Gündem
14 Tem 2016 11:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:23

Gazeteci Ali Kemal'in torunu Dışişleri Bakanı oldu!

İngiltere'de, Ali Kemal'in torunu eski Londra belediye başkanı Boris Johnson yeni dışişleri bakanı olarak atandı...

İngiltere'nin yeni başbakanı Theresa May, Londra eski Belediye Başkanı ve Brexit kampanyasını yürüten Türk asıllı Boris Johnson'ı Dışişleri Bakanlığı görevine getirdi.

23 Haziran'da yapılan AB referandum sürecinde, AB'den çıkılmasından yana kampanya yürüten Muhafazakar Parti'li Johnson, bugün görevine başlayan Başbakan Theresa May tarafından Dışişleri Bakanı olarak görevlendirildi.

GAZETECİ ALİ KEMAL'İN TORUNU
Türk kökenli olan Boris Johnson (52), Osmanlı Devleti döneminde Damat Ferit Paşa hükümetinde bakanlık yapmış gazeteci Ali Kemal Bey'in torununun oğlu. Johnson, 2008-2016 yıllarında başkent Londra'nın belediye başkanlığını yapmıştı.

YENİ KABİNE KURULUYOR
İngiltere Başbakanlığından yapılan açıklamada, yeni kabinede İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Philip Hammond'ın Maliye Bakanı olarak görevlendirildiği bildirdi.

İçişleri Bakanlığına Enerji Bakanı olan Amber Rudd getirilirken, Brexit"ten sorumlu bakan olarak, David Davis'e görev verilmesi bekleniyor. Ayrıca, yeni Savunma Bakanı'nın Michael Fallon ve Uluslararası Ticaret Bakanı'nın Liam Fox olacağı öngörülüyor.

ALİ KEMAL KİMDİR?
(1869-1922) Asıl adı Ali Rıza'ydı. İstanbul'da doğdu. Mekteb-i Mülkiye öğrencisi iken Paris'e gitti. İki yıl sonra geri döndüğünde siyasi faaliyetlerde bulunduğu için Halep'e sürüldü.

Önce Vilayet Defterdarlığı'nda, iki yıl kadar sonra da öğretmen olarak çalışan Ali Kemal, yeniden Paris'e kaçtı. Bir yandan da İkdam'a yazıyordu. II. Meşrutiyet'in ardından İstanbul'a döndü. Sultan II. Abdülhamit ile görüşüp para alınca, sert eleştirilere maruz kaldı. Aldığı paranın önceki hizmetlerine ve haksız yere sürgün edilmesine karşılık olduğunu açıkladı. Ancak İttihatçılar ile polemikleri sona ermedi. İkdam gazetesi başyazarlığını üstlendi.

31 Mart olayının ardından Avrupa'ya kaçtı. 1912'de geri döndü, ancak Babıali Baskını ardından tekrar yurtdışına çıktı.

I. Dünya Savaşı'nın ardından İstanbul'a döndü. Damat Ferit Paşa kabinesinde önce Maarif ve daha sonra da Dahiliye Nazırı oldu. Yazı yazdığı Peyam gazetesinin 1 Ocak 1920 tarihinde Sabah ile birleşerek Peyam-ı Sabah adını almasını sağladı. Darülfünun'da ders verdi. Ancak, öğrencilerin başlattığı boykot sonrasında 5 Temmuz 1922'de Darülfünun yönetimince dersi iptal edildi.

Yazdığı başyazılarda İttihatçıların devamı olduğunu ileri sürdüğü Kemalistlere ateş püskürüp Kurtuluş Savaşı'na karşı çıktı. 5 Eylül 1922 tarihinde Ankara İstiklal Mahkemesi, Ali Kemal'i yazı yazmaktan men eden bir karar aldı. İzmir'in 9 Eylül 1922'de kurtulması ardından "Türk'ün Bayramı" başlığı ile yazdığı yazıda, kendisinin de Kemalistler ile aynı gayeyi paylaştığını ileri sürdü. 10 Eylül 1922 tarihinde gazeteden uzaklaştırıldı.

5 Kasım 1922 günü İstanbul'un TBMM Hükümeti adına Refet Paşa tarafından teslim alınmasının ardından, Ali Kemal Ankara'dan verilen emir doğrultusunda tutuklandı ve İzmit'e götürüldü. Nurettin Paşa ile görüşmesinin ardından İzmit halkı tarafından linç edildi. Kalabalık tarafından önce taşlanan Ali Kemal, ayakta duramaz hale gelince boynuna "Hain-i Din ve Vatan Artin Kemal" yazılı bir yafta takılarak asıldı.

Vatan haini olarak nitelenen Ali Kemal'in İzmit'te gömülmesi kentin ileri gelenlerince istenmediği için cesedi mezarlık yakınında açılan bir çukura, mezar taşı olmaksızın gömüldü. İlgilenilmediği için kaybolan mezar yeri 1950 yılında tespit edilmiştir.