Gündem
31 Tem 2009 14:11 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:49

GAZETELERİN 3G'Lİ YAZIİŞLERİ TOPLANTILARINDA NELER YAŞANDI?

Akşam, Habertürk, Sabah, Yeni Şafak ve Zaman, yazı işlerini toplantılarını Anadolu'nun çeşitli illerinden İstanbul merkezlerine 3G ile bağlanarak gerçekleştirdiler. İşte yaşananlar.

AKŞAM


Türkiye'nin 3G'li hayata başladığı ilk gün AKŞAM yazı işlerinden 8 kişilik bir ekip, Adana'ya gitti. Amaç, Turkcell 3G ile nasıl gazete hazırlanıyor, görüntülü iletişimle basında nasıl avantaj sağlanıyor yerinde test etmek.


Adana'dan İstanbul'a bağlanıldı, haberler tartışıldı, bugünkü gazete çıktı
Turkcel'in 3G'yi tanıtmak için gazetelerle yaptığı işbirliğine AKŞAM da destek verdi. Bugün elinizdeki gazete, 3G teknolojisiyle Adana, Ankara ve İstanbul arasındaki toplantılar sonrası hazırlandı. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocobaş, İstanbul'a 'Merhaba' dedikten sonra görüntülü iletişimi başlattı. Günün haberleri sabah toplantısında tek tek konuşuldu. En beğenilen haber, ekonomi servisinin önerdiği 'Pepsi'nin başına Türk CEO geçebilir' haberi oldu. Öğle toplantısında ise Adana masası ve İstanbul günün manşetinde uzlaştı. Daha önce Muhtar Kent'in de Coca Cola'ya CEO olmasına vurgu yapılarak 'Pepsi'ye de Türk Muhtar' başlığı bulundu. Gün içinde gelişen haberler için İstanbul-Adana ve Ankara ofisleri arasında görüntülü iletişim sürekli devam etti. Gece de geç saatte biten Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarının sürmanşete girilmesiyle gazete hazır oldu...


3G'Lİ İLK GÜNÜN İZLENİMLERİ


Şenay Büyükköşdere: Son iki yıldır gazeteler, dergiler, TV'lerdeki teknoloji programları 3G'yi anlatıp duruyor. 'Hızlı internete kavuşup, görüntülü konuşacağız, yeni bir kapı açılıyor, mobil devrim başlıyor' denilip duruyor. Gazeteciler olarak en çok sevdiğimiz konu da '3G hayatımızda neleri değiştirecek' sorusu. Doktor-hasta örneği defalarca verildi. Acil durumlarda doktor hastaya ilk müdahalesini 3G ile görüntülü konuşmayla yapabilecek, perdeci perde ölçüsünü bulunduğu yerden alabilecek diye 3G'yi anlatmaya çalışıyoruz. Peki 3G gazeteciler olarak bizim işimizi nasıl kolaylaştıracak?..
ERKENDEN YOLLARDAYIZ
İşte bu sorunun yanıtını aramak için, 3G'nin Türkiye'deki ilk gününde 8 kişilik Akşam yazı işleri ekibi olarak, kalktık Adana'ya geldik. Ve evet.. Bugün gazete elinizde olduğuna, bu yazıyı okuyabildiğinize göre 'rahatlıkla 3G ile gazete çıkar' yanıtını verebilirim.
Akşam Gazetesi'nin yazıişleri toplantısı her sabah saat 10.30'da İstanbul Davutpaşa'daki gazete binasında yapılıyor. Biz, bu sefer toplantıya yetişmek için evden 'biraz' daha erken çıktık. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş ve Turkcell ekibiyle buluşmak üzere havaalanına geldiğimizde saat 7'ydi. Yıllardır hayalini kurdukları ve Türkiye'ye getirmek için dirsek çürüttükleri 3G'nin ilk gününde Turkcell ekibiyle olmak heyecan verici. Günlerdir uyumadıklarını ama yorgun değil mutlu olduklarını anlattılar. Adana uçağı öncesi çaylarımız içerken yan masada Gazete Habertürk Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ve ekibini gördük. Öğrendik ki yarın uzaklardan çıkacak tek gazete Akşam değil. Sabah, Habertürk, Star, Yeni Şafak ve Zaman da yarın farklı faklı şehirlerden çıkacak.
Yazı işleri toplantısı, için seçilen mekan Adana'daki Turkcell binası. Biz gelmeden, tüm hazırlıklar yapılmış. Gazetenin yazı sistemi, toplantı odasındaki bilgisayarlara kurulmuş. Binaya geldiğimizde İstanbul'daki toplantı birkaç dakika önce başlamıştı. Toplantıyı senkronize gerçekleştirebilmek için hemen bağlantı sağlandı. Biz toplantı masasının etrafındaydız, telefonun öbür ucunda da Yayın Yönetmenimiz İsmail Küçükkaya var. Tabii sadece sesiyle değil, görüntüsüyle de karşımızda Küçükkaya. Tahmin edersiniz ki bir süre meraktan ve heyecandan rutin toplantıya geçilemedi. Telefon elden ele dolaştı, herkes bir defa kendini göstermek istedi İstanbul'dan el sallayanlar oldu. İstanbul'daki ofisten de kahkaha ve çığlık sesleri de yükseliyordu.


