Gündem
11 Tem 2014 10:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:26

Gazeteciler, şarkıcılar, işadamları..İşte Susurlukçuların infaz listesi!

Bugünkü dava öncesinde savcılığa ifade veren MİT'çi Yaman Namlı: "Tarık Ümit, bana bir tane 40 kişilik kısa liste, bir de üç haneli ölüm listesi var dedi"

MİT tarafından faili meçhuller davasına gönderilen Tarık Ümit ile Mehmet Eymür arasındaki görüşmeye ait 13 sayfalık tape kaydında, Kürt işadamları Savaş Buldan, Behçet Cantürk ve Fevzi Aslan’ın infazları ve Birand’a suikast planı ve Öcalan’a operasyon hazırlıklarıyla ilgili çarpıcı diyaloglar yer almıştı.

Taraf'ın haberine göre, bu faili meçhullerle ilgili Mehmet Ağar ve ekibini suçlayan Tarık Ümit, aynı kayıtlarda, bugüne kadar üzerinde çok sözü edilmeyen başka infazlara ilişkin birincil kaynaktan aktarımlar yaptığı da görüldü.

“İKİ ÖLÜM LİSTESİ VARDI"

Mehmet Eymür'ün Tarık Ümit'le yaptığı görüşmede yanında olan MİT’çi Yaman Namlı, savcılık ifadesinde ölüm listeleri ile ilgili şunları söylüyor: “Tarık Ümit’le görüşmelerimizde iki tane öldürülecek kişiler listesinden bahsediliyordu. Bunlardan biri uzun liste, diğeri kısa listeydi. Bu listelerde M.Ali Birand, Mustafa Süzer, İbrahim Tatlıses, Mahsun Kırmızıgül gibi kişilerin de isimlerinin olduğunu Ümit’ten duydum.

FEVZİ TÜRKERİ VE KEMAL YAMAK MI ONAYLADI?

"Tarık Ümit’ten yine duyduğuma göre; bu liste gayri nizami harpçilerin daha doğrusu Özel Harp Dairesi’nin işi olduğunu, listenin MGK tarafından onaylandığını sık sık söylüyordu. Bu listelerin bilgisi ve onaylayanlar arasında özel harp kökenli Jandarma Genel Komutanı olan Fevzi Türkeri, Kemal Yamak isimli paşaların isimlerini sık sık duydum. Hatta bir ara Tarık Ümit bana 'bak şerefsizler ne yapmışlar' dedi."

GÖRÜŞME SIZDI, TARIK ÜMİT KAYBOLDU

"MİT başkanlığı dışındaki emniyetle birlikte gerçekleştirdiği bazı olaylara ilişkin duyumları da MİT başkanlığına bizzat ben bildiriyordum. Bu kapsamda Ümit, bir gün bana 40 kişilik kısa bir liste, bir de üç haneli oluşan ölüm listesinden bahsetmesi üzerine, bu durumu MİT Başkanlığı’na ben bildirdim. Muhtemelen 18 Şubat 1995 tarihli görüşmeye MİT Başkanı beni de davet etti. Bu görüşme sızınca da Tarık Ümit 2 hafta sonra ortadan kayboldu.”