Medya
18 Eyl 2012 09:52 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:09

GÜNEŞ YAZARINDAN ŞOK İDDİA; ''PKK BAYRAĞINI TÜRK GAZETECİLER ASTIRDI''

Suriye'nin Arfin ve Derik bölgesinde dikilen sözde PKK bayrakları, Türkiye'de hayli tepki çekmişti.

PKK Bayrağını çektirenler gazeteci

Suriye’nin Arfin ve Derik bölgesinde dikilen sözde PKK bayrakları, Türkiye’de hayli tepki çekmişti.  Bayrakların fotoğrafları dünyada ilk kez Türk Basınında yer aldı. İlginç biçimde aynı fotoğraflar dört gazetede birden yer aldı. Ancak bu gazetecilerden ikisi Arfin ve Derik’e gitmemişlerdi.

Birisi tanınmış, diğeri ismi az bilinen iki gazeteci ise olay yeri Arfin ve Derik’ten haber yapmışlardı. Fotoğrafların PKK tarafından kendilerine yakın gazetecilere yaptıkları ve artık maalesef normal kabul edilen servislerden olduğunu düşünmüştüm ama işin içinde daha büyük skandal varmış. Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre o PKK bayraklarını açtırtan bizzat iki gazeteciymiş. Gazeteye haber sokmak için yapılmış bir ’hile’ diye geçiştirilemeyecek kadar büyük skandal bu.

Türk medyasının yandaş/yoldaş ayrışma tartışmasını dahi gölgede bırakacak bir vakayı dahi önemsemeyecek kadar ruhsuzlaştık. Milletvekili, asker/polis öldüren teröristle sarılacak, gazeteci, üstelik merkez medyada gazetecilik yapanlar, PKK propagandasını alenileştirecek ve bu devlet ayakta kalacak öyle mi?
Hadi canım sen de!

Yalnız bir lider
Geçtiğimiz hafta yaptığım Kemal Kılıçdaroğlu röportajından sonra Ankara’nın gazetecilik ve siyaset çevrelerinde yaşananların bir bölümünü kayda geçirmek faydalı olacak. Başını Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin’in çektiği grup, Kemal Beyin televizyonlardaki açık beyanına rağmen röportajı gölgelemek, Kılıçdaroğlu’nun bana söylediklerini yalanlatmak için adeta yemeden içmeden kesilip kulis yaptılar.

CHP Basın Müşaviri Baki Özilhan’ı da yanlarına çeken o grup Kılıçdaroğlu’nu resmen ablukaya aldı. Tüm bunları zaten biliyorsunuz, Güneş, tüm detaylara geniş bir şekilde yer verdi. Hakkını teslim edelim; Kılıçdaroğlu iddiasının arkasında durdu, onların çabalarını boşa çıkardı ama onlar yılmadı. Şimdiki planları ise şu: Kılıçdaroğlu’nu bir televizyon programına çıkarıp kuracakları canlı ablukayla kendi istediklerini söyletmek. Bunu becerebilecekler mi? Bunu zaman gösterecek ama şu ilginç ki; CHP’ye gönülden bağlı olduklarını her fırsatta ilan eden bu gazeteci, danışman ve siyasetçiler Kılıçdaroğlu’nun inisiyatifi ele aldığı bir olayda onu aşağı çekmek, sözlerini kendi kendine yalanlatmak için yanıp tutuştular. Hatta bu CHP’liler Kılıçdaroğlu’nun pozisyonunu sarsmak için Kılıçdaroğlu muhalifleri ile Çankaya’nın mutena bir pastane ve otellerinde görüşüp lobi yapmaktan da çekinmediler. İşte bunlar Kılıçdaroğlu’na sözde en yakın isimlerdi. CHP Liderinin parti içinde yalnız olduğunu biliyordum ama Allah şahit ki, bu kadar yalnız ve her çıkış yaptığında bu kadar örselenmeye çalışılması beni de çok şaşırttı.

Talat ATİLLA / GÜNEŞ