HABERTÜRK


Mobil iletişimde 3G uygulamasının hayata geçtiği ilk gün Habertürk Gazetesi de yazıişleri toplantısını cep telefonu üzerinden görüntülü olarak yaptı. Gazetemizin İstanbul'daki merkezi ile Ankara'daki bürosu 3G teknolojisi ile birbirine bağlandı. Sabahki yazıişleri toplantısına Ankara'dan gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Yayın Danışmanı Murat Bardakçı, Yazıişleri Müdürü Ayşe Karasu, Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya'nın yanısıra yazarımız Yiğit Bulut katıldı. Turkcell'in 3G teknolojisini tanıtmak için kurduğu sistemle gündemdeki haberlere ilişkin gelişmeler, İstanbul ve Ankara'daki gazetemizin yazıişleri kadrosu tarafından görüntülü olarak paylaşıldı.


Özellikle büyük şirketlerin iş toplantılarında kullandığı video konferans görüşmeleri için de 3G yeni bir alternatif oldu. Avea ve Vodafone gibi 3G ile başlayan görüntülü görüşmenin fiyatını, sesli görüşme ile aynı olacağını duyuran Turkcell'in en çok kullanılan tarife paketlerinden olan ALO 120 ile yapılan ortak yazıişleri toplantısının iletişim maliyeti 15 TL'yi geçmedi.
3G'nin ilk gününde yaşanan yoğunluk nedeniyle zaman zaman bağlantının kesilmesine karşın yaklaşık bir saatlik toplantıda yurt ve dünyadaki gelişmeler yenil nesil mobil teknoloji ile aktarıldı.


Cep telefonu ekranındaki görüntünün LCD ekrana aktarılması nedeniyle görüntü çözünürlüğünün düşük olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, 3G teknolojisinin öncelikli olarak cep telefonlarının kendi ekranlarına yönelik olarak kullanılabileceğini, hız ve yaygınlıktaki artışa bağlı olarak daha geniş ekranlarda verim alınabileceğini belirtiyor.


SABAH


Sabah'ın toplantısını ise Sevilay Yükselir yazdı:


