Eylem Tok olayı nasıl patladı? Muhabirin gücü mü, güçlünün adaleti mi?

MedyaRadar, Türkiye'nin günlerce konuştuğu kazanın medya ayağında yaşanılanları açıklıyor. 1 Mart’ta meydana gelen kazayı, Demirören Haber Ajansı’nın ‘’Eyüpsultan'da lüks cip emniyet şeridinde bekleyenlere çarptı: 1 ölü, 4 yaralı’’  başlığıyla servis ettiği haberle öğrendik.

Oğuz Murat Aci’nin hayatını kaybettiği kaza haberinde olay yerinden kaçan sürücü ile ilgili en ufak bir detay yoktu. ‘Eyüpsultan'da arızalanan ATV motorunu emniyet şeridinde durarak kontrol eden gruba, lüks ciple çarpan sürücü kaçtı. Kazada 1 kişi hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. Polis ekipleri kaçan sürücüyü arıyor’’ ifadelerine yer verilen haberde sürücüyle ilgili en ufak bir bilgi yoktu.

NE OLUR SESİMİZ OLUN!

Özer Aci, servis edilen haberde oğlunun ölümüne neden olan dünyaca ünlü estetisyen Bülent Cihantimur’un 17 yaşındaki oğlu  Timur Cihantimur’dan bahsedilmemesi üzerine hayal kırıklığı yaşıyordu. Taziye için gelen komşularına isyan ediyordu.. O sırada taziye evinde bulunan bir vatandaş acılı babanın eline bir telefon numarasının olduğu kağıt tutuşturdu. O numara,  25 yıl boyunca ATV, Habertürk ve Kanal D’de ‘Hak arayan’ insanların sesi olmak için mücadele veren Serkan Tahmaz’dı. Özer Aci,  şu anda TÜRSAB’da İletişim Direktörü olarak çalışan Tahmaz’a, ‘’Oğlumun ölümüne neden olan sürücü 17 yaşında bir çocuk. Doktor Bülent Cihantimur’un oğlu. Annesiyle birlikte yurtdışına kaçtılar. Ne olur sesimiz olun’’ yakarışında bulundu.

MUHABİRLER SEFERBER OLDU!

Tahmaz, acılı babanın anlattıklarını ‘Sadece Haber’ isimli WhatsApp grubundan, 4 Mart 2024 tarihinde "Arkadaşlar selamlar. Bir yakınım attı. Cuma akşamı olan bir kaza ile ilgili.. İddia, kazayı yapanın 16 yaşında olduğu, annesinin arka araçta olduğu, ambulans aramak yerine ölümlü kazayı yapan oğlunu alıp kaçması, Mısır’a kaçırması. Bu arada kazayı yapan çocuğun babası ise ünlü diyetisyen’’ mesajıyla paylaştı. Grupta bulunan DHA muhabirinin ‘’Bizimkiler haberi yapmıştı’’ mesajını ‘’ Ünlü diyetisyen, Mısır'a kaçma, ve ambulans çağırmak yerine yaralı can çekişirken kendi çocuğu kaçırma bilgileri var ek olarak’  yanıtını verip, Özer Aci’nn ev konumu, iletişim  numarası ve Oğuz Murat Aci’nin fotoğrafını paylaştı. Aci ailesinin polisten alıp Tahmaz’a ilettiği kısıtlı bilgiler bunlardı.

KAZA TUTANAĞINDAKİ GARİPLİK!

‘Sadece Haber’ grubunda değildim ama Serkan aynı mesajları bana da attı. Özer Aci’yi aradım. Kendimi tanıttıktan sonra Özer Aci’nin ağzından  ‘Oğlumu öldürdüler. Ambulansı aramalarına bile izin vermemişler. Telefonlarını gasp etmişler. Oğlunu da yurtdışına kaçırdı’’ sözleri döküldü. Anlattıkları bir hayli ilginçti. Gazeteci arkadaşım Emrullah Erdinç’le o gün acayip bir telefon trafiğine girdik. Annenin Eylem Tok, babanın da Bülent Cihantimur olması bu cinayetin yan unsurlarıydı. Emrullah, polis kaynaklarından olay yeri tutanağını ele geçirdi. Aynı tutanağı bana da attı. Çok garipti. Tutanakta kusurlar belirtilmemiş, adeta sürücünün kaçması için zaman kazandırılmıştı. Bu belgeyi MedyaRadar’da yayınlayınca İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden aradılar. Kaza tutanağının eksik olmadığı, 5 sayfa olarak hazırlandığı söylendi. Haberi düzeltmemi istediler. Oysa ben haberi raporda da yazan ‘Kusur belirlenemedi’ ibaresi üzerine kurmuştum. Israrla raporu istesem de bana raporu göndermeyeceklerini söylediler.

