Gündem
02 Eyl 2010 09:51 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:35

HABERTÜRK YAZARI ELİF ŞAFAK'IN "AŞK" ROMANINA SERT ELEŞTİRİ!

"Elif Şafak'ın kitabının ne mevlevilikle ne Mevlana'yla ne de aşkla alakası var. Bu yaşlılık krizi geçiren, ihtiyar Kaliforniyalı bir kadının krizi."

Mevlevi müziğin önemli temsilcilerinden Kudsi Ergüner, Ramazanda Caz Festivali kapsamında verdiği konser öncesinde NTV'nin sorularını yanıtladı.
Geleneksel Mevlevi müziğinin en önemli temsilcilerinden Ergüner, dünyada bir trend haline gelen "Mevlana" ve "Mevleviliğin" içinin boşaltıldığını söyledi ve Habertürk yazarı Elif Şafak'ın Aşk romanını sert bir dille eleştirdi.

'MEVLEVİLİĞİN İÇİ BOŞALTILDI'

"Bu meselenin içi tamamen boşaltılmış vaziyette. İnsanlar bir konuyla ilgilendikleri vakit, hele tasavvuf gibi, din gibi çok daha derin konularla ilgilendiklerinde esasında kendi sorularının cevaplarını ararlar. "Ben ne yapmalıyım?", " Ben nasıl olmalıyım?" gibi şeyler sorarlar ve cevap bulmaya çalışırlar. Şimdi burada, modern dünyada herşey tersine dönmüş durumda. İnsanlar ferdiyetçiliğini, kibirini ve gururunu o kadar arttırdılar ki, "Ben ne kadar iyiymişim" diye bakıyorlar Mesnevi'ye. Kendini arıyorlar ama kendini ararken kendi yanlışlarını düzeltme endişesinden değil de "Ben ne kadar güzelmişim" diye kendi kibirini arttırmak için arıyorlar. Dolayısıyla Avrupa'da adı Mesnevi olsun, adı bir hint şairi Ekber olsun vs bütün bunları batı dünyası hemen hamburger kültürünün içine oturtuveriyor. Yani onun esas tanımlarıyla, dünya insaniyeti ve en derin mesajlarıyla kimse ilgilenmiyor."

Kudsi Ergüner, Elif Şafak'ın büyük ilgi gören ve çok satan "Aşk" kitabının da ne Mevlana'yla ne de sufizmle ilgisi olduğu görüşünde...

'AŞK'IN MEVLANA'YLA ALAKASI YOK'

"Elif Şafak'ın kitabının ne mevlevilikle ne Mevlana'yla ne de aşkla alakası var. Çok özür dilerim bu yaşlılık krizi geçiren, ihtiyar Kaliforniyalı bir kadının krizi. Bunun ne tasavvufla, ne İslamiyetle, ne Mevlana'yla alakası var. Amerika'daki insan bunu aşk hikayesi diye okur ama Türkiye'deki insanların, özellikle Müslüman çevrenin bunu bir tasavvuf kitabı diye okuyabilmesi çok ilginç bir şey. Yani bu gösteriyor ki; Türkiye'de geleneksel tasavvufla ilgilenen muhafazakar çevre ne tasavvuftan ne islamiyetten doğru dürüst anlamıyor. Kitabı bu kadar yüceltebilecek olan bir kitle herhalde bundan hiç anlamıyor demektir."