Hıncal Uluç'un bir türlü hazzetmediği, başyazarımız Mehmet Barlas'ın öve öve bitiremediği şu 3G adı verilen teknoloji ile Turkcell sayesinde İzmir'de gerçekleştirilen yazıişleri toplantımızda tanıştık...
İşte bugün size kaptanımız Erdal Şafak'ın başını çektiği, SABAH kadrosunun yarısının İstanbul'dan, diğer yarısının İzmir'den ve Okan Müderrisoğlu'nun da Ankara'dan katıldığı bu tanışma hikâyelerinden bahsedeceğim biraz...
Niyetim sizi biraz gülümsetmek...
Çünkü bizim ekibin 3G ya da başka deyişle üçüncü nesil teknoloji ile tanışma halleri, Yılmaz Erdoğan'ın bir zamanlar gişe rekoru kıran Vizontele filminin sahnelerini aratmayacak türdendi.
Sabah 10.30'da başlayan toplantıya ilk bağlantıyı kuran isim Turkcell'in CEO'su Süreyya Ciliv, ona ilk merhaba diyen ise Erdal Ağabey oldu.
Erdal Ağabey tecrübeli tabii. Bizim gibi çömez değil. Daha önce kim bilir kaç kez katılmış 3G tanıtımlarına. Bir görseniz elindeki telefonla nasıl dans ediyor. Kâh makineyi öne doğru uzatıyor, kâh kendine doğru çekiyor. Bakıyor ki Ciliv her şeye rağmen kendisinden daha yakışıklı, bu kez yandan görüntü vermeye çalışıyor. Anlayacağınız, Erdal Ağabey, karşısındaki Süreyya Bey'e, onun kendisine verdiği görüntüden daha net ve parlak bir görüntü verebilmek için öğrendiği bütün numaraları döktürüyor gözümüzün içine baka baka...
İkinci merhaba ise yazarımız Mahmut Övür'e nasip oluyor. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Çataltepe, telefonu uzatıp, "Buyrun sıra sizde. Süreyya Bey karşınızda" deyiverince, nutku tutulan demokrasi savunucusu, insan hakları âşığı Övür, elindeki telefonu bir sağa bir sola çeviriyor ve ne diyeceğini bilemiyor. Herhalde bundan olsa gerek, yine bildiğini okuyup, Süreyya Bey'e günün en bomba sorusunu yöneltiyor: "Bu teknolojinin demokrasinin gelişmesine ne gibi katkı sunmasını bekliyorsunuz Süreyya Bey?"
Ya bizim uyanık ekonomi müdürümüz Tarık Yılmaz'a ne demeli. Tam da Hıncal Ağabey'in üzerine basa basa dikkat çektiği gibi... Hani diyor ya; "Bu 3G gazeteciyi tembelleştirir! Bu gazeteci milletine değil 3G teknolojisi sunmak, bunların elinden, olan teknolojiyi de geri almak lazım!" Tarık kaptığı gibi telefonu, laptopun üzerine dayayıp, "Eee hazır sizi bulmuşken bir mini röportaj yapalım diyorum efendim. Söyler misiniz şu dakikaya kadar kaç bin aboneniz 3G teknolojisinden faydalanmak için başvuruda bulundu?" diyerek başlıyor, ardı ardına sorularını sıralamaya. Bir yanda da tabii klavyesinde yapılan canlı kanlı röportajı yazmaya. Yani anlayacağınız bizim Tarık bir taşla 2 değil, 5 kuş vuruyor...
Genel Yayın Yönetmeni Yardımcımız Metin Yüksel'in durumu ise içler acısıydı. Her ne hikmetse Süreyya Bey'i karşısındaki mini ekranda gören Metin Yüksel, önce şaşkın şaşkın o ekrana baktı, sonra ise elini ağzına götürerek, "Aaaaa Süreyya Bey siz misiniz? Nasılsınız?" diyerek enteresan ve ama garip bir tepki gösterdi. Elindeki telefonu Haber Koordinatörümüz Şaban Arslan'a uzatırken ise hiçbir şey olmamış gibi, "Çok abartacak bir şey yok canım! Bugün 3G yarın 6G! Alışacağız işte yavaş yavaş. Alıştıkça da bıkacağız bu teknolojik gelişmelerden" diyerek ahkâm kesmeye başlaması anlaşılır gibi değildi.
Süreyya Ciliv'in, "Allah Allah ekrana bir haller oldu. Görüntünüz dışarı taştı. Acaba 3G'de bir sorun mu var?" diye hayıflanmasına karşılık, "Sorun sizin üçüncü nesilde değil Süreyya Bey. Sorun benim gövdemde!" diyerek günün esprisini patlatan Şaban Arslan'ın döktürdüğü methiyeler ise tam bombaydı: "Vatana millete hayırlı olsun Süreyya Bey. İnşallah hayırlara vesile olur bu 3G. Allah hepimizin çoluğuna çocuğuna en iyi 'tree ji'leri nasip etsin..."
Üçüncü nesille son tanışan ise İzmir Temsilcimiz Ünal Ersözlü'ydü. O kadar şaşkın davranışın üzerine en büyük şaşkınlığı ise o yaptı. Şaban'ın kendisine uzattığı telefonu kaptığı gibi kulağına dayadı ve ne yazık ki Süreyya Bey ile, pardon 3G ile yakından tanışma fırsatını kaçırdı. Hatta sonradan kendisine bu durumu arz ettiğimde, "Aaaa gerçekten ben adamı kulağıma dayadım yahu! Hep bu Şaban yüzünden. Vatan, millet, Sakarya deyince, 'Ne oluyoruz abi?' dedim birdenbire. Aklım, elim, ayağım birbirine karıştı. Hale bak! O şaşkınlıkla Süreyya Bey'e bütün konuşma boyunca yüzümü değil, iç kulak, orta kulak arasındaki görüntülerimi izlettirdim. Rezil olduk abi!"


