Medya
28 Oca 2014 10:14 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:54

Fethullah Gülen neden BBC'ye konuştu?

Fethullah Gülen'in BBC'ye konuşma sebeplerini yazan Zaman yazarı, Erdoğan'ın hangi konuşmasının cemaat için kırılma noktası olduğunu da paylaştı...

Zaman gazetesi yazarı Ahmet Kurucan, Fethullah Gülen'in BBC'ye konuşma sebebini yazdı. Kurucan, "saygın bir kuruluş olması, yayın ağının genişliği, röportajın başka dillere çevrilerek o yayın ağı içinde bulunan ülkelerde yayınlanması BBC tercihinde etkin bir rol oynadı." dedi.

GÜLEN'İN KASIM'A KADAR KONUŞMAMA KARARI VARDI AMA...

Fethullah Gülen'in Kasım ayı sonlarına kadar hiçbir medya kuruluşuna konuşmayı düşünmediğini söyleyen Ahmet Kurucan, bu fikir değişikliğinin sebebini ise şöyle açıkladı:

Kasım ayı sonlarına hatta aralık ayının ilk günlerine kadar geçerli olan bu düşünce Sayın Başbakan'ın Hizmet'i hedef alan ve hakaret dozajı her geçen gün artan gönül yaralayıcı konuşmaları ile ayrı bir mahiyet kazanmaya başladı. Hiçbir somut delile dayanmadan gazete manşetlerinden yapılan suçlamalar, adliye ve emniyet teşkilatında yapılan ve kıyım halini alan tayin ve tasfiyelerin bir kısım medya tarafından Cemaat karşıtlığı şeklinde sunulması, sözünü ettiğim mahiyet değişikliğinin ayrı bir boyutunu teşkil etti.

BÜYÜKELÇİLER TOPLANTISI CEMAAT İÇİN KIRILMA NOKTASI OLDU

Ama bunların içinde birisi var ki, tam bir kırılma noktasını oluşturdu; o da büyükelçiler toplantısında Sayın Başbakan'ın yaptığı o talihsiz konuşma. Zira bu konuşma, problemi Hizmet'e bakan veçhesiyle uluslararası boyuta taşıdı. İnsanlığa hizmeti Hakk'a hizmet olarak gören, Türkiye'de Türk-Kürt, Alevi Sünnî, dünyada ise bütün insanların kardeşlik atmosferi içinde yaşaması için nice fedakârlıklara katlanarak dünyanın 160 ülkesine dağılmış insanların dünya genelinde “çete, örgüt, ihanet şebekesi” gibi karalamalara hem maaşlarını bizim vergilerimizle alan büyükelçiler vasıtasıyla başlanacak olmasına hangi müstakim akıl, hangi vicdan evet diyebilirdi ki ve diyebilir ki?

GÜLEN'İN BU SORUN KARŞISINDA SUSMASI DÜŞÜNÜLEMEZ

Türkiye'nin yerli tek markası olarak kabul edilen ve ses bayrağımız Türkçenin bir bayrak gibi dalgalanmasını sağlayan bunca masum insanın emeklerinin farklı oyunlara kurban edilmesine hangi gönül razı olabilir ki? Hocaefendi gibi hayatını Hizmet'e vakfetmiş bir insanın Türkiye'nin itibarına dokunacak hale getirilen bu sorun karşısında susması düşünülebilir mi? Elbette hayır.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız