Ekranların bitmeyen pandemisi! Haberlerdeki klişeler ve klişe haberler

Haberleri klişe cümlelerden kurtarmak adına şüphesiz başta muhabir ve editörler olmak üzere tüm haber yöneticilerine önemli sorumluluklar düşüyor.

Televizyon haberciliğinde kullanılan klişe dilin ve bazı özel dönemlerde yapılan klişe haberlerin fazlalığı, izleyicilerde artık bezginlik yaratmaya başladı. Özellikle haber dilinde kullanılan klişe cümleler, ezberlenmiş haber kalıpları üzerinden bir habercilik yapıldığı izlenimini veriyor.

Pek çoğumuzun hatırladığı gibi, Reha Muhtar’lı Show TV döneminde bir dönem “Gün geçmiyor ki…” diye başlayan bir klişe vardı. Reha Muhtar’ın ekonomiden dış politikaya, magazinden aşayiş haberlerine dek neredeyse tüm başlıklarda kullandığı bu klişe, onun sempatik haberciliği sayesinde bir nebze tolere ediliyordu. Ancak, o günlerden bugünlere dek sayısı daha da artan bu klişe cümleler, artık izleyenleri ziyadesiyle rahatsız etmeye başladı.

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir yazısında özellikle magazin haberlerindeki klişelere dikkat çekmişti. Klişeler sayesinde tüm haberlerin birbirine benzemeye başladığını ifade eden Bildirici, “Yeni aşka yelken açtı”, “Aşka geldi”, “Aşk skandalı”, “Büyük aşk”, “Sürpriz aşk”, “Aşk dolu kutlama”, “Aşk dolu paylaşım”, “Aşk tatili”, “Yasak aşk”, “Gizli aşk” gibi cümlelerin, haberlerin özgünlüğünü ortadan kaldırdığını vurgulamıştı.

Faruk Bildirici az bile söylemiş…

Klişeler sadece magazin haberlerinde değil tüm haberlerde var… İşte size televizyon haberciliğinde en sık kullanılan klişelerden bazı örnekler: “Tartışmanın fitili ateşlendi”, “Ayağının tozuyla”, “Kıskıvrak yakalandı”, “Çevredekilerin şaşkın bakışları altında”, “Tüyler ürperten olay”, “Burnu bile kanamadan kurtuldu”, “Mucize eseri sağ çıktı”,  “Ortalık kan gölüne döndü”, “Soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor”, “Öfkeli kalabalık”, “Oracıkta can verdi”, “Feci şekilde can verdi”, “Göstericiler olaysız bir şekilde dağıldı”…

Haberleri klişe cümlelerden kurtarmak adına şüphesiz başta muhabir ve editörler olmak üzere tüm haber yöneticilerine önemli sorumluluklar düşüyor. Zira her haberin bir ‘kendisine özgü olma’ hali vardır. Yani, sebep ve sonuç itibariyle her haber birbirinden farklıdır. Üretkenlikten uzak olan bu basmakalıp cümleleri tüm haberlere monte etmek, izleyicinin aklıyla alay etmek değil de nedir?

Haberlerdeki klişe cümlelerden sonra gelelim klişe haberlere…

Televizyon haberciliğine sadece klişe bir dil değil, aynı zamanda klişe haberler de hakim… Başka bir değişle haberler adeta sezonluk yapılıyor. Özellikle Ramazan ve Kurban Bayramlarında, kar yağdığında, balık avlama yasağının bittiği günlerde, kışın güneşli havaların olduğu dönemde, şehirlerin yöresel günlerinin olduğu günlerde ve yaz mevsiminin hemen öncesinde klişe haberlere sıkça rastlanıyor.

İşte size sezonluk klişe haberlerden bazı örnekler:

-Ramazan Ayı geldiğinde ekranlara sürülen diyetisyenlerin “Onu yiyin, bunu yemeyin!” demeleri,

-Ramazan Bayramı öncesi aynı baklavacının ekrana çıkıp baklava tarifi vermesi ve baklava açması,

-Kar yağdığında “Caddeler adeta buz pistine döndü” klişesiyle kayan araba görüntülerinin verilmesi, sonrasında da “Karın tadını çocuklar çıkardı” klişesiyle kayarak eğlenen çocukların ekrana verilmesi,

-Balık avı yasağının bittiği tarihte muhabirlerin soluğu balık tezgahlarında alıp “Tezgahlarda hamsi bereketi vardı” minvalinde haber yapması,

-Şehirlerin yöresel günleri düzenlendiğinde “Hatay mutfağı İstanbul’a taşındı” türünden haberler yapılarak o şehre özgü ürünlerin ekrana getirilmesi,

-Yaz mevsimi öncesinde “Hanımlar, deniz ve mayo sezonu yaklaştı!” sloganıyla yapılan zayıflama haberleri,

-Kışın güneşli bir gün yaşandığında “İstanbullular parklara ve deniz kenarlarına akın etti” cümleleriyle yapılan haberler ve daha niceleri…

Doğrusu bu klişe haberleri izledikten sonra insanın aklına şu sorular takılmıyor değil…

Acaba haber merkezi yöneticileri akışa koyacakları haberler konusunda yeterince vizyon sahibi değiller mi? Acaba habercilik belli kalıplar ve ezberler üzerinden mi yapılıyor? Acaba her sezon gördüğümüz klişe haberler, bültenin dakikalık reyting ölçümlerinde iyi iş çıkarttıkları için mi sık sık ekrana sürülüyor?

Bu soruları sorduktan sonra buradan haber merkezi yöneticilerine şu hatırlatmayı yapmak isterim…

Ekranlarda pandemik bir etkiyle yayılan bu klişelerden izleyicileri kurtarmak sizin elinizde… Zira kamu yararına habercilik yapmak, reyting mühendisliği yapmaktan çok daha önemli ve değerlidir.  Haberlerdeki klişeler ve klişe haberler, izleyicide “Ben bu haberi daha önce de izlemiştim” hissiyatı yaşatmaktan başka bir işe yaramaz.