Medya
15 Tem 2015 14:28 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:44

Fehmi Koru'dan Erdoğan'a Abdullah Gül'lü Ray-Ban mesajı: Gözlükler görmeyi engellememeli!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Abdullah Gül'ün, hükümetin 'Ortadoğu dış politikası'na ilişkin sözlerine sert çıkması üzerine, Fehmi Koru 'Rayban gözlük' imasıyla çok konuşulacak bir eleştiri getirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun koalisyon turunun aktif olarak devam etmesine rağmen Ankara kulislerinde en çok 'erken seçim' ihtimali ve AK Parti'nin 7 Haziran'da yaşadığı düşüşün önüne geçebilecek politikalar üzerine konuşuluyor.

Bu da AK Parti'nin 7 Haziran'da yaşadığı oy kaybının sebepleri ilişkin yorumların hala konuşuluyor olmasına sebep oluyor.

Milli Gazete yazarı Ahmet Yavuz dünkü yazısında, AK Parti'nin özellikle gençlik kollarına gönderdiğini iddia ettiği bir uyarıya dikkat çekmişti.

Yavuz, "Çok havalı oluyor ve tepki çekiyor" gerekçesiyle bundan böyle gençlik kolları mensuplarının Ray-Ban marka güneş gözlükleri, yaka mendilleri ve rugan ayakkabılardan uzak durmalarının istendiğini yazmıştı.

KORU'DAN ERDOĞAN'A ÜSTÜ ÖRTÜK 'ABDULLAH GÜL' ELEŞTİRİSİ

Habertürk yazarı Fehmi Koru da benzer bir şekilde, imalarla dolu yazısında konuyu köşesine taşıdı. 'Gözlükler görmeyi engellememeli' başlıklı bugünkü yazısında Koru, 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin seçimde yaşadığı hüsranın sebebinin Erdoğan'ın ve AK Parti'nin 'sert tavır'dan kaynaklandığını; Erdoğan'ın, Gül'ün AK Parti'nin ilk kurucularından olarak getirdiği eleştirilere kulak tıkamaması gerektiğini; bu tavrın AK Parti'ye başarı kaybettirdiğini ileri sürdü.

"RAYBAN GÖZLÜKLE PROPAGANDA' YAPANLAR..."

Koru, "7 Haziran’da seçmen tercihini "Ray Ban" gözlüğüyle propaganda yapanlar mı olumsuz etkilemiştir, yoksa bir vakitler “Türkiye”nin dünyada gördüğü itibarın şimdilerde gerilediğinin fark edilmesi mi?" cümlesiyle isim vermeden de olsa Erdoğan'ın, seçim öncesi sık sık meydanlara çıkması ve propoganda konuşmaları yapmasını eleştirdi.

Erdoğan'ın seçim öncesi illerde gerçekleştirdiği açılış katıldığı açılış programlarında muhalefete yüklenmesi ve parti ismi vermeden de olsa '400 vekil istiyorum' yönündeki çağrıları AK Parti'ye yakın isimlerce ve diğer partilerce eleştirilmiş ve AK Parti'nin seçimdeki düşüşünün nedeni olarak gösterilmişti.

KORU'DAN AK PARTİ'YE 'TAHAMMÜLSÜZ' ELEŞTİRİSİ

Koru, AK Parti'nin, seçim öncesi de tahammül edemediğini ileri sürdüğü eleştirilere, 7 Haziran'dan sonra da aynı şekilde tahammülsüz bir yaklaşım sergilediğini, hatta partiye yakın ve parti içinde yer alan isimlerin itirazlarının bile tepki gördüğünü ifade etti. Erdoğan'ın, Abdullah Gül'ün dış politika eleştirisini 'serinkanlılıkla' karşılamadığından dem vuran Koru, "AK Parti’nin şu sıralardaki aşırı hassasiyeti, serinkanlı yaklaşımı engelliyor." dedi.

