Medya
21 Oca 2013 15:54 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:39

FATİH ALTAYLI İLE TARTIŞAN LEVENT KIRCA MEDYAYA DERS VERDİ!

Akademisyen Nuran Yıldız Habertürk'te Teke Tek programında Fatih Altaylı ile Levent Kırca'nın tartışmasını yorumladı.

Ankara Üniversitesi’nde ‘Kriz, kaos ve iletişim’, ‘iletişim ve imaj yönetimi’ dersleri veren Doç. Dr. Nuran Yıldız kişisel web sitesinde Fatih Altaylı ile Levent Kırca kapışmasını yorumladı.

İşte Nuran Yıldız’ın o yazısı...

LEVENT KIRCA’DAN MEDYA DERSLERİ

Fatih Altaylı ve Levent Kırca’nın “Teke Tek”teki kapışması geçen haftayı sarstı.

İkisi de agresif, kızgın, kırıcıydı. Ama. Kırca’ya komedyen deyip geçebilirsiniz. Modası geçmiş diyebilirsiniz. Yılların televizyoncusu Altaylı için de zorlasanız bahane bulursunuz. Kırca’nın kışkırtıcılığı, Altaylı’nın kızmaya yatkınlığı vs.

Levent Kırca o akşam medyaya ders verdi ve maalesef anlayan azdı. Medyamıza son dönem yerleşmiş tartışma programlarına yönelik bir eleştiri dersi. Altaylı ve “Teke Tek” bahanedir.

Kırca, “Teke Tek”e diğer tartışma programlarına konuk seçme kriterlerinden geçerek gelmişti.

CHP Genel Başkanına edep ve terbiye sınırlarını aşan bir konuşma yapmıştı.

Muhalif bir tiyatrocu olmasına rağmen Ulusal Kanal’ın başına geçmişti. Kaymaklı konuktu!

Hesap: konuk hırpalanacak, medya adına söz söyleyen steril kalacaktı. Öyle olmadı. Kırca o akşam, medya üzerine ön kabulleri ters yüz etti. Medya dokunulmazlarına dokunulabildiğini gösterdi. Medyanın baskın, hoyrat, hükümran, bilmiş ve acımasız dilini sorguladı.

Tartışma programlarının Hacivat ve Karagöz oyununa döndüğünün altını çizdi. “Türkiye televizyonlarında böyle ciddi bir sorun var, insanlar konuşamıyorlar bir arada” cümlesiyle demek istediği buydu.

Özgüvensiz, silik konuk profilini yerle bir etti.

Medya kavga çıkarmaktan hoşlanır, el ovuştururdu. Dayak yiyen kendisi olmadığı sürece, hiç sorun olmazdı.

Yayına “ger ve reyting al” hesabıyla çıkınca da, tartışılacak konuya hazırlanmaya gerek duyulmazdı. Ekran içinde yatıp kalkıyorsan zaten hazırlanmaya da zamanın olmazdı.

Üstten bakan medya üslubunu alaşağı etti, “Adam diye söz ettiğin, bir partinin lideri. Öyle denmez” dedi.

Medyanın kendisine biat etmeyenlere yapıştırdığı “deli”, “kafayı yemiş”, “sarhoş”, “bitik” gibi etiketlerini hiç umursamadı. Levent Kırca deli mi? Evet. Artık cesaret sadece delilere özgü bir şey değil mi?

Ve konunun Fatih Altaylı ile doğrudan ilgisi yoktu.