Medya
07 Şub 2021 09:22 Son Güncelleme: 07 Şub 2021 09:32

Emin Çölaşan'dan Devlet Bahçeli'ye açık mektup! "Şimdi iktidarın küçük ortağı olarak..."

Sözcü yazarı Emin Çölaşan bugünkü köşesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye açık bir mektupla seslendi.

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye açık mektup kaleme aldı.

Çölaşan, Bahçeli’ye mektubunda çok sert eleştirilerde bulundu.

Çölaşan'ın bugünkü köşe yazısı şöyle:

 “Sayın Devlet Bahçeli, size burada bazen açık mektuplar yazdığım için bana kızdığınızı biliyorum.

Ondan sonra başta Semih Bey olmak üzere yardımcılarınız hemen devreye girip ağır bir biçimde saldırmaya başlar, onu da biliyorum.

Neyse ki o mektuplarım nedeniyle bugüne kadar fiziki saldırıya uğramadım.

Selçuk Özdağ ve gazeteci arkadaşımız Orhan Uğuroğlu'nun evlerinin önünde nasıl dayak yediklerini bilmeyen mi var!

 Neyse, değerli zamanınızı daha fazla almamak için konuya doğrudan gireyim.

★★★

Devlet Bey, kıdemli bir siyasetçi olarak görev yapıyorsunuz.

Siyaset alanında bugüne kadar bazı doğrularınız olduğu gibi çok büyük hatalarınız da oldu.

 Büyük çelişkilere düştünüz.

Zamanımızda teknoloji artık gelişti.

İnsanların ve özellikle sizin gibi siyasetçilerin öksürdüğü, hapşırdığı dahil her şeyleri arşivlerde duruyor.

Bunların kaybolması ve unutulması mümkün değil.

★★★

Yakın geçmişte yaptığınız çeşitli parti mitinglerinde ve düzenlediğiniz toplantılarda gerek AKP'ye ve gerekse Recep Tayyip Erdoğan'a sözlü olarak nasıl saldırdığınızı, onları nasıl eleştirip suçladığınızı hepimiz biliyoruz.

Çok ağır sözler kullanırdınız.

Onların küçücük bir bölümü bile biz yazıp söyleseydik başımıza çok büyük işler açılırdı.

Önce gözaltına alınır, sonra tutuklanırdık.

★★★

Sonra ne oldu bilinmiyor!..

Yani nasıl bu kadar değiştiğinizi, nasıl 180 derece çark ettiğinizi anlamak mümkün değil.

O kadar ki, bir mitinginizde Recep Bey'e hitap ederken aniden sertleşip kürsüden ip atmıştınız…

Bunun anlamı belliydi.

Her kafadan bir ses çıktı ama siz açıklamadınız!

★★★

İktidarı hırsızlıkla, yolsuzlukla, memleketi peşkeş çekmekle suçluyordunuz. Yoksa aradan geçen bu kısa süre içerisinde yolsuzluklar ve peşkeşler bitti de Türk Milleti'nin haberi mi olmadı Devlet Bey?

Acaba bu süreçte siz mi yanıldınız, birileri sizi yanıltıyor muydu, yoksa bizler mi cahil kaldık!

★★★

Şimdi iktidarın küçük ortağı olarak görev yapıyorsunuz…

Aslında küçük ortak demek doğru değil.

Büyük destekçisi oldunuz!

Recep Bey'den bile daha hızlısınız!

Memleketin nerelere doğru sürüklendiğini siz herhalde bizden çok daha iyi görüyorsunuz.

Ahali perişan, millet eziliyor. Derdini anlatacak bir makam, bir merci yok.

Ekonomi tıkandı, işsiz sayısı milyonları aştı, herkes borçlu.

Yargı tıkandı, iktidarın eline geçti, hukuk kalmadı.

Fikir ve ifade özgürlüğü derseniz o hiç kalmadı. Konuşanı ve eleştireni götürüyorlar.

Hangisini yazayım, yazmaya kalksam yirmi mektuba sığmaz.

★★★

Ama siz bu arada AKP iktidarı ile aranızı düzelttiniz, küçük ortağı olarak tarihte görülmemiş bir destekçisi olmayı başardınız.

Hemen her konuda onlardan daha çabuksunuz!

Onlar leb deyince leblebi diyor, destek mesajlarınızı anında göndermeye başlıyorsunuz.

Beyefendi, bir gün olsun onları bir konuda olsun eleştirin lütfen!

Siz böyle yapmakla kime hizmet ediyorsunuz?

★★★

İktidarın küçük ortağı, hızlı ve sert destekçisi olmak belki iyidir de bir bölümü size oy vermeyi sürdüren ülkücüler bu konuda acaba ne diyor?

Benim bildiğim ülkücüler yurtsever insanlardır.

Ülkemizin çıkarlarını savunurlar.

İçlerinde varlıklı kesim, bildiğim kadarıyla çok azdır.

Pek çoğu orta direk, hatta fakir fukara ama onurlu ailelerin evlâtlarıdır.

Çok iyi biliyorum, Türkiye'nin soyulmasına, yolsuzlukların böylesine artmasına, yandaş kesimin bu kadar kollanmasına, hukukun ayaklar altında çiğnenmesine onlar da karşı.

Acaba sizin bu gibi tavır ve tutumlarınıza, çıkışlarınıza onlar destek vermeyi sürdürüyor mu?

Bunu çok iyi düşününüz beyefendi!

★★★

Oysa size ve partinize hele bu siyasi ortamda düşen çok önemli bir görev var:

Gerektiğinde iktidarı eleştirebilmek.

Türk milliyetçiliği işte budur. Ülkesinin ve toplumun çıkarlarını savunmak, Türkiye'nin yerli ve yabancılara pazarlanmasına karşı çıkmak…

★★★

CHP, HDP, İYİ Parti gibi bütün partilere istediğiniz kadar bindirin, saygı duyarız…

Ama CHP dahil onların her biri bir muhalefet partisidir…

Aslında siz de öylesiniz. Öyle olmasaydı seçmeniniz seçimlerde size değil AKP'ye oy verirdi.

Siyasetinizi CHP ve diğerlerine karşı muhalefet yapmak üzerine kurmanız, muhalefetinizi sadece muhalefet partilerine karşı sergilemeniz size acaba ne gibi yarar sağlıyor?

★★★

Ülkemizin bir tek şahıs ve onun Saray ekibi tarafından yönetilmesi, Meclis'in bile devre dışı bırakılmış olması acaba içinize siniyor mu?

Lütfen beyefendi, her konuda kraldan fazla kralcı olmaktan biraz olsun vazgeçin de gerektiğinde AKP iktidarını da eleştirmeyi bilin. (Dikkat ediniz, muhalefet yapın demiyorum!)

Korkmayın, kaybedecek bir şeyiniz olduğunu sanmıyorum.

Çok sayıda AKP'li yetkili bile özel sohbetlerde “Devlet Bey bizim başımıza konmuş bir devlet kuşudur. Aman onu incitmeyelim zira o bizim stepnemizdir. Siyaset tarihine böylesi bir daha gelmez” diyor.

Onlar da sizi takdir ediyor, ne mutlu! 

Kolay gelsin, yolunuz açık olsun!

Size daha nice başarılar diler, saygılarımı sunarım beyefendi.

Sıradan vatandaş Emin.”