Röportaj
24 Nis 2015 09:47 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:30

Ermenistan Cumhurbaşkanı'ndan Türkiyeli gazeteciye olay röportaj!

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 1915 olaylarının 100. yıldönünümünde Hürriyet'e açıklamalarda bulundu.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 1915 olaylarının 100. Yıldönümü’nde bütün dünya basını içinde tek özel ve kapsamlı röportajı Hürriyet’e verdi. Bugün Erivan’daki anma törenine ev sahipliği yapacak olan Sarkisyan, Çanakkale anması nedeniyle Ankara ile bir rekabet içinde olduklarını kabul etmiyor. Sarkisyan’ın mesajlarındaki Türkiye devleti ile Türkiye halkını ayrı tutan vurgular ve Ankara-Erivan hattındaki yüksek gerilime rağmen köprüleri tamamen atmamaya özen gösteren üslup dikkate değer.

İşte, o röportaj:

TSITSERNAKABERD TEPESİ’NDE ERDOĞAN’LA BİRLİKTE OLMAYI İSTERDİM

- Ülkeniz ve Türkiye arasındaki uzlaşma sürecinde büyük çabalar ortaya koyan bir siyaset adamı olarak, bu yıl 24 Nisan’daki Anma Günü için hayal ettiğiniz senaryo hangisi olurdu?


Sanıyorum alternatif Türkiye Cumhurbaşkanıyla birlikte Tsitsernakaberd Tepesi’nde Ermeni Soykırımı’nın masum kurbanlarının anısı önünde saygıyla eğilmek ve anıttan, geçmiş soykırımların kınanması ve olası yeni soykırımların engellenmesine yönelik çabalarımızı birleştirdiğimizi tüm dünyaya duyurmak olurdu. Tarafımızdan Türkiye Cumhurbaşkanı’na 24 Nisan etkinliklerine katılım davetinin yollanması işte bu amacı hedeflemektedir.

- Protokoller hayata geçirilseydi, Ermenistan yine de diğer devletler ve uluslararası kuruluşlara soykırım iddialarının tanınması çağrısında bulunduğu bu agresif kampanyaya devam eder miydi?

Her şeyden evvel ‘agresif’ nitelendirmesini yerinde değil. Zira adımlarımız mütecaviz mahiyet  taşımamaktadır ve Türk halkına karşı değildir. İkincisi ‘eğer’li sorulardan kaçınırdım. Bu mantıki sonucuna ulaşmayan bir süreçtir. Başarılı olması durumunda belki de başka bir realitemiz olurdu. Belki de ilerde Türkiye’nin de Ermeni Soykırımı’nı tanıması ve halklarımız arasında gerçek uzlaşı etabına geçilmesi ihtimali olurdu. Bugünse sahip olduğumuz mevcut durumdur. Farklı ülke ve kuruluşlar bugün Ermeni Soykırımı’nı tanınıyor ve kınıyor ise bu, uluslararası toplumun insanlığa yönelik suçların cezasız bırakılmasına izin vermediğinin ve ortak çabalarla bunların önlenmesine yönelik mekanizmaların geliştirilmesi zorunluluğu gördüğünün pratik ifadesidir. Uluslararası toplumun Ermeni Soykırımı’nın tanıma süreci, Türkiye yönetimi için bu meselede sergiledikleri inkarcı duruşunun 21. yy.’ın değerler sistemi realitesinde hiçbir şekilde yeri olmadığının göstergesi olmalıdır.

Röportajın devamını okumak için tıklayın.