YENİ ŞAFAK


Yeni Şafak gazetesinin bugünkü nüshası, 3G teknolojisi yardımıyla hazırlandı. Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, memleketi olan Trabzon'daki Turkcell Plaza'dan 3G teknolojisinin yardımıyla İstanbul merkez ve Ankara bürodaki yazı işleri toplantısını yönetti.


Trabzon'daki toplantıya Ekonomi Müdürü İbrahim Kahveci, Yurt Haberler Müdürü Kadir Demirel, İnternet Yayınları Editörü Melih Bayram Dede, Yorum Editörü Murat Aksoy, Ekonomi Muhabiri Şükrullah Dolu, Yeni Şafak Bilgi İşlem Uzmanı Seçkin Selçuk Palaz katıldı.


ZAMAN


Türkiye, cepte üçüncü nesile (3G) dün 'merhaba' dedi. 6 gazetenin genel yayın yönetmeni de bu vesileyle bir ilke imza attı ve yazı işleri toplantısı için memleketlerinin yolunu tuttu.
Zaman yayın toplantısı da Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın memleketi Yozgat'ta yapıldı. İstanbul ve Ankara'daki toplantılara bu ilden bağlanan Zaman yazı işleri yönetimi, bir sonraki günün gazete başlıklarını belirledi.


Hani demiştim ya basın bilgilendirme toplantıları bile haber değeri taşıyan bir sektörde üç güçlü rakip acaba asli işlevlerinde nasıl rekabet edecek? Zaman, Sabah, Habertürk, Star, Akşam ve Dünya'nın yazı işleri toplantıları, genel yayın yönetmenlerinin doğduğu illerde yapıldı. İstanbul ile yayın yönetmenlerinin bulunduğu şehir arasındaki bağlantıyı da Turkcell'in 3G teknolojisi sağladı. Yayın yönetmenimiz Ekrem Dumanlı'nın memleketi Yozgat'a uçmak için 06.00'da buluştuk havaalanında. 07.00'de iki helikopterle havalanmıştık. Kafilede kimler mi vardı? Genel Yayın Yönetmenimiz Ekrem Dumanlı, Yardımcısı Mehmet Kamış, Ekonomi Editörümüz Turhan Bozkurt, yazarımız Ahmet Turan Alkan, Spor Editörü Serkan Akcan, Görsel Yönetmen Fevzi Yazıcı, Reklam Grup Başkanı Hakan Dikmen, Bilgi İşlem Yöneticisi Yasin Gençoğlu ve bir de ben. Yozgat Şehir Stadyumu'na iniş yaptık. Buradan şehir meydanındaki Turkcell çadırına geçtik. Geçtiğimiz günlerde Boğaz'daki bir yattan 3G uygulaması yapan Vodafone'a nazire edercesine Turkcell, genel yayın yönetmenlerini kendi ekipleriyle Anadolu'nun dört bir yanına götürdü. Zaman ekibi Yozgat'ta çalışırken, diğer gazeteler de Trabzon, Ankara, Adana ve İzmir'deydi.


Yozgat gibi yol üstünde olmayan bir şehre ilk kez giden bendeniz, epey izlenim edindim. İzlenim yazısı sadece Bodrum'dan, Çeşme'den yazılmaz ya. Genel Yayın Yönetmeni'mizin memleketi Yozgat'tan da magazincilere öykünen bir yazı yazmak mümkün olur muydu acaba? Olurdu elbet! İtiraf ediyorum ki Kebap 66'da testi kırdım. Hatta ekibin kırdığı testi biri aştı. İlk kez testi kırarak kebap yedim. Yozgat sürmelisinin, 'Dersini almış da ediyor ezber' diye başlayan o güzel türkünün Yozgat'a ait olduğunu öğrendim. Bir kez daha teknolojinin bırakın Anadolu'nun merkezi Yozgat'ta işleri ne kadar hızlandırdığını görmeyi, artık çölde bile yaşamanın kolaylaştığını bir kez daha hissettim. Yaşasın teknoloji.