Gündem
11 Eyl 2021 14:41 Son Güncelleme: 11 Eyl 2021 14:51

Faruk Demirel’den ‘Bahçeli’ iddialarına yalanlama! ‘Doğru olma ihtimali yok...’

Faruk Demirel, 2002 yılında erken seçim çağrısı yapan Devlet Bahçeli’nin kararı aldığı anlara dair yaşananları aktaran Namık Kemal Zeybek’e yalanlama geldi.

Habertürk TV Prime Time Haber Programları Koordinatörü Faruk Demirel, 2002 yılında erken seçim çağrısı yapan ve dönemin hükümetinde Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Devlet Bahçeli’nin bu kararı verdiği anlara dair konuşan Namık Kemal Zeybek’i yalanladı. “okuyunca hakikaten çok şaşırdım” diyen Demirel, “Anlattıklarının doğru olma ihtimali yok. Neden mi? Anlatayım” dedi ve sıraladı.

Faruk Demirel’in sosyal medyadan yaptığı açıklama şöyle:

“Namık Kemal Zeybek Bey'in anlattıklarını okuyunca hakikaten çok şaşırdım.

Anlattıklarının doğru olma ihtimali yok. Neden mi? Anlatayım:

Sayın Devlet Bahçeli ile 2002'deki o meşhur Kocayayla Şenlikleri'nde olanlardan biri de bendim. Gazeteci olarak tabi.

O dönemde CNN Türk adına Devlet Bahçeli’yi takip ediyordum. Kocayayla Şenlikleri'ne geldiğimizde canlı bağlantı yapmamız istenmişti. Ancak telefon çeken bir yer yoktu. Ancak etkinliğin yapıldığı yere yakın bir tepenin üstünde telefonun çektiğini fark ettim. Bunun üzerine tüm yayın sistemini oraya kurduk.

Devlet Bey, etkinlikteki konuşmasını yapmadan önce yanında bulunan dönemin Bakanlarından Koray Aydın Bey'e bir şeyler sordu. Sonrasında Koray Aydın bana bir işaret yaptı. Yanına gittim, yanımda takvim olup olmadığını sordu.

Ben "yok" deyince başka bir yerden takvim bulup Devlet Bey'e verdi. Devlet Bey, kendi konuşma sırası gelene dek takvime baktı ve uzun uzun düşündü.

Sonrasında kürsüye çıkıp konuşmasını yaptı. O konuşmasında erken seçime ilişkin bir şey söylemedi.

Bahçeli'nin konuşmasının ardından ben, kameramanımla birlikte o tepeye çıkıp, canlı yayın yaptım ve Bahçeli'nin konuşmasını aktardım. Bu sırada Devlet Bey de Kocayayla'daki çadırları gezdi ve sonrasında da bir kıl çadırın içine geçti.

Yayınım biter bitmez ben de kameramanımla birlikte koşarak o kıl çadıra girdim. Devlet Bey bir köşede kurmay ekibiyle oturmuş sohbet ediyordu. ayran içiliyordu. O çadırda bir telefon konuşması yapması mümkün değildi, çünkü o bölgede telefonlar çekmiyordu.

Benim de geldiğimi görünce basın grubunun tamam olduğu belli oldu. O dönem Başbakan Yardımcılığı'ndaki Özel Kalem Müdürü Arif Fırtına, Devlet Bey'in varsa gazetecilerin sorularını yanıtlayacağını söyledi. Biz hemen bir düzenek aldık ve Devlet Bey açıklamasına başladı.

Bu açıklaması sırasında o meşhur, "Madem öyle, şartlar oluşmuştur, buyursunlar 3 Kasım 2002'de sandığa gidelim" açıklamasını yaptı.

Ben açıklama biter bitmez daha önce belirlediğim, telefonun çektiği tepeye koşup haber merkezini aradım ve "Beni acil yayına alın" dedim.

Sebebini anlattığımda o dönemki CNN Türk yönetimi yayını tamamen bu açıklamaya yıktı. Ben yaklaşık 15 dakika kadar canlı yayında kaldım.  Bu sırada diğer partilerin sözcüleri de yayına bağlandı, hepsi de erken seçime "Evet" dediler.

Yayın bittikten sonra aşağı indiğimde Devlet Bey'in kurmay ekibi hala erken seçim açıklamasının heyecanını yaşıyordu. Bahçeli'nin açıklamasının öncesinde onlardan bir çoğuyla da bu fikrini paylaşmadığını öğrendim.

Yani demem o ki; o günkü sıcak anların bire bir şahidi olarak şunu bir kez daha söylemek isterim; Devlet Bey'in o kıl çadırda biriyle telefon konuşması yapması, sonrasında çıkıp o açıklamayı yapması mümkün değil. Nokta.”

NE OLMUŞTU?

12 Eylül döneminde MHP davasında yargılanan, ANAP, DYP, MHP, BBP ve DP’de siyaset yapan, Türk dünyasına ilişkin çalışmalarıyla tanınan Namık Kemal Zeybek, 2002 yılında erken seçim çağrısı yapan ve dönemin hükümetinde Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Devlet Bahçeli'nin bu kararı verdiği anları Independent Türkçe'den Can Bursalı'ya anlatmıştı.

Bahçeli'nin 11. Kocayayla Türkmen Kurultayı'nda yaptığı çağrıya ilişkin Zeybek "Orada çadırda birisi ile telefonda konuştu. Çıktı, yüzü sapsarıydı çıkarken. 5 dakika sonra kürsüye çıkıp '3 Kasım'da erken seçim var' diye ilan etti. Birdenbire oldu, hiçbir yardımcısının haberi yok" ifadelerini kullanmıştı.