Erdoğan açıkladı: İmamoğlu'nun imzaladığı o deftere ne oldu?

Erdoğan itirazların devam ettiğini belirtti ve resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nun Anıtkabir ziyareti tartışmalarına değindi. 

"YSK BU İŞİN ADETA PATRONUDUR"

Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle:

"Seçim süreci bitmiştir. Şimdi olayın mahkeme süreci var. Tabi bu mahkeme sürecinde 3 basamağı var. 1 ilçe seçim kurulları, 2 il seçim kurulu bir de Yüksek Seçim Kurulu var. YSK bu işin adeta patronudur. Nihai karar oradan çıkacaktır. Bazen bakıyorum, ağzı olan konuşuyor. Çünkü yaşamamışlar. 

Ben İstanbul'un ilçe ve il seçim kurullarında milletvekili seçilmiştim. Daha sonra YSK'ya başvuruldu benim milletvekilliğim düşürüldü. Oranın verdiği karar nihai karardır. Onda da bir hayır varmış daha sonra İstanbul'a belediye başkanı oldum. 

Şu anda da partiler en tabi hakları olan itiraz haklarını kullanıyor. Bir üstü İl Seçim Kurulları. Her partinin kendilerine göre bir skalalarını çalıştırma süreçleri var. 

Onlarca arkadaşı parti teşkilatlarında çalıştırıyoruz. İlde de alınan sonuçlar yapılan çalışmalarla örtüşmüyorsa adres YSK'dır. Bu bir hakkın gaspı değildir.

30 büyükşehirin 15 tanesini biz aldık. Aldığımız oy yüzde 53.3'tür. Karşımızdaki dörtlü mekanizmanın oyu yüzde 47 bile değil.

BELEDİYE MECLİS AÇIKLAMASI

İstanbul'da sayımlar devam ediyor. 39 ilçe belediyesi var. 39 ilçe belediyesinin 25 tanesini Cumhur İttifakı aldı. Burada bir defa ders var. Büyükşehir Belediye Meclisi'ne gelelim. YSK'nın verdiği kararı bilmiyorum ama şu haliyle bile belediye meclisinin çoğunluğu Cumhur İttifakı'na aittir. Ankara'da durum daha da farklı. 107 tane bize ait var. 39 tane de karşı tarafta var. Fark orada daha da açılmış halde. Sen şimdi çalışmanı yapacaksın. Bir defa alınacak birçok karar bunların onayı meclisten geçecek. Komisyonlar kurulacak. Ben başkanım istediğim gibi kurabilirim diyebilecek misin? Bazı kariyer sahipleri çıkıyorlar ahkam kesiyorlar. Önce işi bilin. Burada da bir gerçek var. Her şeyden önce bir belediye başkanının sırtını yaslayacağı bir meclisi yoksa komisyonları istediği gibi oluşturamaz, bütçeleri istediği gibi yapamaz. Dürüst doğru gidiyorsan orada da sana eyvallah der. İstanbul için de bu böyle Ankara için de bu böyle.

Bizim tek beklentimiz şudur: Telaşa gerek yok. Ben Cumhurbaşkanıyım. Aynı zamanda Ak Parti'nin de Genel Başkanıyım. Yeni yönetim sisteminde bu iki görevimi ben yürütmek durumundayım. 

"MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI ORADAN DEFTERİ ÇEKTİ ALDI"

Büyün bunları yönetirken bir şeye özellikle dikkat edeceğim. Mesela bir anıtkabir olayı yaşandı di mi? İstanbul'dan beyefendi çıkıp giyiro. Sen mazbatanı almadığın halde, Anıtkabir'in protokol işleri nedir haberin yok. Sen git Misak-ı Milli kulesinde, defteri geçti öyle bir şey yazma hakkın da yok. Şu andaki yaptığın işlem protokol usulü açısından kesinlikle yanlıştır. Bunun önce usul erkan öğrenmesi lazım. Buna yanlış klavuzluk yaptılar. Kalkıp mazbatasını almadığı yerde imzaladı. Ne oldu Milli Savunma Bakanlığı oradan defteri çekti aldı."