Medya
21 Şub 2019 14:33 Son Güncelleme: 21 Şub 2019 14:54

Fehmi Koru'dan çarpıcı Cumhuriyet yorumu: Beğenilmeyen haberler yapan gazetecilerin...

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet gazetesi davasında verilen cezaları onadı. Gazeteci Fehmi Koru, mahkemenin kararına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf), Cumhuriyet gazetesi davasında verilen cezaları onadı. Karar uyarınca dosyaları istinaf incelemesine tabii tutulan isimlerin, kalan cezaları için tekrar cezaevine girmeleri gerekecek.

Fehmi Koru, Cumhuriyet davasına ilişkin bugünkü köşesinde değerlendirmede bulundu. Bunun hoş bir görüntü olmadığını söyleyen Koru, Türkiye’yi gazetecilik faaliyeti yüzünden insanların cezalandırıldığı ülkeler arasında yer almaktan uzaklaştıranın gerekli olduğunu ifade etti.

Koru, "Beğenilmeyen haberler yapan, yorumlarda bulunan gazetecilerin ağzının payını verecek başka gazeteciler mutlaka olur; bizim ülkemizde bunu görev olarak üstlenmeye hazır çok sayıda gazeteci var. Onların işini yargıya yüklemek gereksiz." ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet davası

Dün, haklarında verilmiş kararın temyizinin lehte gerçekleşmesi beklenen Cumhuriyet gazetesinin eski yazar ve yöneticileri, cezalarının İstinaf Mahkemesi tarafından onaylandığını öğrendiler. Bazıları -cezası 5 yıldan az olanlar- bu yüzden yeniden cezaevinin yolunu tutacaklar. Daha ağır ceza almış olanların Yargıtay’a gitme hakları var.

Hoş bir görüntü değil bu.

Aynı hoş olmayan görüntü, 15 Temmuz hain darbe girişimin herkesi sarıp sarmaladığı infial ortamında mahkemelerce tutuklu yargılanan ve bazısı mahkum da edilen gazeteciler için de söz konusu.

Darbe ve darbeci ile gazeteci sözcüklerinin aynı cümle içerisinde kullanılması bile mahzurludur, içeriye de dışarıya da yanlış mesaj olarak ulaşır.

Türkiye’yi gazetecilik faaliyeti yüzünden insanların cezalandırıldığı ülkeler arasında yer almaktan uzaklaştırmak gerekir.

Beğenilmeyen haberler yapan, yorumlarda bulunan gazetecilerin ağzının payını verecek başka gazeteciler mutlaka olur; bizim ülkemizde bunu görev olarak üstlenmeye hazır çok sayıda gazeteci var. Onların işini yargıya yüklemek gereksiz.

Trump gazeteci sevmiyor, Macaristan’da Orban da sevmiyor. İsrail’de Netanyahu da gazetecilere iyi gözle bakmıyor. Filipinler’de Duterte de öyle. Suud’un güçlü adamıMbS‘nin gazetecilerle ilgili duygularını da Kaşıkçı cinayeti ile öğrendik.

Gazetecileri sevmek zorunda değil siyasiler, ama gazetecilere tahammül etmek zorundalar.

Basın demokrasinin olmazsa olmaz bir unsurudur çünkü.