DEMİRÖREN’İN OĞLU ARABADA MIYDI?

Aci ailesinin avukatı yıllar önce Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı olan Hacı Orhan’dı. Hacı Orhan’ı uzun süredir tanıyordum. Etiler’deki ofisine gittim. Kazayla ilgili bütün detayları anlattı. Bu arada arabada toplam on kişinin olduğu ancak dokuz kişinin isminin belli olduğunu söyledi.  Onuncu kişiyle ilgili ilginç iddialar vardı. O iddialardan biri de Yıldırım Demirören'in oğlu Emre Cemal Demirören’di. Bu iddiayı MedyaRadar Genel Yayın Yönetmeni Denizhan Erkoç’la da paylaştım. Haberi ‘Kazadaki gizemli kişi hangi medya patronun oğlu’ başlığıyla servis ettik. İsim vermemiştik. Olay sosyal medyada da patlayınca Demirören ailesi açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Emre Cemal Demirören’in yurt dışında eğitim gördüğünü, kaza günü de Türkiye’de olmadığını açıklayıp bu paylaşımları yapanlara dava açacaklarını açıklamışlardı. Bu açıklamadan sonra Demirören ailesinin kazayla olan ilişkisi de son bulmuştu.

DHA MUHABİRİ BOMBAYI PATLATTI!

DHA muhabiri Rojda Altıntaş’ın, geçtiğimiz Pazar günü yaptığı paylaşımlar adeta gündeme bomba gibi düştü. Revna Demirören’in şoförünün ‘Haberi servis etme’ telefonuna inanmayan Altıntaş emin olmak için kendisini arayan numarayı geri aradı.  İlker isimli çalışan, birazdan Revna Demirören'in görüntülü arayacağını söylemesi üzerine telefonu kapatan Altıntaş, bu konuşmaları görüntülü olarak kaydettirdi. Revna Demirören’in Facetime üzerinden yaptığı görüşmenin ekran görüntüsünü  alan Altıntaş, cenazede Aci ailesinin kazayla ilgili verdiği o bilgiler,  patronajdan gelen istekle haberde kendisine yer bulamadı. Sıradan bir trafik kazası olarak servis edildi. İki ay önce kapanan Emre Cemal Demirören ile ilgili iddialar bu skandal videolarla tekrar gündeme geldi.

'BİR EL DEŞİFRE OLDU SIRA DİĞERLERİNDE..'

Özer Aci’yi aradım. Bu videoları izleyip izlemediğini sordum. ‘Haklı çıktım’ diyen Aci, konuşmasına, ‘’DHA, Adli Tıp Kurumu’ndan cenazenin kılındığı camiye kadar takip etti bizi. Röportajlar yaptılar. Her şeyi anlattık. Çıkan haber, sıradan bir trafik kazasıydı. Ne eylem Tok’tan  ne de Bülent Cihantimur’dan bahsedilmişti. Kazanın üzerinden iki gün geçmişti. Bizim ve DHA dışında  kimsenin bu kazadan haberi yoktu. Bunu duyurmamız gerekiyordu. Acımız biraz da olsa hafifler diye konuyu gündeme getirmek istiyorduk. Sizlerle diyalog kurdum. Emekçi, hak arayan insanların yanında olan gazeteciler sayesinde kazadaki skandallar ardı ardına gündeme geldi. Bizim dosyanın neden bu kadar yavaş ilerlediğini ortaya çıkan videolardan anladık. Dosya üzerindeki o ellerden biri deşifre oldu. Sıra diğerlerinde. O diğerlerini de sizler gibi emekçi muhabirler ortaya çıkartacak’ sözleriyle son verdi.