Medya
27 Ara 2010 09:05 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:54

GAZETECİ, BİR REKLAMIN YILDIZI OLABİLİR Mİ?

Cüneyt Özdemir'in, bir bankanın reklamında, Güntekin Onay'ın ise lastik reklamında boy gösterdiği bu günlerde gazetecilik ile reklam yıldızlığı yeniden tartışılır oldu.

Reklam yıldızı gazeteciler

Gazeteci, bir reklamın yıldızı olabilir mi? Uzun zamandır gündemde olmayan bu soru, Cüneyt Özdemir ve Güntekin Onay’ın reklamlarda oynamasıyla tekrar gündemde... 
Özdemir, bir bankanın reklamında, Onay ise lastik reklamında boy gösterdi. Ancak bir şirketin reklam yüzü olan ilk gazeteci-televizyoncu onlar değil. Ne de olsa yıllar önce abileri bu yolu açmıştı.
Hatırlarsanız, google’ın hayatımızda olmadığı, özel televizyonların yeni yeni pıtıraklandığı 90’lı yılların başında, Mehmet Ali Birand bir sigorta reklamında oynamış, ortalık yıkılmıştı... 
Daha sonra Selahattin Duman beyaz eşya reklamında, 90 Dakika’nın zirvede olduğu yıllarda Haşmet Babaoğlu-Hıncal Uluç-rahmetli Kenan Onuk üçlüsü de bir çay markasının reklamında yer aldı. 
Duman, mizahi uslubuyla çok sevilen bir yazar olduğundan hiç eleştirilmedi. Babaoğlu-Uluç çifti de büyük tepki çekmedi.
O zamanlar twitter da yoktu! Klavyenin önüne geçen, takma isimle istediği gibi döşenemiyordu... 

Televizyon şahsiyeti
Sorumuza dönelim... Gazetecilik etiği açısından net bir yanıt vermek güç. Ne de olsa saydığımız tüm isimler, gazeteci kimliklerinden ziyade televizyon şahsiyetleri olmaları nedeniyle reklam yıldızlığına adım attı. 
Hepsi, şov dünyasının içinde. Ayrıca haber sunuculuğu yapanla spor yorumcusu olanı ayırt ederek “evet bu kişi reklamda oynayabilir, bu oynayamaz” diyemeyiz.
Geçen yıl Amerika’da Jay Leno, David Letterman ve Oprah Winfrey superbowl (Amerikan futbol ligi final maçı) reklamı için kamera karşısına geçti. Bu üç ünlü şov insanını kimse kınamadı. Aksine, eleştiriler “üçünü biraraya getirmişsin, böyle kötü reklam mı olur?” yönündeydi. 
Tabii Amerika’nın ünlü komedyen/TV yıldızlarıyla bizdeki örnekleri karşılaştırmak mümkün değil. Olsa olsa Okan Bayülgen, Emine Beder ve Acun’la aynı kefeye koyabiliriz. 

İsteyen oynasın
Ekmeğini sadece yazıdan, haberden kazananların, kısacası sadece gazetecilik yapanların reklamda oynaması ise daha hassas bir konu... Yıllar önce, Aktüel dergisinin yayın yönetmeniyken bir jean firmasının billboard çalışması için teklif almıştım. 
İlk etapta tatlı bir gurur duyduğumu itiraf edeyim. Biraz düşününce reklamda oynamanın mesleğimle hiçbir alakasının olmadığına karar verdim. Ve reddettim. Bundan sonra da reklam karşılığında para teklif edilirse kabul etmem. Hem kendime yakıştırmam, hem de herhangi bir markanın reklamını yapmanın işimin özüyle çeliştiğini düşünürüm. 
Fakat gazetecilikten ziyade TV yıldızı, şov dünyası karakteri sayılan isimlerin reklamda oynamasını kınamıyorum. 
İsteyen, istediği reklamın parçası olsun, mahsuru yok.

Mehveş Evin/Milliyet