GÜL, HÜKÜMETİN ORTADOĞU POLİTİKASINI ELEŞTİRMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin kurucularından; 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasındaki gerilim, son olarak, geçtiğimiz günlerde İstanbul'da gerçekleşen bir iftar yemeğinde 'Ortadoğu politikaları' üzerinden tekrar alevlenmiş, iftarda yaptıkları konuşmalarla adeta soğuk rüzgarlar estirmişlerdi.

"FABRİKA AYARLARINA DÖNÜŞ"

Koru'nun yazısında yer verdiği "Yeniden beğenilen, takdir edilen bir ülke olmamız için başka devletlerin çizgisine girmemiz gerekmiyor; yapılması gereken, AK Parti’nin ilk 8 yılındaki atılımlarını sağlamış zihin açıklığına ve önceliklerine yeniden sahip çıkmaktır. Son 5 yıl içerisinde meydana gelen global gelişmeleri doğru okuyamadığımız için birbiri ardına yaptığımız yanlış tercihleri gözden geçirip “yeni” bir yol tutmamız şart. AK Parti’nin “eski” yolunu..." şeklindeki ifadeleri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in de dün sözünü ettiği 'fabrika ayarları'na dönüş' sözünü hatırlattı. Koru, Türkiye'nin AK Parti iktidarının ilk 8 yılında -sadece İslam dünyası için değil- bir süredir liderlik yapmakta zorlanan Batı için de ilham kaynağı olduğunu, dış politikasıyla göz kamaştırdığını belirterek, o günlerdeki AK Parti yapısına dönülmesi gerektiğini ifade etti.

GÜL VE ERDOĞAN, O İFTARDA NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da yer aldığı, İstanbul'da bir iftar etkinliğinde, iftar sonrası kürsüde konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, hükümetin dış politikası için yaptığı eleştiriler, sıcağı sıcağına Erdoğan tarafından sert bir dille eleştirilmişti. Erdoğan, Abdullah Gül'ün dış politika eleştirilerine adeta rest çekerek, 'Ömrünü sadece engel çıkarmaya adamış çevreler var. Onlar mağlup oldu. Halkı arkasına alanlar, hakka teslim olanlar galip oldu. İhanet edenleri bırakıp, yolumuza devam ettik' diye mesaj vermişti.

İstanbul Dostluk Derneği'nin düzenlediği iftar programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önce kürsüye davet edilen Gül, hükümetin Ortadoğu politikasını, "Mısır'dan Libya'ya ilişkilerimizi geliştirmeliyiz, tekrar Türkiye'nin ilham olacağı bir duruma gelmeliyiz" demiş ve "Ortadoğu politikamızı gözden geçirmekte fayda var" diyerek eleştirmişti.

Gül, Türkiye’nin dış politikalarını eleştirerek, "Henüz Ortadoğu'da Filistin meselesi çözülmemişken, kalıcı barış sağlanmamışken, İslam ülkelerinin kendi kendini tüketiyor olması gerçekten çok acıdır. Bu bakımdan inanıyorum ki; Türkiye olarak bu ülkelere yardımcı olmak durumundayız. Bunun için de şüphesiz ki; hepsiyle ilişkimizi geliştirmeliyiz” diye konuşmuştu.

ERDOĞAN'DAN GÜL'E REST GİBİ ÇIKIŞ

Gül'ün konuşmasının ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ömrünü çelme takmaya adamış çevreler olduğunu ifade ederek, "İhanet edenler, hırsına yenik düşenler, korkanlar, egolarının kurbanı olanlar çıktı. Onları oldukları yerde bırakıp yolumuza devam ettik. Ömrünü sadece çelme takmaya, engel çıkarmaya, bozgunculuğa adamış birçok çevre var. Aynı şekilde tüm umudunu darbeye, provokasyona, manipülasyona, iç ve dış vesayet odaklarının baskılarına bağlamış olanlar var. Yürümediler mi Yürüdüler. Cübbeleriyle yürüyenler oldu. Neticesi ne oldu Koskoca bir hiç ve onlar mahcup oldu, onlar mağlup oldu. Halkı arkasına alanlar, halkın çizdiği istikamette gidenler, hakka teslim olanlar galip oldu. Bizse bugüne kadar her ne yaptıksak işte bunlara rağmen yaptık." diye konuşmuştu.