Gündem
24 Şub 2022 20:14 Son Güncelleme: 24 Şub 2022 20:34

Haberlere erişim engeli getirilmişti: Metin Özkan'ın para çaldığına dair olayda flaş gelişme!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, gazeteci Metin Özkan'ın bir kadının çantasından 700 dolar çaldığı iddiasına ilişkin haberlere mahkeme kararıyla erişim engeli getirilmesini eleştirdi. Başarır başvuruda bulunarak, Ankara 2.Sulh Ceza Hakimliği'nin Özkan’a ilişkin haberlere erişimin engellenmesi kararına itiraz etti.

Erişim engeli kararını eleştiren Başarır, “Bakın, Metin Özkan ya da onun gibiler… Video açık. Mağdurun ifadeleri açık. Hırsızlık suçunun basit hali de nitelikli hali de şikâyete bağlı bir suç değildir. Re’sen soruşturma gerekiyor. Şu dakika itibarıyla bu kişi hakkında tek bir soruşturma yok. Ama bunu haber yapan gazetecilere yayın yasağı getirildi. Bu çok çirkin bir durum” dedi.

CHP Mersin Milletvekili avukat Ali Mahir Başarır; Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin, gazeteci Metin Özkan’ın “bir kadının çantasından para aldığı öne sürülen görüntüler” hakkında yapılan haberlere erişim engeli getirmesine itiraz etti.

Başarır, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne verdiği dilekçede şunları belirtti:

“Öncelikle, erişim engeli talep edilen haberlerin içeriklerine konu olayı kısaca özetlemek gerekirse; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eski basın danışmanı ve gazeteci olan talepte bulunan Metin Özkan, İstanbul Kemerburgaz Göktürk’teki Mastercheff restoranında Aralık 2021’de, bir kadının çantasından para aldığı öne sürülen görüntülerle gündeme gelmiştir. Kamuoyu ilgisine haiz bir konu oluşu, üstün kamu yararı bulunuşu sebebiyle de çeşitli medya kuruluşları tarafından bu konu haberleştirilmiştir. Talepte bulunan ise bu konunun kişilik haklarını ihlal ettiğini iddia etmektedir.

“HAKSIZ TALEPTE BULUNMASI VE BU YÖNDE KARAR TESİS EDİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR”

Haberler detaylıyla incelenmiş olduğunda anlaşılacağı üzere erişimin engellenmesine konu edilen haberlerde karşı yan her ne kadar müvekkilinin kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia etmiş olsa da bu durum gerçeği yansıtmamaktadır. Keza talep konusu edilen haberlerde basın yayın kuruluşları elde ettiği verileri, talepte bulunan hakkındaki iddiaları kamuoyunu bilgilendirme görevi gereği haberde yer vermiştir. Hal böyle iken karşı tarafın kişilik haklarının ağır suretle ihlal edildiğinden bahisle işbu haksız talepte bulunması ve bu yönde karar tesis edilmesi hukuka aykırıdır.

"HABERLERDE KİŞİLİK HAKKINA ZARAR VERECEK HİÇBİR İFADEYE YER VERMEDİĞİ SON DERECE AÇIKTIR"

Haberler detaylıca incelendiği vakit, söz konusu haberlerde talepte bulunanın kişilik hakkına zarar verecek hiçbir ifadeye yer vermediği son derece açıktır. Haberlerde geçen hangi ifadelerin / olayların eleştiri ve düşünce hürriyeti sınırlarını aştığı; talepte bulunanın kişilik haklarını ihlal ettiği, itibarını zedelediği ise son derece muallaktır. Zira, basın yayın kuruluşları yalnızca edindiği bilgileri kamuoyuyla paylaşmış ve söz konusu haberin içerisine kendi görüşünü / yorumunu katmamıştır.

"İSTİSNA KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEN ERİŞİMİN ENGELLENMESİ KARARINI VERMİŞ OLMASI HUKUKA AYKIRIDIR"

Öncelikle talepte bulunanın kamuoyunda tanınırlığı olan bir kişi oluşu ve inkar edilemez tanınırlığı sebebiyle kamuoyunca hakkındaki iş ve eylemlerin, iddiaların haber değerinin oluşu, tanınırlığı ve haber değeri yüksek olan kişilerin AİHM kararları gereği haklarında çıkan haberlere sıradan vatandaşa göre daha fazla katlanmakla yükümlü oluşları, ilgili haberlerde tanınırlığı yüksek olan ve haber değeri olan talepte bulunan hakkında kamu menfaatlerine, kamusal faydaya yüksek bir katkıda bulunulmuş oluşu (Zira, ortada hırsızlık iddiası bulunmaktadır ve bu durum kamuyu ilgilendirmektedir.), gazetecilerin iddiaları araştırmada, delilleri değerlendirmede, iddiaların doğruluğuna yanlışlığına kanaat oluşturmada yükümlü bir savcı gibi hareket etmelerinin kendilerinden beklenemeyecek oluşu, kaldı ki haberlerde kişisel bir görüşün belirtilmemiş oluşu , haberlerin yayımlanmasının talepte bulunanın hayatına kayda değer bir etkisinin olduğunun gösterilmeyişi , keyfî kişisel saldırı boyutuna da ulaşmayışı gözetildiğinde söz konusu haberde 5651 sayılı Kanun'un 9.maddesinde öngörülen ve istisnai bir yol olan erişim engellenmesinin kişilik haklarını apaçık bir şekilde ihlal etmesi şartının somut uyuşmazlıkta oluşmamış oluşu sabittir.

"BU KİŞİ HAKKINDA TEK BİR SORUŞTURMA YOK"

Başarır, dilekçelerde belirttiği gerekçeler dolayısıyla Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği erişim engeli kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etti. Verdiği dilekçeye ilişkin basın açıklaması DA yapan Başarır, şöyle konuştu:

“Yargının birinci temel görevi; hırsızlıkla, yolsuzlukla mücadele etmektir. Hırsızları korumak değildir ya da eylem çok açık olmasına rağmen, bu kişiler hakkında haber yapma yasağı getirmek hiç değildir. Bakın, Metin Özkan ya da onun gibiler… Video açık. Mağdurun ifadeleri açık. Hırsızlık suçunun basit hali de nitelikli hali de şikayete bağlı bir suç değildir. Re’sen soruşturma gerekiyor. Şu dakika itibarıyla bu kişi hakkında tek bir soruşturma yok. Ama bunu haber yapan gazetecilere yayın yasağı getirildi. Bu çok çirkin bir durum. Dünyanın hiçbir yerinde yasa, kanun böyle bir eylemi cezasız bırakmaz. Kim cezalandırılıyor? Bizler, basın. Burada yargı, gereğini yapsın. Biz, bu çirkin karara itirazda bulunduk. Onu da reddetsinler. Biraz daha belki utanırlar diye.”