Medya
05 Mayıs 2010 10:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:16

"HABERTÜRK'ÜN HABER DİLİ YÜREK YAKIYOR! BIRAKIN YÜREK YAKMAYI, SUÇ İŞLENİYOR "

Milliyet yazarı Mehveş Evin Gazete Habertürk'ün sürmanşetten verdiği hangi haberin "kanını dondurduğunu" yazdı?

Habertürk'ün yürek yakan dili

Medya, çocuklarla ilgili suçları yazarken hâlâ sorumsuz davranıyor. Son örnek, ‘en özgür gazete’ iddiasındaki HT... Siirt’teki çocuk istismarı olaylarıyla ilgili sürmanşetten verilen haberin dili, kanımı dondurdu

Bazen haber dili, olayın kendisinden bile daha yıkıcı olabiliyor. Son örneği, Habertürk’ün pazartesi günkü sürmanşeti. ‘Güneydoğulu çocukların yürek yakan raporu’ başlığıyla verilen haberde öyle ifadeler kullanılmıştı ki “Rapor değil ama HT’nin haber dili yürek yakıyor” dedim... Bırakın yürek yakmayı, suç işleniyor!
TBMM Komisyon üyelerinin Siirt’teki incelemeleriyle ilgili haber, diğer gazetelerde de vardı. Ancak HT’nin teşhirci, aşağılayıcı ve pornografik tanımlamalara başka yerde rastlamadım. İşte ‘yürek yakan rapor’ adı altında sunulan, aslında TBMM heyetinin ilk gözlemlerini, onur kırıcı tasvirlerle veren haberin analizi:
1. ‘ESNAF TACİZİ’
Hem birinci sayfada, hem haberin devamında “Siirtli esnafın küçük kızlara tacizi” denmiş. Bu ifade, doğrudan esnafı hedef alıyor. Oysa kız öğrencilerin okul arkadaşlarıyla başlayan taciz zincirinde bir müdür yardımcısı, polis ve askerin de olduğu söyleniyor. Neden sadece esnaf töhmet altında bırakıldı?
2. BİR GAZOZ UĞRUNA...Eleştirdiğim dili kullanmak zorunda olduğum için okurlardan özür diliyorum... HT, kızların yoksulluk yüzünden ‘etek kaldırma, göğüs elletme’ karşılığında 1 lira, gazoz ve ciklet aldığını ilan etmiş. Kimse ‘ama haber böyle’ mavalını okumasın. Bu ayrıntıları böylesine küçük düşürücü bir dille, neredeyse durumdan hoşlanarak tasvir etmelerine gerek yok.  Yahu 14-15 yaşındaki çocuklardan bahsediyorsunuz! Bu detayları yazarken hiç mi utanmadınız?
3. AKŞİT BUNU DEDİ Mİ?
TBMM Komisyon üyesi Güldal Akşit’in sözleri birinci sayfada“Fakirlik o kadar büyük ki, kızlar kendi isteğiyle esnafa gitmiş” diye aktarılmış. Yani olay ‘kızlar fakir, fuhuş yapıyorlar’a indirilmiş. Oysa Akşit, bu cümlenin devamında “Kendisi gitmiş demek de birşey ifade etmiyor. Sonuçta ortada vahim bir olay var. Bunun uzun süre ortaya çıkmamasına şaşırdık” diyor. Ki olayın özü budur: Sessiz dayanışma.
4. KAÇ LİRA?
Saliha Çolak imzalı haberde, kızların 1 lira, sakız, gazoz karşılığında tacize izin verdiği yer alıyor. En çok da Akşit’in “Emin misiniz, 1 lira mı 100 lira mı” diye sormasının altı çizilmiş. Böylelikle okurun kafasında, iki kızın 1 lira karşılığında bedenlerini sergiledikleri fikri  iyice yerleşiyor.
5. İÇ ÇAMAŞIRI DETAYI Amerikalılar’ın bir lafı vardır: “How low can you go?”. Tercümesi şöyle: Daha ne kadar alçalabilirsin? Anlaşılan HT için alçalmanın sınırı yok... Haberde, heyetin çocuklara “İç çamaşırını hiç çıkardın mı?” diye sorduğu bile yer alıyor! Çok mu gerekliydi?
6. ÖLDÜRÜLME KORKUSU HT, tacizle ilgili  bu ifadeleri kullanmaktan çekinmezken, kızların ‘öldürülme korkusuyla’ yıllarca konuşmadığına yer veriyor. Aile, haber basına yansıdıktan sonra öğrenmiş. Peki Habertürk’ün bu değerli gazetecilik katkısından sonra kızların hayatı daha da tehlikeye girmiş olmuyor mu?

Editörler işini doğru yapsın
Medya, özellikle taciz, tecavüz gibi suçlarda çocuk kurbanları korumak yerine, halen onları daha da zor durumda bırakacak bir dil kullanıyor. Bu konuda HT yalnız değil, ama ne yazık ki en sorunlu yayınlardan biri.
Editörlerden ricam, haber şehvetine kapılıp rencide edici, hayat karartıcı ayrıntılara girmekten vazgeçmeleri. Kimseye faydası olmadığı gibi sizleri de küçük duruma düşürüyor.