Magazin
23 Ara 2012 15:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:32

ESAD'I TEHDİT ETMEK ONA MI KALMIŞ!

Orhan Pamuk'un eski sevgilisi Karolin Fişekçi, ünlü yazarın geçtiğmiz günlerde Esad'a yaptığı "Sonun Kaddafi gibi olur" uyarısıyla ilgili konuştu.

Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’la ilişkisi nedeniyle bir anda medyanın gündemine oturan Karolin Fişekçi, Yurt gazetesinden Sami Menteş’e çok özel açıklamalarda bulundu. Pamuk’un Beşşar Esad’a yazdığı ve "Sonun Kaddafi gibi olur" dediği mektubu yorumlayan Fişekçi, "Esad’ı tehdit etmek ona mı kalmış? Bu rol çalma çabasıdır, inek öğrenci tavrıdır, işgüzarlıktır" dedi. İşte Fişekçi’nin Pamuk’u kızdıracak açıklamalarından bazıları..

"HADİ GİT" DEMESİ İŞGÜZARLIK
Ben önce şu soruyu sormak istiyorum: Sayın Erdoğan’la Sayın Esad arasında sürekli bir konuşma, bir mesajlaşma var. Başbakan yetersiz mi kalıyor ki, Bay Pamuk devreye girip ben etkili olacağım diyor. Bence sanatçı sanatçılığını yapsın mesela yardım etkinlikleri olur, barış için etkinlik olur. Bir sanatçının devlet başkanına kalkıp, "Hadi sen git!" demesi işgüzarlık. Çok yapmak istiyorsa dili farklı olur, ezilen insanlardan bahsedersin...

İNEK ÖĞRENCİ REFLEKSİ
Kendini bir tür iktidar olarak görme, kendini üstün görme, bir tür kibir var. Rol çalmaya çalışıyor, ’inek öğrenci’ refleksi gösteriyor.

BU MEKTUP ESAD’IN GİTMESİNİ SAĞLAMAZ
Ya da açlık grevi sırarında neden hiçbir şey demedi? Aslında kendisini tanıyorum, ama konuşmak istemiyorum. "Ayrıldı, bak arkasından atıp tutuyor" denmesin. Hiç tanımamış olsam çok şey söylerdim. Öte yandan, Esad "Aaa evet! Obama, Erdoğan beni uyarmışlardı, ama şimdi de Bay Pamuk mektup yazıp beni uyarıyor, ben en iyisi çekileyim" mi der? Bence gideceği varsa da gitmez. Madara olmayalım diye iyice durur. Bu mektup Esad’ın gitmesini sağlamaz ki. Arkadaşlarıyla mülteci kampına gitsin oradan bir hikaye çıkarıp yazsın mesela. Tehdit etmesinden daha yararlı olur.

BİRLİKTE GÖRÜNMEKTEN ÇOK KORKUYORDU
Türkiye’de de beraberdik. Fakat birlikte görünmekten çok korkuyordu. O yüzden genelde Nişantaşı, Cihangir ve Ada’daki evlerde vakit geçiriyorduk. Dışarı da çıktığımız oluyordu, ama hep aynı yerlere gidiyorduk. Çok ihtiyatlıydı.

"SEN ERMENİ’SİN, TAŞLARLAR BİZİ"
 "Niçin beraber gözükemeyiz?" diye sordum kendisine. Cevap olarak, "Çünkü sen Ermeni’sin taşlarlar bizi." dedi. Her şeyi planlıdır onun. Her adımını imajını düşünerek atar.

ZENGİN OLSAYDIM DURUMU İDARE EDERMİŞ
Aslında zengin ve tanınmış bir ailem olsa belki de durumu idare edebileceğini söylemişti, ama ben mütevazı bir aileden geliyorum. O ise hayatını her şeyden korkarak geçiriyor ve hep imajını düşünüyor. Bay Pamuk için Türkiye’de kendisi hakkında ne dendiği çok önemli değil, dışarıdakiler ne söyleyecek, ona önem veriyor..