Medya
27 Mayıs 2021 08:02 Son Güncelleme: 27 Mayıs 2021 08:11

Galip Mendi, 'Adalı'nın ölümünde Eken'in rolü olabilir mi?' sorusuna yanıt verdi

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in gazeteci Kutlu Adalı cinayetinde hedef gösterdiği isimlerden birisi olan Korgeneral Galip Mendi, Sözcü yazarı İsmail Saymaz'a konuştu.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'in gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili ismini verdiği emekli Orgeneral ve eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, Kıbrıs'ta MİT görevlisi Korkut Eken ve Peker'in kendisini ziyaret ettiğini söylerken, "Adalı'nın ismi bile geçmedi sohbetimizde. Sadece PKK ile ilgili bilgi verildi" dedi. Peker'in Kıbrıs'a bir kez gittiğini söyleyen Mendi, Eken'in de iki kez gittiğini belirtti. 

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in videolarındaki iddiaların ardından, kardeşi Atilla Peker de Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin iddialarının yer aldığı dilekçeyi, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti. Kıbrıs'a Korkut Eken ile birlikte gittiklerini kaydeden Atilla Peker, "Kıbrıs'ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı'na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım. Yardımcısı Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti" ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz'a konuşan Mendi, "Kutlu Bey, birkaç defa 'Sivil Savunma'nın aracı burada ne arıyor?' gibi yazılar yazdı. Çocuğumun üstüne yemin ediyorum, kendisini tehdit etmedim. Kendisi bizim halk örgütündeydi. Tatbikatta merhabalaştık. Sadece Kıbrıslı bir kişiden, dediklerinin doğru olmadığını telefonla ona bildirmesini istedim" dedi. 

Mendi'nin Saymaz'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

– Kutlu Adalı, ölümünden önce Aziz Barnabas Manastırı'nda 14 Mart 1996'da yapılan baskını yazmıştı. İddiaya göre bu manastırda 1974'te Rumlardan alınan mücevherler vardı. Adalı, bu iddiayı yazdıktan 3 ay sonra öldürüldü. Bu baskının sebebi neydi?

Kıbrıs'ta 1996'da Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı idi. Ada'da Türkiye'den göçenlerin içinde bazı aileler, yaralı PKK'lıları tedavi edip Güney Kıbrıs'a geçmelerini sağlıyordu.

Barış Kuvvetleri, Barnabas'ta yeraltına gömülen PKK'ya ait silahlar olduğu ihbarını alıyor. Operasyon düzenleniyor. Sivil Savunma Teşkilatı'nın askeri gücü yok. Askerler bizden araç istedi. İllegal bir şey olsa plakasını sökerdim. Legal faaliyet olduğu için verdim.

– Bekçilerin alıkonulduğu, mezara girildiği doğru mu?

Bilmiyorum. Bekçilerden biri bizim aracın plakasını alıyor.

– Askerler silah bulmuş mu?

Bilmiyorum.

– Adalı'ya gelirsek…

Kutlu Bey, birkaç defa “Sivil Savunma'nın aracı burada ne arıyor?” gibi yazılar yazdı. Çocuğumun üstüne yemin ediyorum, kendisini tehdit etmedim. Kendisi bizim halk örgütündeydi. Tatbikatta merhabalaştık. Sadece Kıbrıslı bir kişiden, dediklerinin doğru olmadığını telefonla ona bildirmesini istedim.

– Cinayetin sebebi nedir sizce?

Güney Kıbrıs'ta korkunç bir mafya vardı. Türk kesiminde de bu tür kişiler olduğunu biliyorduk. Onlar yapmış olabilir.

– Abdullah Çatlı Ada'ya geldi mi?

Çatlı'yı tanımıyorum. Sedat Peker'i hiç görmedim. Benim tanıdığım, Korkut Eken'di. Eken, Mehmet Ağar döneminde, bu olaydan önce Ada'ya geldi. Kundakçı ile görüştüler. Kundakçı, PKK konusunda bilgi vermiş. Eken, beni tanıdığı için Sivil Savunma'yı ziyaret etti. Yanında Atilla Peker vardı. Eken'le görüşüyorduk. Peker, dışarıda bekliyordu.

– Kim olduğunu biliyor muydunuz?

Bilmiyordum. Sedat Peker'i tanımadığım için kimin kardeşi olduğunu bilmiyordum. Lefke'de PKK'lıların bazı evlerde tedavi edildikten sonra geçirildiğini anlattık.

– Atilla Peker'in sıfatı ne?

Bilmiyorum.

– Askeri görevi var mı?

Asker değil zaten, abuk sabuk hareketleri olan birisi.

– Size nasıl tanıştırdılar?

“Atilla” dedi, başka bir şey demedi. Makam odamda yardımcım Yarbay Enver Topuz vardı. Korkut Eken ile çalışmış bir arkadaşımız.

– Ne yaptınız?

Sohbet ettik.

– Adalı'nın ismi geçti mi?

Atilla Peker diyor ki, “Adalı'nın evinin etrafında dolaştık.” Adalı'nın ismi bile geçmedi sohbetimizde.

– Kaç gün kaldılar?

– Atilla Peker bir kere mi geldi?

Bir kere.

– Korkut Eken?

İki defa olabilir.

– Adalı'nın ölümünde Eken'in rolü olabilir mi?

Zannetmiyorum, Adalı'nın ismi bile telaffuz edilmedi. Sadece PKK'lılarla ilgili bilgi verildi."

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN