 2022 09:47 Son Güncelleme: 14 Haz 2022 09:53

Hablemitoğlu suikastı soruşturmasında ‘köstebek’ kuşkusu! Şüpheliye ‘kaç’ diyen kim?

Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin soruşturmada hakkında gözaltı kararı verilen emekli asker Levent Göktaş'ın adresinde bulunamaması, 'köstebek' kuşkusuna yol açtı.

Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002’de Ankara’da evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

Suikastın şüphelilerinden Nuri Gökhan Bozkır’la irtibatlı olduğu gerekçesiyle altı kişi geçtiğimiz 3 Şubat’ta gözaltına alındı, bunların üçü ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken ikisi 15 Şubat’ta tutuklandı, biriyse adli kontrol şartıyla salındı.

Bozkır da 27 Şubat’ta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yakalanarak emniyete teslim edildi ve 8 Şubat’ta ‘terör örgütü üyeliği’ ve ‘tasarlayarak öldürme’ suçlarından tutuklandı.

Geçtiğimiz hafta dosyada bir gelişme daha yaşandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada gözaltı kararı verilenler arasında emekli Albay Mustafa Levent Göktaş da vardı; ancak adresinde bulunamadı.

T24 yazarı Tolga Şardan, savcılık kaynaklarının Göktaş'ın FETÖ'den hüküm giyen Enver Altaylı ile temasının bulunduğunu iddia ettiğini aktardı.

"İşte bu noktada, yakın geçmişte örneklerine sıkça rastladığımız 'köstebek' kuşkusu ortaya çıkıyor maalesef" diyen Şardan, şöyle devam etti:

Göktaş'ın devlet ve özel kesimden çok değişik isimlerle yakın olması, operasyonu önceden haber alma olasılığını güçlendiriyor kuşkusuz. Bu aşamada elbette bazı sorular gündeme geliyor:

Suikastın şüphelisi Bozkır'ın ifadesinde geçen Göktaş'la ilgili adli sürecin başlatılması için neden dört ay beklendi? Kim / kimler operasyona onay verdi?

Soruşturmanın eninde sonunda kendisine ulaşacağını bilen Göktaş, operasyondan önce kim / kimlerle görüştü?

'NEDEN TAKİP ALTINA ALINMADI?'

Böylesine önemli bir soruşturmanın kilit ismi olan Göktaş, hakkında gözaltı kararı verilmeden önce neden takip altına alınmadı? En basit FETÖ operasyonlarında bile takip altındaki hedef kişileri eliyle koymuş gibi bulan polis, elindeki teknik olanaklara karşın Göktaş'ı nasıl elinden kaçırdı? HTS ve baz istasyonu çalışmalarından ne sonuç çıktı?

Geniş yelpazeden tanıdıkları olan Göktaş'ın dosyada adının olduğunu süreci takip eden hemen herkes biliyordu. 'Üflemeyi' yapan köstebek ya da köstebekler kim / kimler? Savcılık bu konuda bir araştırma başlattı mı?

Göktaş, mademki suçsuz olduğuna inanıyor. Neden savcılığa gelmek yerine kaçmayı tercih etti?

Göktaş, kim ya da kimlerden işaret bekliyor? Bir pazarlık süreci mi yürüyor?

'KİŞİSEL BAĞLANTILARIN ORTAYA ÇIKMASINI ENGELLEMEK' AMACI

Soruları artırmak mümkün. Ancak bu soruların yanıtları bile sürecin aydınlatılması için yeterli. Devlette bir grup, suikastın aydınlatılması için çaba gösteriyor. Fakat başka bir grup ise, sanki 'kişisel bağlantıların ortaya çıkmasını engellemek' amacında.

Yazının tamamı için tıklayın!