Magazin
29 Haz 2010 08:24
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:25
EREN TALU'NUN DEFNE SAMYELİ'NİN SIRLARINI İFŞA ETMESİNE ÜNLÜLERDEN TEPKİ!
Eren Talu'nun evliliğiyle ilgili sözleri, özel hayat ve aile gibi değerleri yerle bir etti.
Talu’nun anlattıklarına çok sert tepkiler var. Samyeli, yüklü bir tazminat davası açmaya hazırlanıyor
EREN TALU CEPHESİ
- Karım, bir başkasına aşık oldu, “Ruh ikizimi buldum, bırak gideyim” dedi.
- İlişkimiz, biraz arkadaş ilişkisi gibi olmuştu, seks pek yoktu. Brüksel’de Richard Gizbert denilen o adamla tanıştı.
- Votkanın gözünü seveyim! İki şişe votka içtik, her şeyi anlattık. Seviştik de.
- Bir arkadaşıma Richard’ın karısını arattım. “Ben Eren. Eşinizin karımla ilişkisi var, bilginiz olsun” dedirttim.
- İlişkileri devam ediyor. (27-28 Haziran 2010 Ayşe Arman röportajı)
DEFNE SAMYELİ CEPHESİ
- Eren beni 14 yıl boyunca aldattı. İnsan kondurmak istemezse kondurmuyor. Kimse beni uyarmadı. Bir de çok ilgili davranıyordu, en değerli varlığıydım, hep el üstünde tutuyordu. Evet, şüphelendiğim oldu. Ama hep inkâr etti. Her seferinde ona inandım. İnsan, düzeni devam ettirmek istiyor, hele çocukları varsa. (31 Haziran 2009 Ayşe Arman röportajı)
-Bendeki baskın duygu, kızgınlık değil, kırgınlık oluyor. Genelde ilk tepkim “Ben onu çok sevmiştim oysa, bana bunu neden yaptı ki...” (15 Mayıs 2010 Aktüel )
ÜNLÜLERDEN TEPKi YAĞDI
Sevim Gözay: Seksi jimnastik sayan bir adamın karısını gym’e göndermemesi çok doğal ve tutarlı bir yaklaşım. Aferin.
Gülben Ergen: Eren Talu’nun anlattıkları ne kadar kabus! Erkekler umudunu yitirdiğinde ne kadar çirkinleşebiliyor! Anlatması güzel şimdi!
Doğan Duru: Adam evlenirken “Gym’e gidemezsin derse kadın Jim’e de gider Richard’a da. Gym’den olayı anlamak için ‘münecgym’ olmaya gerek yok.
Ece Erken: Defne Samyeli konusunda, ne olursa olsun bir erkek konuşmamalı. TV’de sağlam, yıkılmamış duruyor Defne bence.
Burcu Kara: Eren Talu röportajı beni derinden etkiledi. Sanırım bir çoğumuz haline şükretti.
Doğa Rutkay: Ayşe Arman-Eren Talu dertleşmesini okudum. Susturucu.
YIKILMADIM MESAJI
Eren Talu’nun röportajının yayımlandığı gün Defne Samyeli, ‘Medya Kralı’na katıldı. Samyeli, eşinin iddialarına değinmedi, neşeli tavırlarıyla mesaj verdi.
EREN TALU CEPHESİ
- Karım, bir başkasına aşık oldu, “Ruh ikizimi buldum, bırak gideyim” dedi.
- İlişkimiz, biraz arkadaş ilişkisi gibi olmuştu, seks pek yoktu. Brüksel’de Richard Gizbert denilen o adamla tanıştı.
- Votkanın gözünü seveyim! İki şişe votka içtik, her şeyi anlattık. Seviştik de.
- Bir arkadaşıma Richard’ın karısını arattım. “Ben Eren. Eşinizin karımla ilişkisi var, bilginiz olsun” dedirttim.
- İlişkileri devam ediyor. (27-28 Haziran 2010 Ayşe Arman röportajı)
DEFNE SAMYELİ CEPHESİ
- Eren beni 14 yıl boyunca aldattı. İnsan kondurmak istemezse kondurmuyor. Kimse beni uyarmadı. Bir de çok ilgili davranıyordu, en değerli varlığıydım, hep el üstünde tutuyordu. Evet, şüphelendiğim oldu. Ama hep inkâr etti. Her seferinde ona inandım. İnsan, düzeni devam ettirmek istiyor, hele çocukları varsa. (31 Haziran 2009 Ayşe Arman röportajı)
-Bendeki baskın duygu, kızgınlık değil, kırgınlık oluyor. Genelde ilk tepkim “Ben onu çok sevmiştim oysa, bana bunu neden yaptı ki...” (15 Mayıs 2010 Aktüel )
ÜNLÜLERDEN TEPKi YAĞDI
Sevim Gözay: Seksi jimnastik sayan bir adamın karısını gym’e göndermemesi çok doğal ve tutarlı bir yaklaşım. Aferin.
Gülben Ergen: Eren Talu’nun anlattıkları ne kadar kabus! Erkekler umudunu yitirdiğinde ne kadar çirkinleşebiliyor! Anlatması güzel şimdi!
Doğan Duru: Adam evlenirken “Gym’e gidemezsin derse kadın Jim’e de gider Richard’a da. Gym’den olayı anlamak için ‘münecgym’ olmaya gerek yok.
Ece Erken: Defne Samyeli konusunda, ne olursa olsun bir erkek konuşmamalı. TV’de sağlam, yıkılmamış duruyor Defne bence.
Burcu Kara: Eren Talu röportajı beni derinden etkiledi. Sanırım bir çoğumuz haline şükretti.
Doğa Rutkay: Ayşe Arman-Eren Talu dertleşmesini okudum. Susturucu.
YIKILMADIM MESAJI
Eren Talu’nun röportajının yayımlandığı gün Defne Samyeli, ‘Medya Kralı’na katıldı. Samyeli, eşinin iddialarına değinmedi, neşeli tavırlarıyla mesaj verdi.
