Ekranlarda program savaşları! Star, Atv ve Fox nerede hata yaptı?

Medyaradar yazı ailesine yeni bir yazar daha katıldı: Ekran Kedisi. O bugünden itibaren TV dünyasını mercek altına alacak; programları, dizileri masaya yatıracak. İşte ilk yazı...

Medya sektörü sadece dizi savaşları ve reytinglerden ibaret sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz.

Sektörün içinde bulunan birçok kişi de böyle sanabilir ama sanılanın aksine türlü oyunların döndüğü bir sektör bu.

Bu sektörde her şey dışarıdan görüldüğü gibi olmuyor çoğu zaman.

Ben de dilim döndüğünce size bu sektörün bilinmeyenlerini, bilinip dillendirilmeyenlerini anlatmaya çalışacağım.

İsterseniz öncelikle TV kanallardan başlayalım söze.

Malum Ekim ayının sonuna yaklaştığımız bu günlerde dizi savaşları ısınmaya başladı.

Bu sezonun darbe teşebbüsü nedeniyle geç başladığını da hesaba katarsak, yine de taşlar yerine yavaş yavaş oturuyor.

Dizilerin aksine bu sene programlar ise istenilen sonuçları vermedi.

Production House fimasının yani Caner Erdem’in Kısmetse Olur’un rüzgarından yararlanarak yaptğı “Aşk Kafe” sezonun en kötü başlayan ve en kısa sürede biten işi oldu.

Star Tv yönetimi açısından tam bir hayal kırıklığı olan Aşk Kafe, Caner Erdem’in Kısmetse Olur rüzgarını da bitirmiş görünüyor.  Artık kanallar Production House’a iş verirken bir kez daha düşünecekler.

Fox Tv ise Zuhal Topal’ı elinden kaçırmasının ardından Ebru Akel’in sunuculuğunu yaptığı “Gelinim Sensin” ile bu kuşakta şansını denemek istedi. Ki bu iş her ne kadar başka bir firma üzerinden yapılsa da, aslında piyasanın bilinen isimlerinden Rüyhan Duralı’nın yaptığı bir iş.

Bu reytinglerle ise Ocak ayını görmesi zor görünüyor zaten. Üstelik bu sezon Fox TV’nin hatalı kararlarından sadece biri bu.

Gardrop Savaşları ile istediği reytingi yakalayamayan kanal “nedense” yeni yayın döneminde de bu programa devam kararı aldı. Ama etrafta dolaşan söylentiler bu programın da Kasım ayında yayından kalkacağı yönünde.

Tabii ki Fox Tv’nin hatalı kararları bununla da bitmiyor.

Bir diğer “kötü karar” ise “En İyi Benim” adındaki garip formatları. Tabii format demek ne kadar doğru bilemeyiz. Gündüz kuşağında da bununla çırpınan kanal bu inadını bakalım ne kadar sürdürecek.

Biraz da Atv’nin yaptığı işlere bakalım isterseniz. İlk olarak “Yarı Yarıya” isimli formatla programlar arasında kendini göstermeye çalışan ATV ne yazık ki bunda başarılı olamadı. Çünkü her yarışma formatını “Kim Milyoner Olmak İster" gibi seyirciyi kolay  yakalayacak zannetmenin sonucunu gördü.

Çünkü bu tip yarışmalarda iki şey çok önemlidir.:

Birincisi formatın basit ve anlaşılır olması, diğeri ise yarışmacıların halkın ilgisini çekebilmesi. İlki tabii ki olmamıştı, çünkü format çok karışıktı. Formatı anlayabilmek için en az beş bölüm izlemeniz gerekiyordu.

İkincisi ise yanlış yarışmacı seçimiydi. Kendine göre yarışmacı yelpazesi doğru olsa da tamamen hatalı seçimlerdi.

Bunu şöyle açıklayabiliriz. Bir yarışma programında izleyici çekebilmek için belirli bir yarışmacı yelpazesi hazırlanır. Yaşlı, güzel, yakışıklı, çirkin, antipatik gibi. Ama Türk televizyonculuğunun genel hatasını  ATV’de yaptı ve bu yelpazede en önemli ayrıntıyı unuttu. “Bu insanların ağzının laf yapması.”

Yukarıda saydığım kriterlerden herhangi birine sahip olmak yetmez, yarışmacı aynı zamanda konuşabilmeli ve konuştuğunda insanlar onu dinlemelidir de.

Uzun lafın kısası program tutmadı bu sebeplerden. Ardından “Gözüm Sende” adındaki formatla şansını denedi Atv. Tabii ki bu programda istenilen sonucu vermedi .Çünkü bu yapılması zor bir format ve ATV bu iş için gerekli ekibi oluşturamadı. Sunucu ve yarışmacı seçimleri hatalı. Ayrıca Reality zor bir alan ve bu alanda uzman kişi sayısı ise bir elin parmakları kadar.

Bu reytinglerle Gözüm Sende’de çok gitmeyecek görünüyor.

Tüm bunların ardından Atv bu sefer de bir çeşit “yemek yarışması” olan Karavan ile şansını deneyecek görünüyor. Ama tanıtımlarından görüldüğü üzere bu da uzun soluklu olmayacak ve hüsranlar sayısına bir yenisi daha eklenecek.

Görüldüğü üzere bu sezon programlar çabuk havlu attı ve yerlerine ha deyince de program bulunmuyor. Çünkü dizi sektörü kadar bol seçenek yok bu alanda. Ayrıca yayın kuşakları nedeniyle maliyetleri pahalı işler. Ama kanalların yeni yıl öncesinde yeni işler bulmaları gerekiyor.

Ayrıca yeni yılla birlikte TLC ve 360 TV’nin de reyting ölçümlemesine girmesiyle program savaşları kızışacak gibi görünüyor. 

Keza TV2 de bu savaşta yerini almak için hazırlanıyor.